AKP'li Kurtulmuş: Bazıları diyor ki 'Biz iktidara gelirsek İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden uygulamaya koyacağız; masadaki herkes aynı şeye inanıyor mu?

AKP'li Kurtulmuş: Bazıları diyor ki 'Biz iktidara gelirsek İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden uygulamaya koyacağız; masadaki herkes aynı şeye inanıyor mu?

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, muhalefet partilerinin oluşturduğu ve 'altılı masa' olarak tabir edilen partilere seslenerek, "Bazıları diyor ki 'Biz iktidara gelirsek İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden uygulamaya koyacağız.' Masadaki herkes aynı şeye inanıyor mu? Efendim ne getireceksiniz? 'Tayyip Erdoğan gitsin de ondan sonra düşünürüz' diyorlar." ifadesini kullandı.

AKP'li Kurtulmuş, Irak'ın Duhok vilayetinin Zaho ilçesindeki saldırıya ilişkin olarak ise, "Biz Iraklı yetkililerle bu olayın ortaya çıkarılması için her türlü bilginin, her türlü belgenin paylaşılması ve bu olayın gerçeklerinin ortaya çıkarılması için iş birliği yapmaya hazır olduğumuzu buradan bir kere daha ifade ediyoruz." dedi.

AA'da yer alan habere göre Kurtulmuş, partisinin Burdur İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bugün her alanda gelişmiş ve gelişmeye devam eden bir ülke haline geldiğini söyledi.

Kurtulmuş, Türkiye'nin bu coğrafya halklarının birliği, beraberliği, dostluğu ve yakın ilişkisinden başka bir niyeti olmadığının altını çizerek, şöyle devam etti:

"Bu coğrafyada hiçbir sorunun ilelebet devam etmesini istemeyiz. Halkların birbirlerine karşı düşman ya da birbirlerine karşı rekabet içerisinde değil, insani yarış içerisinde dost ve kardeş ülkeler olarak mücadele etmesini öneriyoruz. Ama başkaları hem savaşların devam etmesini ister hem de yıllardır yaptıkları gibi terör örgütlerinin üzerinden bu bölgelerin hareketsiz kalmasını isterler. 'DEAŞ'a, PKK'ya, PYD'ye kimler yıllardır destek veriyor?' sorusunun cevabını bulmadan, 'Bu bölgeden ne yapılmak isteniyor?' sorusunu da cevaplandıramayız. Bu coğrafyanın birçok yerinde terör örgütlerinin üzerinden ülkeleri hareketsiz hale getirmek istiyorlar."

Kurtulmuş, Türkiye olarak bölgede herkesin birlikte barış içinde yaşamasını istediklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim sivil halkın en ufak bir şekilde kılına zarar gelmemesi için özel bir gayretimiz olduğunu cümle alem biliyor. Dolayısıyla buradan bir kere daha Burdur'dan ifade etmek isterim, orada yaşanan olayın arkasındaki gerçek neyse bunun ortaya konulması için Türkiye ilk andan itibaren Dışişleri üzerinden yaptığı ilan ettiği pozisyonunu korumaktadır. Biz Iraklı yetkililerle bu olayın ortaya çıkarılması için her türlü bilginin, her türlü belgenin paylaşılması ve bu olayın gerçeklerinin ortaya çıkarılması için iş birliği yapmaya hazır olduğumuzu buradan bir kere daha ifade ediyoruz. Çünkü artık yeter, bu bölge insanları terörden, bombalardan, katliamlardan, bu tür cinayetlerden çok çekti. İsteriz ki bölgenin halklarının tamamı, Araplar da Kürtler de Türkler de diğerleri de şimdiye kadar yaşadıkları gibi bundan sonra kıyamete kadar birlikte barış içinde yaşasınlar. Terörün Türkiye başta olmak üzere bu coğrafyanın geleceğine bir suikast olduğunu en iyi biz biliyoruz. Binlerce evladını terörle kaybetmiş olan bir milletin çocukları olarak, terörün büyük ve güçlü Türkiye idealindeki yürüyüşüne nasıl mani olduğunu bilen bir ülkenin evlatları olarak dünyadaki bütün terör örgütlerinin bir an evvel silahlarının susmasını, bir an evvel terör örgütlerinin susturulmasını ve arkasındaki güçlerin de teröre destek vermekten vazgeçmelerini isteriz."

"Ne yapacağını bilmeyen muhalefet var"

Muhalefet parti liderinin gerçekleştirdikleri toplantılara da değinen Kurtulmuş, partilerin ne yapacaklarını, Türkiye'nin meseleleri karşısında nasıl hareket edeceklerini bilmeden yollarına devam ettiklerini ileri sürdü. Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bazıları diyor ki 'Biz iktidara gelirsek İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden uygulamaya koyacağız.' Masadaki herkes aynı şeye inanıyor mu? Efendim ne getireceksiniz? 'Tayyip Erdoğan gitsin de ondan sonra düşünürüz' diyorlar. 'Güçlendirilmiş parlamenter sisteme döneceğiz.' diyorlar. Eminim o partilerin buradaki temsilcileri bırakın, genel merkezdeki en üst düzeydeki temsilcilerini toplayın, 'Arkadaş, kardeş, şu güçlendirilmiş parlamenter sistem nedir?' diye ellerine verin mikrofonu, 7'si de ayrı şeyi söyleyecektir. Dolayısıyla sadece parça olmak üzerinden bir araya gelen, sadece hayali bir şekilde Türkiye'nin geleceği ile ilgili bir şeyler söylemeye çalışan bir muhalefet, izlenmeyen televizyon gibi karşınızda duruyor. Bunlara karşı inşallah iyi çalışacağız."