AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Altılı masayı dağılmadan bugüne getiren sayın Kılıçdaroğlu'dur. Birden fazla aday çıkma ihtimali de var" dedi.
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Kanal 7 canlı yayınına konuk oldu. Numan Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Bütün olaylarla ilgili söylüyorum: Türkiye hem nitelikli diplomasi hem de insani diplomasiyi eş zamanlı olarak yürütüyor. Neyi kastediyorum, yani siz batının Ukrayna krizinde Rusya'ya karşı tavrına bakın. Ya da başka meselelerde diğer ülkelere karşı tavrına bakın. Bir ülkeyi köşeye sıkıştırıyor. Ambargolarla onu pes etme noktasına getireceğini zannediyor. Ama biliyoruz ki insanlığın bütün yakın dönem tecrübeleri bunu gösteriyor. Bir sürü ambargo uygulandı, mesela İran'a ambargo uygulandı, başka ülkelere ambargolar uygulandı. Uygulanan ambargolar rejimlere zarar vermiyor tam tersine o ülkenin sivil halklarına zarar veriyor. Dolayısıyla bu ambargolar üzerinden diyalog kapılarını kapatarak düşmanlaştırarak ötekileştirerek, zaten ortada bir savaş var. Yani nasıl savaşı sonlandırmanın önemli koşullarından bir tanesi yine müzakerenin açık kalabilmesidir. Yani siz yok sayarak, ötekileştirerek kapıları kapatarak bir ilişki içerisine girebileceğinizi ve böylece pes ettirebileceğinizi düşünerek, yani onlardan sonuç alabileceğinizi düşünüyorsanız bunun çalışmadığını görmeniz lazım. Sadece bu olayla ilgili söylemiyorum. Geçmiş tecrübelerden dolayı. Dolayısıyla savaşan tarafların her ikisinin de razı olabileceği her ikisinin de onurunu haysiyetini koruyabilecek bir müzakere sürecinin devam etmesi şarttır.
Batı iğnenin ucu kendine dokunduğunda harekete geçiyor.
Batılı ülkeler bu savaşın bitmesini istemediği için Dolmabahçe'deki görüşmeler sonuçsuz kaldı. Erdoğan hem Zelenski hem de Putin'le görüştü... İnsani diplomasi nasıl oluşur, liderlik nasıl ortaya konulabilir, sayın Cumhurbaşkanımız bunu gösterdi. Özellikle tahıl koridorunun tekrar açılması sayın Cumhurbaşkanımızın ve Türkiye'nin açık çabasıdır. Çözümün özü samimiyettir.
Biz ülkemizin geleceği için uzun dönemli bir mücadele veriyoruz. Bu anlamda önümüzdeki seçimi nasıl kazanırız gibi bir telaşımız yok. Muhalefet basit gündelik işlerle uğraşıyor. Tüm dünya sayın Cumhurbaşkanımızın hakkını teslim ederken, muhalefetin seçime dönük gündelik açıklamalarda bulunması çok çirkin.
Bir partinin genel başkanı olarak her yere gidebilir. Ancak Türkiye büyük alt yapı projelerini finansmanını da sağlayarak yapmıştır. Türkiye'nin finansman gibi derdi yok. 20 yıllık sürede bu projelerin ortaya koyulması zihniyet değişikliğidir.
AK Parti'nin en büyük başarısından birisi de zihniyet devriminin gerçekleştirilmiş olmasıdır.
IMF'nin Türkiye'ye nasıl rol kestiğini, program dayattığını biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız 19. protokollerden sonra frene bastı. 2013 yılında Türkiye sadece borç ilişkisini değil program dayatmasına da son verdi.
Dünya'da bu kadar fonlar nasıl birikti? Britanya'nın büyük fonu sömürünün sonu değil midir? Sermaye kimsenin kaşı gözü için bu parayı vermez.
Son derece çirkin bir şey. Vatanseverliğe yakışmaz. Seçim dönemi, ne desek gümbürtüye gider, diye düşünüyorlarsa Türkiye aleyhine kullanılacağını düşünmeli. Varsa bilgisi belgesi ortaya koyar.
Kimin aday olacağından daha önemlisi karşı tarafın problemi hangi siyasette politika gerçekleştirebileceğini açıklamalarıdır. Millet sizden Mavi Vatan, Libya ilişkileri, Libya'da Türk askerinin varlığı, Suriye ve Irak'taki operasyonlar konusundaki kanaatinizi merak ediyor. Millet bu tartışmaları seyreder, politik tavrı güçlüdür. Ancak sonuçta ne yapacaksın? Bunu merak eder.
Altılı masayı dağılmadan bugüne getiren sayın Kılıçdaroğlu'dur. Birden fazla aday çıkma ihtimali de var.
Şüphesiz ekonomideki gelişmeleri defaatle konuştuk. Seçimdeki birinci madde ekonomi. Ancak vatandaşımız şunu da gördü. Ekonomide içsel faktörlerden çok pandemi, savaşlar dolayısıyla mal ve hizmetlerdeki artış yaşandı.
İnşallah asgari ücrette vatandaşımızı mutlu edecek, alım gücünü artıracak bir gelişme yaşanacak. TOKİ'nin sosyal konut projesini tam da konut projesi olmasının yanında sosyal bir projedir. Seçim dönemine daha düşük bir enflasyonla gidilmesi hedefleniyor.
Parti içerisinde siyasi birikimi olan arkadaşlarımızla mükemmel tartışmalar yaşandı. Hayatında bir kere bile olsa AK Parti'ye oy vermiş yüzde 68 bir kesim var. Toplumun her kesimi söyleyecek söz ve birikimimiz var. Toplumun da sayın Erdoğan'dan bir beklentisi var. En yüksek beklenti AK Parti'den sayın Erdoğan'dan.
Anketlerde on üç aydır AK Parti'nin yükselişe geçtiğini görüyoruz.
Milletin gündeminde olup da AK Parti'nin masasında olmayan hiçbir şey yoktur. Biz rasyonel bir şekilde, vatandaşın taleplerini değerlendiriyoruz. EYT'yi de Çalışma Bakanımız açıklayacaktır.
Olmayacak duaya âmin demeyiz. Mali disiplin konusunda disiplini korumaya devam ediyoruz. Kopenhag kriterlerinin altında tutmaya çalışıyoruz.
Seçim vaktinde olacak. (Seçimlerin mayıs ayına alınması) Şu an gündemde yok."
Seçim tarihine ilişkin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 18 Haziran'a işaret etmişti. Seçim tarihine ilişkin hiçbir karar alınmasa dahi YSK'nın seçimi yapacağı başka tarih yok. YSK, seçim tarihini herhangi olağanüstü bir durum olmazsa 24 Haziran'dan önce en yakın güne vermek zorunda.