"AKP, Meclis'in darbeyi araştırmasını neden savsaklıyor?"

AKP darbe girişimiyle ilgili 15 üyeden oluşan araştırma komisyonuna henüz isim bildirmedi. AKP'nin birkaç gün içinde isim bildirmemesi durumunda, CHP, MHP ve HDP'nin isim bildirdiği komisyonun kuruluşu Meclis'in tatile girecek olması sebebiyle Kasım ayına kadar ertelenebilir. Milliyet yazarı Melih Aşık, eski milletvekili ve savcı Ali Özgündüz'e "Kurulmasına olumlu oy verdiği komisyonun oluşmasını savsaklamasının sebebi ne?" diye sordu. Özgündüz, "AKP, aksi yöndeki bir tavrı kamuoyuna izah etmekte çok zorlanacağı için komisyonun kurulmasına kerhen olumlu oy verdi. Aslında konunun araştırılmasını hiç istemiyor. Çünkü, FETÖ’yü biraz kazıyınca altından kendileri çıkıyor. Komisyon çalışmaya başladığında hapisteki darbeciler de dahil olmak üzere hiç istemediği kişilerle de görüşecek" dedi.

Melih Aşık'ın Milliyet gazetesinin bugünkü (17 Ağustos 2016) nüshasında yayımlanan "Darbeyi araştır(ma)!" başlıklı yazısı şöyle:

"FETÖ’nün faaliyetleri ile 15 Temmuz darbesinin tüm yönleriyle araştırılması”nı öngören Meclis Araştırması Komisyonu, dört partinin oybirliğiyle kabul edilmişti ve o gün tarihler 26 Temmuz’u gösteriyordu.

15 üyeden oluşacak komisyona CHP, HDP ve MHP çoktan isim bildirdiler. AKP ise henüz ve hâlâ bildirmiş değil. Meclis’in bu hafta sonu yaz tatiline girmesi bekleniyor. Bu da, AKP’nin önümüzdeki bir - iki gün içinde isim bildirmemesi durumunda komisyonun kuruluşunun kasım ayına kadar gecikebilmesi demek.

Peki, kurulmasına olumlu oy verdiği komisyonun oluşmasını savsaklamasının sebebi ne? Eski milletvekili ve savcı Ali Özgündüz’e göre sebep basit:

“AKP, aksi yöndeki bir tavrı kamuoyuna izah etmekte çok zorlanacağı için komisyonun kurulmasına kerhen olumlu oy verdi. Aslında konunun araştırılmasını hiç istemiyor. Çünkü, FETÖ’yü biraz kazıyınca altından kendileri çıkıyor. Komisyon çalışmaya başladığında hapisteki darbeciler de dahil olmak üzere hiç istemediği kişilerle de görüşecek. Onların vereceği bilgiler ve yapacağı kimi itirafların iktidarı ciddi sıkıntılara sokması kuvvetle muhtemel.”

* Barolar Birliği darbeyi fırsata çevirdi, Başkan Feyzioğlu ile Erdoğan arasındaki küslük sona erdi! İstanbul, Ankara ve İzmir baroları davete uymazken Başkan’a şu uyarıda bulundular: Verdiğiniz görüntüye dikkat!

Takdir 

Başbakan Binali Yıldırım dünkü grup toplantısında darbeciler için:

“İdam bir sefer ölümdür. Ölümden daha beter ölüm var onlar için” diyerek idamdan yana olmadığını ifade etti. Türkiye’in karizmasını çizen idam tartışmalarına noktayı koydu.

Binali Yıldırım kendisinden önceki başbakanlara göre sağduyulu yaklaşımlar sergiliyor. Örneğin dün grup konuşması sırasında tribünlerden atılan “Allahü ekber” sloganlarını:

- Ne o gençler sefere mi gidiyoruz, diye espri yaparak kesmesi de sağduyulu ve uygar bir yaklaşımdı.

Umarız grup toplantılarındaki bu sakil uygulamaya da artık bir son verilir...

TSK, TTK, TRT, PTT gibi özelleştirilemeyen kamu kurumlarının mal varlıkları satılacakmış.

Akif Kökçe: Bu gidişle 15 Temmuz tarihe “darbe” değil, “Sat be!” olarak geçecek...

LOTO 

Sayısal Loto’nun son çekilişinde büyük ikramiye bir kez daha Ankara’nın Yenimahalle ilçesine çıktı. Büyük ikramiye üç yılda tam 18 kez Yenimahalle’ye isabet etti. En son 18 Haziran 2016 tarihli Sayısal Loto çekilişinde 1 milyon 368 bin liralık ikramiye bu ilçeye çıkmıştı.

CHP eski milletvekili Atilla Kart, geçen yıllar içinde çekilişlerde hile yapıldığını dile getirmiş, 4 yıl önce, 3 Haziran 2012’de bakın neler söylemişti:

“Son zamanlarda hep belli bayilere büyük ikramiye çıkıyor. Bu bayiler Ankara Yenimahalle, İstanbul Sarıyer ve Küçükçekmece ile Antalya    Muratpaşa’dadır.”

İlginç olan Yenimahalle’nin 2012 yılından bu yana şans merkezi oluşu... Bu şansın hikmetini ise araştıran yok... 

FETÖ’nün vebali...

FETÖ ile bağlantılı olduğu için kapatılan İzmir Üniversitesi’nde görevli akademisyen yazıyor:

“Eylül 2013’te işe girmiştim. Bizim üniversitenin kapatılmasıyla temmuz ayı maaşı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti haklarımı kaybettim. SGK tarafından bu konu için yayınlanan genelgede:

‘İşten ayrılış nedeni olarak ‘36- OHAL/KHK’ kodu kullanılacaktır’ deniyor. Bu da demek oluyor ki bizlerin işten çıkış gerekçesi olarak, KHK gösterilecek ve bu bizim SGK kaydımızda yer alacaktır. Böylelikle, bizler sanki bahsi geçen terör örgütüyle ilintiliymişiz ve bu nedenle işten çıkarılmışız gibi bir algı yaratılacak. SGK’daki bu kayıt hayatımız boyunca sistemde yer alacak ve bizi işe alacak olan işverenlerin bize karşı önyargısını tetikleyecek ve hatta işe almamak için onlara meşru bir dayanak oluşturacaktır...” *** Sakıncalı kuruluşları vatandaşa duyurmak devletin göreviydi. Devlet vatandaşı uyarmadı. Ancak darbe girişimi üzerine FETÖ ile ilişkili diyerek kapattığı kurumlarda yukarıdaki gibi binlerce çalışanı mağdur etti.

Eski bakanlardan Cemil Çiçek ne diyor:

- Bunların bu noktaya gelmesinde hepimizin günahı, vebali var. Belki benim vebalim yüzde 90...

FETÖ’nün bu noktaya gelmesinde vebali olanlar “Allah bizi affetsin” diyerek çıkıyor işin içinden. Vebali olmayanlar ise yukarıdaki gibi hayatlarını altüst eden faturalar ödüyor...