Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, darbe girişiminin ardından gündeme gelen idam cezası tartışmalarıyla ilgili olarak kulis yazdı. "MHP, Öcalan konusunda başından beri net. Bahçeli’nin, Fetullah Gülen’i Öcalan’dan, 15 Temmuz darbe girişimini PKK’nın terör saldırısından ayrı tutmadığı biliniyor. Ama Bahçeli bir de uyarıda bulunuyor. Hükümetten, idam cezasını geri getirmenin uluslararası boyutunu hesaba katmasını istiyor" diyen Selvi, "Her iki konuda da ciddi bir tartışma yürüyor. 31 Ekim tarihinde Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu’nda bu konu gündeme geldi. Kabine, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la aynı çizgide. Ama farklı değerlendirmeler de yapılmıyor değil" ifadesini kullandı.
Selvi, AKP'de “İdamı getirilse dahi Öcalan da Gülen de asılamaz. Çünkü idam cezası geriye yürümez. Hem idamı getirmiş oluruz hem de infazını yapamayız. Ayrıca görüntümüz bozulur. Bizi hem Avrupa Parlamentosu’ndan ihraç ederler hem de NATO’dan çıkarırlar" değerlendirmesinin de yapıldığını öne sürdü.
Abdulkadir Selvi'nin "İdam ve başkanlıkta yeni gelişme" başlığıyla yayımlanan (8 Kasım 2016) yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Lideri Bahçeli'nin görüşmesinden sonra başkanlık ve idam konusunda yeni gelişmeler var.
Bahçeli’nin, “İdamı düzenleyen tasarı veya teklif TBMM’ye gelmesi halinde MHP gereğini yapacaktır” çağrısı ile idam tartışması yön değiştirmişti. İdamın getirilmesi seçeneği güçlenmişti.
İdam cezası kimin için getirilecek?
1- Fetullah Gülen ve darbeciler.
2- Öcalan ve PKK’lı teröristler.
MHP, Öcalan konusunda başından beri net. Bahçeli’nin, Fetullah Gülen’i Öcalan’dan, 15 Temmuz darbe girişimini PKK’nın terör saldırısından ayrı tutmadığı biliniyor.
Ama Bahçeli bir de uyarıda bulunuyor.
Hükümetten, idam cezasını geri getirmenin uluslararası boyutunu hesaba katmasını istiyor.
İdam konusunda AK Parti’de iki ayrı değerlendirme yapılıyor.
1- 15 Temmuz bir süreçtir. Mütemadi suç kapsamında Gülen’de Öcalan’da idamla yargılanır.
2- İdam getirilse dahi geriye yürütülemez.
Her iki konuda da ciddi bir tartışma yürüyor. 31 Ekim tarihinde Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu’nda bu konu gündeme geldi. Kabine, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la aynı çizgide. Ama farklı değerlendirmeler de yapılmıyor değil.
“İdamı getirilse dahi Öcalan da Gülen de asılamaz. Çünkü idam cezası geriye yürümez. Hem idamı getirmiş oluruz hem de infazını yapamayız. Ayrıca görüntümüz bozulur. Bizi hem Avrupa Parlamentosu’ndan ihraç ederler hem de NATO’dan çıkarırlar.”
Bu değerlendirme üzerine Cumhurbaşkanı, “NATO’dan nasıl çıkarırlar? ABD’de idam var” diye müdahale ediyor. ABD’nin hukuk sisteminde başından beri idamın korunduğu ama Türkiye’nin taraf olduğu AB hukukunda idamın olmadığı gündeme geliyor.
Bir karar veriliyor mu? İdam konusunda henüz bir karar alınmış değil. Ayrıca AK Parti’de hukukçuların bir kısmı, bunun Öcalan’a uygulanabileceğini savunuyor, Gülen’e uygulanamaz diyor. Bir kısmı ise tam aksi görüşte. Gülen’e uygulanır diyenler, 15 Temmuz’la ilgili sürecin kesintiye uğramadan devam ettiği görüşünde. Öcalan’a uygulanır diyenler ise eski idam cezasının gündeme getirilemeyeceğinin farkındalar. PKK’nın yeni eylemlerinde Öcalan’ın bir talimatının tespit edilmesi durumunda yeniden yargılanabileceğini ifade ediyorlar. Gördüğünüz gibi içinden çıkılması zor bir konu.
Öcalan idam cezasına çarptırıldığında MHP koalisyon ortağıydı. Ecevit’in başkanlığında yapılan 7.5 saatlik toplantıda, ülkenin âli menfaatleri nedeniyle Bahçeli, koalisyonu bozmamıştı. Siyaseten bedelini ödemesine rağmen sağduyulu davranmıştı.
Bazı AK Partililerin kafasında bir soru var. Öcalan’a idam cezası verildiğinde MHP koalisyon ortağıydı. O zaman Öcalan’ı asmayan Bahçeli, şimdi bunu neden gündeme getirdi?
İdam konusundaki sürece gelince, edindiğim izlenim şu:
Acele edilmeyecek. Hatta Erdoğan-Bahçeli görüşmesinden sonra idam konusunun öncelikli gündem maddesi olmaktan çıktığı izlenimi edindim. Soğumaya bırakılabilir.
Başkanlık konusunda ise, Bahçeli ile görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğanhenüz bir perspektif vermemiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırımbir araya gelerek takvimi belirleyecekler. Bu hafta içinde konunun netleşmesi bekleniyor. Geniş kapsamlı bir değişiklikten ziyade, ‘en hızlı şekilde çıkacak’ bir düzenleme üzerinde duruluyor.
Bir süredir iktidarın icraatı ile MHP’nin politikaları örtüşüyor.
PKK ile mücadele, HDP’lilerin tutuklanması, HDP’li belediyelere kayyum atanması, Fırat Kalkanı ve Musul operasyonu... Erdoğan, bu konularda MHP’lilerin de beklentilerini karşılayacak çapta bir liderlik yapıyor.
Ayrıca, Erdoğan ile Bahçeli ülkemizin karşı karşıya olduğu durumu, ‘beka sorunu’olarak görüyorlar.
Bununla birlikte bazı AK Partililerin kafasında, “Başkanlık sistemi iki partili bir sistemi esas alıyor. Bahçeli’nin başkan olması söz konusu değil. MHP’nin zararına olacak bu sisteme Bahçeli neden evet diyecek?” sorusu var.
Soru önemli. Ama süreç daha önemli.