Eski AKP milletvekili ve Star yazarı Mehmet Metiner, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç'ın sonradan düzelttiği ifadeleri üzerinden birtakım uyarılarda bulundu. Metiner, "Halkla inatlaşılmaz" diyerek, Halkın FETÖ ile özdeşleştirdiği veya kripto olarak gördüğü isimlerin itibar görmesi halkın tepkisini çekiyor. Biz bugünden söyleyelim. Yarın herkes bırakıp gitse bile hep burada Reis’inin yanında ölümüne duracak olan bizler bunu söylemezsek davamıza ihanet etmiş oluruz. Takdir Reis’imizindir" ifadesini kullandı.
Arınç, “KHK faciadır” demiş, bu sözlerine partisindeki isimlerden tepki gelmişti. Sözlerine ilişkin açıklama yapan Arınç, “KHK faciadır dememeliydim” düzeltmesi yapmıştı.
AKP'li Metiner Star'daki yazısında Arınç'a yönelik tepkisini sürdürmeye devam etti. Metiner, “KHK faciadır!' bağlamında devreye alınıp tartışmaya açılan söylemin beraberinde getirdiği sonuç doğru tahlil edilmezse, yani 'Ne var bunda, bu tanım yanlış olsa bile söylenenler doğru değil mi, mağduriyetler yok mu?' masumiyetine büründürülen sinsi bir savunuya geçit verilirse korkarım ki o öfke bir bumerang gibi dönüp AK Parti’yi vuracaktır" dedi.
"AK Parti’nin sosyolojisi bu algı operasyonuyla zehirleniyor" diyen Metiner, bu tip söylemlerin 2 amacı olduğunu iddia etti:
Bir: AK Parti’nin toplumsal desteğini iktidar için gerekli olan oranın altına düşürmek.
İki: Reis’i iktidardan düşürüp sanık sandalyesine oturtmak.
AKP'nin kurucu kadrosunda yer alan eski TBMM başkanı, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, KHK'lılardan özür dilemişti.
Eski AA Genel Müdürü Kemal Öztürk’ün Youtube kanalına konuk olan Arınç “KHK bir faciadır” demişti.
Arınç şunları kaydetmişti:
KHK bir faciadır. Katıldığım televizyon programlarında KHK’ya dikkat çekmek için Yüksek İstişare Kurulu (YİK) maaşımın yarısını öğrencilere burs olarak, yarısını da KHK mağdurlarına vereceğimi söylemiştim. Çok eleştirildim fakat ben sadece KHK faciasına dikkat çekmek istedim.
Çevremde o kadar çok bu felaketi yaşayan insan var ki, ben onlara acıyor ve merhamet ediyorum.
Onlardan da özür diliyorum. Evime temizlik yapmaya gelen, daire başkanlığından ihraç edilen bir kadını gördükçe, eşi polis ihraç edilen bir kadını gördükçe ben yerin dibine geçiyorum.
İhraç etmeyip şu yapılabilirdi; ben sizi 'gri liste'ye aldım. Ne olduğunuzu da çok bilmiyorum. Sizinle çalışmak istemiyorum. Fakat bu güne kadarki bütün yasal haklarınızı size geri veriyorum. Siz kamuda çalışmayın, gidin nerede çalışıyorsanız çalışın.
Fakat insanlar böyle ihraç edilince yurt dışına çıkamıyor. Özel sektörde de ‘terörist’ yaftası yediği için iş bulamıyor. Pazarda da ‘terörist’ olarak görüldüğü için limon satamıyor. Sonunda OHAL süresince yargı yoluna da gidemiyor.