İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) AKP Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik olarak, "El insaf ya... İnsan 'Beni engelliyorlar' diye televizyon televizyon dolaşmaya utanır" dedi.
Sputnik'te yer alan habere göre; Mehmet Tevfik Göksu, İBB bütçesinin görüşüldüğü toplantıda, seçim kampanyası öncesi Ekrem İmamoğlu’nun "İstanbul’un öz kaynak bütçesini yüzde 50 artıracağız, İstanbul nimet" sözlerini hatırlatarak, "Yönetim, öz kaynakları yaklaşık yüzde 50 azaltmıştır. Biz bunu vurgulayınca, İBB yönetimi her seferinde manipülasyona başvurup, pandemi ve enflasyonu bahane etti. Oysa, bu argüman doğru olsa, en çok merkezi bütçeden gelen paylara bir etki ederdi. Halbuki merkezi payın gerçekleşme oranı her sene yüzde 100’ün üstünde olmuştur. Dolayısıyla kesin olan şudur ki, siz yönetim olarak bütçe konusunda sınıfta kalmışsınız, kaynak üretmek bir yana, var olanı da kurutmuşsunuz" dedi.
51 borçlanma dosyasının 50'sini kabul ettiklerini belirten Göksu, "El insaf ya... İnsan 'Beni engelliyorlar' diye televizyon televizyon dolaşmaya utanır. Sen metronun dosyalarının kaçına evet dedin sayın başkan? Yeni aklın başına geldi. İstanbul'un metro ihtiyacını yeni anladın herhalde" ifadelerini kullandı.
Göksu, İBB yönetimine şöyle seslendi:
"Geçen sene, yine bu kürsüde, CHP’li bu yönetimin, İstanbul’u borç batağına sapladığını sayısal verilerle izah etmiştim. Üstelik geçen yıl o konuşmayı yaparken, performans tablosunda 2023 borçlanma hedefi 10 milyar TL olarak görülmekteydi. Oysa önümüze gelen bu tasarıda 2023 borçlanma miktarının 20 milyar TL olduğunu görmekteyiz. Borçlanma kalemlerinin detaylarına girmiyorum. Sade bir anlatımla İBB’nin geçmiş ve bugünkü borç karşılaştırmasını vermek istiyorum; 2016-2018 yıllarının ortalaması olarak borcun bütçeye oranı yüzde 89 idi.
Bugün, yani 2020-2021 arası ise bu oran yüzde 190.5 olmuştur. Yani 2 kattan fazla artmıştır. Bu yönetimin İBB’yi içine düşürdüğü bu borç batağını Sayıştay da tespit etmişti. CHP’li İBB yönetiminin borçlanma ve iş yapma hususundaki durumu aynen şuna benziyor; ay boyunca evinin giderlerini esnafa borç yazdırarak temin eden, ama eline para geçtiğinde bakkalın, esnafın borcunu ödemek yerine, arkadaşlarını alıp eğlenceye götüren, sonra para bitince, esnaftan yine veresiye isteyen, ama borç defteri dolduğu için artık ödeme yapmadan mal alamaz hale gelip, eve eli boş dönünce bahane olarak ‘bakkal beni engelliyor, çünkü bakkal beni rakip görüyor’ diyen trajikomik bir haliniz var. Yani; yandaşa ve reklama dağıtırken kasadan dağıtıyorsunuz. İstanbul’a hizmet etmeye gelince yasadan bekliyorsunuz. Sonuçta "ihanet" dediğiniz "borçlanma" konusunda İBB’yi nereye getirmişsiniz?"