AKP, dokunulmazlığı tartışılan milletvekilleriyle ilgili tavır belirledi mi?
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve 3 milletvekili için hazırlanan fezlekeler hakkında parti kararı alındığı iddialarına yanıt verdi. Çelik, "Biz burada herhangi bir şekilde şu kararı aldık, bu kararı aldık demek durumunda değiliz dedi. Ömer Çelik, "Basında okuduğumuz gibi, şu konuda şu karara varıldı gibi ifadeler var. Böyle bir şey yok. Basına yansıyan bu isimler, mekanizmalar, tartışma konuları şeklinde. Bunlar doğru değil" diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik'in açıklamalarından satır başları şöyle:
Dokunulmazlık, parlamentolara verilmiş demokratik bir haktır. Bu hak demokratik siyasetin savunulması içindir. Parlamentolara militarizmle müdahale edilir, ya da jüristokrasinin çabalarıyla müdahale edilir. Demokratik bir kazanımdır. Bu demokratik kazanıma bu gözle bakılması gerekir. Eğer bunu birileri demokratik siyasetin korunması için verilen bu hakkı, birileri terörün, insanlığa karşı işlenen suçun himaye edilmesi için kullanıyor, üstelik eylemli olarak bu desteği veriyorsa, şüphesiz onlar parlamentonun şeref ve haysiyetine leke sürmektedir. Anayasa etiği, siyasi etik hepimizin gözetmesi gereken kriterlerdir.Teröre destek bunun istisnasıdır. Kimse terörü himaye edemez. Kimse, PKK’nın bir unsuru gibi çalışamaz, eylemli destek verme tutumu içinde olamaz. Bunun nasıl somut siyasete dönüşeceği ortaya çıkacaktır.
3 milyar Euro’nun ne zaman verileceği belirlendi mi? Obama’nın Erdoğan için beceriksiz ve otoriter olduğunu söyledi. ABD Dışişleri Sözcüsü yalanlamadı.
Söz konusu gazeteci genelde liderlerle 5-10 gün geziyor, o tanıklık çerçevesinde görüşlerini aktarıyor. O makalede, 10 sayfaya yakın bir makale. Okudum onu, birçok başbakan ve liderle ilgili ifadeleri vermiş. Doğrudan Obama’nın ifadesidir. Fakat Sayın Cumhurbaşkanı hakkındaki ifadeler tırnaklı değil, o gazetecinin görüşleri. Bir başka haberde yalanlandığı, Türkiye’ye kilit ortak dendiği ortaya çıktı. Bu şekilde bir ifade kesinlikle kabul edilemez. Türkiye demokrasisiyle, 2002’den bu yana gösterdiği performans ortaya koymuştur. Hiçbir şekilde doğru kabul edilemeyecek bir ifadedir. Bu ifadeyi de gazeteci tarafından yapılmasını da kınıyoruz.
Diğer sorduğunuz soru ile ilgili olarak net bir şekilde ortaya koymak gerek. AB ile ilişkilerin mültecilere indirgenmesini kabul etmiyoruz. AB'nin Türkiye'yle daha ileri ilişkiler kurması şeklinde değerlendirilmesi gerekir. Prensip kararlarına verildi son görüşme. 18 Mart'ta tekrar bir zirve olacak. Bahsettiğimiz miktarın son derece .
18 Mart'ta daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Sanki Türkiye bu parayı alıp burayı bir toplama kampı gibi işletecek gibi görülüyor. AB burada Türkiye'nin maddi yükünü paylaştığı gibi fiziki yükü de paylaşacaktır.