AKP'li Altunyaldız: Stokçulukla, zorunlu depolamayı birbirinden ayırıyoruz

AKP'li Altunyaldız: Stokçulukla, zorunlu depolamayı birbirinden ayırıyoruz

Fahiş fiyatlar ve tedarik zincirini bozan her türlü stokçulukla mücadelede kararlı olduklarını belirten TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve AKP Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız, "Üreticilerin sıkıntıları gözeterek tuttuğu hammaddeyle, haksız kazanç elde etmek amacıyla yapılan stokçuluğu birbirinden ayırıyoruz" diye konuştu.

Altunyaldız, Dünya gazetesinden Maruf Buzcugil ve  Canan Sakarya'nın sorularını yanıtladı.

Altunyaldız, stokçuluk yapanlara yönelik cezaların artırılmasına ilişkin kanun teklifinin yılbaşından sonra Meclis gündemine geleceğini belirterek, “84 milyonun hakkına uzanan her fahiş fiyatla, tedarik zincirini bozan her türlü stokçulukla mücadelede kararlıyız. Bunlarla ilgili etkin mücadelemizi yasaların verdiği yetkiler çerçevesinde tavizsiz bir şekilde yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Altunyaldız, pandemi döneminde ABD ve AB’nin, Uzak Doğu merkezli tedarikten vazgeçtiği durumlarda, Türkiye’nin önemli bir fırsat yakaladığını belirterek, üretimin artarak devam etmesi açısından tevsi ve modernizasyon yatırımlarının hızla devreye girmesinin önemli olduğuna dikkat çekti.

Altunyaldız'ın verdiği demeçler şöyle:

"Sanayicilerimizin üretimin devam etmesi için istikrarlı kur talepleri var, bu sağlanmadan üretim devam edebilir mi?

Tabii ki piyasaların dengede olması çok önemli. Öngörülebilirlik herkesin beklentisi, çünkü fiyatlama yapacak. Bu nedenle piyasaların bu anlamda kendi dengeleri içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımızın “dere yatağında akar’ ifadesindeki gibi, tüm bu piyasa parametrelerinin kendi yatağında dengesini bulması ve o denge üzerinde yürümesi çok önemli.

Cumhurbaşkanının da altını çizdiği stokçuluk sorunu var, iç piyasada böyle bir eğilim oldu. Malların müsadere edilmesi yasa teklifinde yer almadı. Cezaların artırılmasını yeterli görüyor musunuz?

Serbest piyasa ekonomisinde üretim, tedarik ve perakende süreçlerinin inkıtaa uğramadan piyasanın olağan akışı ve pratiğinde kesintisiz işlemesi çok önemlidir. Stokçuluk ve fahiş fiyat uygulamaları bahsettiğim piyasa düzeninin ana düşmanıdır ve asla müsamaha gösterilemez ve affedilemez. Bu noktada altını çizerek söylemek isterim ki biz; stokçulukla tedarik güvenliğini, stokçulukla depolama zorunluluğunu birbirinden ayırıyoruz. Zira depolama ve tedarik güvenliği üretim ve tüketim güvenliği için gerekli şeyler. Ama stokçuluk, fahiş fiyat, haksız kazanç ve piyasayı bozan uygulamalara asla taviz veremeyiz. Bu hususa özellikle dikkat çekmek istiyorum; üretim bandının durmaması için, özellikle küresel tedarik zincirindeki sıkıntıları da gözeterek üreticilerin tuttuğu hammadde tedariki ile piyasayı ve tedarik zincirini bozarak haksız kazanç elde etmek amacıyla yapılan stokçuluk ve fahiş fiyat uygulamalarını birbirinden ayırıyoruz. İşte yasada ceza artırımına yönelik yaptığımız değişiklikle stokçuluk ve fahiş fiyat uygulamalarıyla etkin mücadeleyi amaçlıyoruz ve bunu kesinlikle sağlayacağız.

Bu mevcut yasada net bir şekilde var mı?

Yasalar lafzıyla ve ruhuyla uygulanır. Bahse konu yasal düzenlemede Ticaret Bakanlığı’na geniş bir yelpazede yetki veriyor, “Bu alanı sen tecrübelerinle ve Türkiye’nin ihtiyaçları, Türkiye’nin yerleşik üretim ve tüketim pratiklerine göre yönet” diyor ve cezalandırmada da yelpazeyi çok geniş tutuyor. Olayın kendisine, niyete, hacmine göre, ‘sen yapılan işin niteliğine göre bunu ayarla’ diyor. 100 bin liradan 2 milyon liraya kadar bir ceza öngörüyor.

El koyma ile ilgili yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var mı?

Cezada orantılılık önemlidir. 2020 yılında Perakende Yasasında bir düzenleme yapıldı. Şimdi o kanundaki cezaları artırıyoruz. Sekretaryasını Ticaret Bakanlığının yaptığı bir kurul oluşturulmuştu, bugüne kadar kurulun yaptığı çalışmalar var, kesilen cezalar var, bir de uygulamaya dair temel parametreler büyük ölçüde oluştu. Şunu çok net söylüyorum, 84 milyonun hakkına uzanan her fahiş fiyatla, tedarik zincirini bozan her türlü stokçulukla mücadelede kararlıyız. Bunlarla ilgili etkin mücadelemizi yasaların verdiği yetkiler çerçevesinde tavizsiz bir şekilde yapmaya devam edeceğiz.

Röportajın tamamı için tıklayın