TBMM Genel Kurulu’nda, ekonomideki tabloyu anlattığı konuşmasında CHP Selin Sayek Böke’nin “Saray, kendi yarattığı bu ekonomik maliyetleri kendi üzerine almak yerine yine 80 milyonun sırtına yüklüyor” sözlerine, AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, “Sarayın masrafı bir vekilinizin telefonu kadar değil” diye yanıt verdi. AKP Grubundan alkış olan bu sözlere CHP’li Ali Şeker, “ Utanmadan nasıl söylüyorsunuz bunları” diye tepki gösterdi.
CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen’in 2016 yılında yaklaşık 1 milyon 200 bin TL'lik haberleşme giderini TBMM'ye fatura etmesi eleştirilere neden olmuştu. Türkmen, faturasının tepki çekmesinin ardından TBMM Başkanlık Divanı üyeliğinden istifa etmişti.
TBMM’ye gönderilen Sayıştay raporlarına göre, 2016’da Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki “tıbbi ve laboratuvar sarf malzemelerine” toplam 2 milyon 160 bin 927 TL harcadı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın “temizlik giderleri” ise 2 milyon 48 bin 921 TL tuttu. Cumhurbaşkanlığı’nın kullandığı nakil vasıtaları lastikleri için 728 bin 935 TL harcandı. Kırtasiye masrafları 2016 yılında 1 milyon 540 bin 858 TL oldu.
TBMM’nin bugünkü oturumunda AKP ile CHP arasında ekonomi ile başlayan tartışma tutanaklara şöyle yansıdı:
SELİN SAYEK BÖKE (Devamla) -e bugün yaşanan kara tabloda, bu ekonomi politikasındaki bozukluğun ötesinde, yok edilmiş olan demokrasi, ortadan kaldırılmış olan hbu sözlere ukuk düzeni, tek adam diktasının yarattığı keyfiyet ve bütün bunların ortaya çıkardığı maliyetin 80 milyonun omzuna yüklendiği bir Türkiye ekonomisi gerçeği ortaya çıkıyor. Şimdi, yine, bir kez daha, saray, kendi yarattığı bu ekonomik maliyetleri kendi üzerine almak yerine yine 80 milyonun sırtına yüklüyor. Yani iki önemli mesele var: Bir tanesi, saray rejimi, demokrasiyi ve hukuku yok ettikçe ekonomi çöküyor. İkincisi, ekonomi çökerken açık bir sınıfsal siyasi tercih yapılıyor ve kısıtlı kaynaklar emekçinin cebinden alınıyor, yandaş sermayenin cebine konuyor. Ortaya çıkmış olan bu yıkım sürecini yine palyatif çözümlerle çözmek için gündeme bir torba yasa geldi. Bu torba yasa yine sarayı kurtarmak uğruna 80 milyonu yok ediyor.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Saraydan kastınız nedir?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, az önce konuşmacı ısrarla "sarayın rejimi" tarzı ifadelerle hem Genel Başkanımıza hem Türkiye Cumhuriyeti rejimine yönelik yanlış ifadelerde bulunmuştur. İzin verirseniz sataşmadan dolayı söz almak istiyorum.
BÜLENT TURAN (Devamla) - "Sarayın rejimi" demek, "sarayın ekonomisi" demek öncelikle bu milletin oylarıyla seçilen, yüzde 52 oy alan bir Genel Başkanının, bir Cumhurbaşkanının çalışma ofisine, dolayısıyla bu millete hakaret demektir. Sizin baştan beri dediğiniz saray ekonomisi, aslında bu milletin on beş yıldan beri nasıl her katmanıyla beraber büyüdüğünün fotoğrafı. Sizin "saray" diye ifade ettiğiniz aslında…
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Vatandaş küçülüyor, vatandaş küçülüyor, saray büyüyor.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Masrafı mı? Bir vekilinizin telefonu kadar değil, sarayın masrafı bir vekilinizin telefonu kadar değil. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Yapmayın bunu.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Utanmadan nasıl söylüyorsunuz bunu
BÜLENT TURAN (Devamla) - CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'nun da ofisi var, çalışacak, çalışıyor. ALİ ŞEKER (İstanbul) - Bizim aklımız yok mu? Aklımızla alay etme, aklımızla alay etmeyin.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Cumhurbaşkanımız bugün var, yarın başkası gelir ama o ofisler, o makamlar bu milletin ofisleri, makamları. Tapu Genel Müdürünün de ofisi var, Meclisin de var, Cumhurbaşkanımızın da var.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - 2 milyon temizlik gideri var.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - 300 odalı yazlık saray da çerez parası.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bu ülkenin büyümesinden, bu ülkenin ofislerinin, kurumlarının büyümesinden niye rahatsız oluyorsunuz? Aynı şeyi söyleyip farklı sonuç beklemek makul bir tavır değil. Bu saray dilinden, bu rejim ifadelerinden vazgeçin artık.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Bülent Bey, gidiyorsunuz, gidiyorsunuz hepiniz, önce belediye başkanları, sonra siz.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bir daha diyorum: Ofisler her kurum için lazımdır, iyi ofis, iyi çalışma şartları da en çok bu milletin Cumhurbaşkanına, makamlarına yakışır.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Çankaya'nın suyu mu çıktı? Çankaya var.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Adım adım gidiyorsunuz.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Testi kırıldı, testi.