AKP'li Üstün: Pelikan parti içinde kuruldu; kamu kaynakları ellerine verildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu arasında yaşanan anlaşmazlıklara dair iddialar içeren ve Davutoğlu'nun istifasına da neden olduğu öne sürülen “Pelikan dosyası” yeniden gündemde. O dönem milletvekili de olan eski Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, 'Pelikan'ın AKP içinde kurulan ve daha sonra devredilen bir sosyal medya yapılanması olduğunu söyledi. Pelikan'ın yapı itibariyle AKP'ye yapılan 'haksız' saldırıları bertaraf etmek amacıyla dışa dönük olarak kurulduğunu ifade eden Üstün, bu yapıya kamu kaynaklarının da verildiğini iddia etti. 

Davutoğlu'nu istifaya götüren süreç "Pelikan Dosyası" adıyla Wordpress'te açılan bir blogla başlamıştı. Dosyada Erdoğan ve Davutoğlu arasında yaşanan anlaşmazlıklara dair iddialar, medyada geniş yer bulmuştu. Yazıda, Erdoğan "Reis", Davutoğlu "Hoca" olarak tanımlanıyordu. Pelikan dosyasının Hilal Kaplan'ın başını çektiği Cem Küçük, Cemil Barlas, Haşmet Babaoğlu ve Melih Altınok gibi isimler tarafından hazırlandığı iddia ediliyordu.

AKP'li Ayhan Sefer Üstün, gazeteci Çağlar Cilara'nın YouTube kanalına konuk oldu. Üstün burada yaptığı açıklamada 'Pelikan'a dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Cilara'nın "Sayın Davutoğlu'nu parti içinde istemeyenler kimlerdi? Pelikan diye tanımlanan ekip bildiriyi yayımlamıştı, internet sitesinde. O günden sonra Davutoğlu'nun görevden ayrılma süreci başlamıştı. Niye istemediler, niye karşı çıktılar Davutoğlu'na ve kimdir bu Pelikan, Pelikancılık nedir?"  sorusuna Üstün şu yanıtı verdi:

"Aslında Sayın Ahmet Davutoğlu oraya getirildiğinde başarılarından dolayı getirilmişti. İyi bir danışman, iyi bir dışişleri bakanıydı. Milletvekili olmadan bakan yapılmıştı. Kıymetinden dolayı yapıldı. Başbakanlığı da hak ederek almıştı. Geldikten sonra da birçok insan rahatsız olmaya başladı. Bunlardan bir tanesi 5'li çete. İhaleyi bedava alanlar bundan çok rahatsız oldu. Partiye sonradan gelmiş ve kendini ama partililere ama cumhurbaşkanına bazı çevrelere ispatlamak isteyen bazı kesimlerde buraya muhalefet ettiler. Partide yeni gelmiş ama birtakım hedefleri olan akraba ilişkileriyle öne çıkmış olan insanlar da bundan rahatsız oldu. Elbette ki bunun sonunda Pelikan devreye sokuldu. Pelikan üzerinden Sayın Davutoğlu istifaya zorlandı."

"Pelikan parti içerisinde bir sosyal medya yapılanması... Partiye yapılan haksız saldırılara engellensin, bir yerde psikolojik bir müdahale gibi olsun diye iyi niyetle kurulmuş bir yapıydı. Bu yapı partiye sonradan gelen, akraba ilişkilerini öne sürerek yükselmek isteyen birisine ulufe olarak hediye edildi. Sonra AK Parti içerisinden çıkarıldı bu yapılanma Ankara'dan İstanbul'a taşındı."

Çağlar Cilara: Yalıya?

"Bu yapının tasfiye edilmesi lazım"

"İstanbul'da bu sefer bir kadronun eline teslim edildi. O profesyonel kadro yalıda oturmaya başladı. Bu yapı normalde dışa dönük çalışması gerekirken AK Parti'de kim itibarsızlaştırılacak, Hasan Bey mi, Hüseyin Bey, Fatma Hanım mı ona saldırmaya başladı, o itibarsızlaştırılmaya başlandı. Bunlar kriminalizasyon içine girdiler. Suç örgütü gibi çalışmaya başladılar. Bunlar aynı zamanda kamu kaynakları kullanmaya başladılar. Çünkü orada bu işlerin finanse edilmesi, ayakta kalınması yalıda oturulması içerik üretilmesi bunların yaygınlaştırılması baya külfetli bir meblağa sarihtir. Dolayısıyla bunların karışılanması için kamu kaynakları bunların eline verildi. Ve bunlar insanların itibar suikastı yaptılar ve suç işlediler.  Hâlâ AK Parti içinde vicdanlı insanları olduğunu biliyorum bu arkadaşların bu yapıyı tasfiye etmeleri lazım. Bunu tasfiye etmezlerse AK Parti bu yapının müdahaleleriyle tasfiye olacak. Ayrışmaya düşecek."