HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Cumhurbaşkanın açıklamaları ve hükümet sözcülerinin yaptığı değerlendirmeleri, HDP'nin barajı aşma olanağını görüp bizi bağımsız girmeye zorlama tavrı olarak görüyorum. Çünkü şunu çok iyi biliyorlar, HDP barajı geçmiştir. Daha az zararla durumu kurtarmak, HDP'nin ve Türkiye'deki barış ve demokrasi mücadelesinin alanını bir ölçüde daraltabilmek için bağımsız olarak girmeye zorluyorlar" diye konuştu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Haziran ayında yapılacak seçimlere parti olarak girmeye karar verdiğinden beri yüzde 10'luk seçim barajını aşıp aşamayacakları ve bunun sonuçlarıyla ilgili tartışmalar dinmek bilmiyor.
Bunlar arasında en çok dillendirilen senaryo, HDP’nin baraj altında kalabileceği iddiası üzerinden yürüyor.
İddiaya göre, HDP baraj altında kalırsa Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 40-70 milletvekili daha kazanarak Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğa ulaşacak.
Bunun sonucunda ise başkanlık ve eyalet sistemine geçilecek, PKK lideri Abdullah Öcalan'a af çıkacak. HDP ayrıca Türkiye'nin güneydoğusunda "Gölge Meclis" kuracak.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise basının ve kamuoyunun, yoğun olarak bu sorularla karşılarına geldiklerini söylüyor ve buna itiraz ediyor.
Genel seçim tartışmalarının partilerinin tartışmadığı başlıklar üzerinden yürüdüğünü ve yanlış olduğunu belirten Yüksekdağ, "Esas olarak bizim barajı aşamamak gibi bir gündemimiz yok ve 'Barajı aşacak mıyız' sorusunu parti olarak epeyce gerilerde bıraktığımızı söyleyebilirim. Öyle olunca da baraj soruları gerçeğimizi ve durumumuzu tarif etmiyor" diyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, HDP'nin Meclis'e girememesi durumunda "çözüm süreci masasında yer alamayacağı" açıklamalarını anımsattığımız Yüksekdağ, seçimlere parti olarak girme kararlarının değişmeyeceğini söylüyor.
Yüksekdağ, "Cumhurbaşkanın açıklamaları ve hükümet sözcülerinin yaptığı değerlendirmeleri, HDP'nin barajı aşma olanağını görüp bizi bağımsız girmeye zorlama tavrı olarak görüyorum. Çünkü şunu çok iyi biliyorlar, HDP barajı geçmiştir. Daha az zararla durumu kurtarmak, HDP'nin ve Türkiye'deki barış ve demokrasi mücadelesinin alanını bir ölçüde daraltabilmek için bağımsız olarak girmeye zorluyorlar" diye konuştu.
Yüksekdağ; HDP'nin, AKP ile anlaştığı iddialarının da doğru olmadığını ifade ederek, "Bizim parti olarak seçime girmemizi en çok istemeyen kim diye sorarsanız, ben size AKP hükümeti derim" dedi.
Parti olarak seçime girme kararını "ülke krize evrilsin, kaos yaşasın diye vermediklerini" ifade eden Muş Milletvekili Demir Çelik de "Aksine daha güçlü Meclis'e gelip, çözümü savunan bir parti konumundan, çözümü dayatan bir noktaya gelmek istiyoruz. 35 yerine 70 milletvekiliyle temsil gücünün avantajlarını arkamıza almak istiyoruz" dedi.
"Ola ki, Allah muhafaza barajı aşamazsak seçimin meşruiyeti kalmaz" ifadesini kullanan Çelik, bu durumda ülkenin erken seçime gitmesi gerektiğini söyledi.
Çelik "Şu anda Kürdistan'da Demokratik Bölgeler Partisi ve Demokratik Toplum Kongresi, Türkiye'de Halkların Demokratik Partisi ile Halkların Demokratik Kongresi var. Bu noktada seçeneksiz, alternatifsiz değiliz. Gideriz halklarımızın verdiği oylara rağmen seçilmeyişimizin fiili faaliyetini o zaman dilimine kadar DTK'da, HDK'de yürütürüz" dedi.
"Buna Gölge Meclis kurma diyebilir miyiz" sorusuna ise Çelik, "Bu, zaten var olan bir şey. Var olanı daha güçlü, daha görünür kılmak" yanıtını verdi.
"Demokratik siyasetin icra edileceği alan olması nedeniyle" Meclis’i "önemsediklerini" belirten HDP Muş Milletvekili Çelik, daha görünür kılmak istedikleri "var olanın" ne olduğunu ise şöyle açıkladı:
"DTK’nın 10 yılı bulan bir mücadele ve geçmiş pratiği var. Kürdistan’ın yasama faaliyetini yürüten bir fonksiyonu bulunmaktadır. Bu manada Meclis’te olup olmamamızın önemli olmadığı gerçeğinin ta kendisidir. Devletin yanı başında devletsiz nasıl yaşanacağına dair yılların birikiminin ortaya çıkardığı bir arayış var ve bu arayış kendisini DTK olarak örgütlemiştir.
"DTK, 8 boyutta demokratik özerkliğin inşasının siyasal faaliyetlerini yürütüyor. Şu anda Meclis grubumuzun varlığına rağmen bu faaliyetini yürütüyor."
Her şeye rağmen barajı aşacaklarını savunan Çelik, o mecralarda 'nasıl görünür ve güçlü olacakları' sorusuna ise "Belki Meclis’te konuşutuğumuzda yasalar ve kanunlar çerçevesinde kendimizi engelleyen bir noktada kalıyoruz ama sokağın meşruiyetine dayalı siyaset yürüttüğümüzde çok daha etkili oluruz" yanıtını verdi.
HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ise 'Gölge Meclis' iddialarını "anayoldan çıkma" olarak niteledi.
Tan "Biz, demokrasi otobanının sağlıklı bir şekilde çalışması için strateji geliştirmeliyiz. Yani yol kapanırsa ne olur, patikaya mı giderim, şarampole mi uçarım, halat mı sarkıtırım, bence Allah bunların hiçbirisini göstermesin" dedi.
Diyarbakır Milletvekili Tan, çeşitli mecralarda HDP ile AKP'nin anlaştığı, HDP'nin barajı aşamayacağı, başkanlık sistemi ve özerklik ilan edileceği yönünde iki senaryonun konuşulduğunu, yazılıp çizildiğini belirtti ve "Bunların tamamı spekülasyon" değerlendirmesi yaptı.
Tan, "Bu iki yol da kesinlikle yol değil, doğru değil. İster Kandil'de, ister İmralı'da isterse HDP'deki namuslu hiçbir Kürt siyasetçi bu oyunlara alet olmaz" ifadesini kullandı.