İstanbul'da bir iftar etkinliğinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'la aynı masada oturan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, iftar sonrası kürsüde konuştu. Gül, "Mısır'dan Libya'ya ilişkilerimizi geliştirmeliyiz, tekrar Türkiye'nin ilham olacağı bir duruma gelmeliyiz" dedi, "Ortadoğu politikamızı gözden geçirmekte fayda var" ifadesini kullandı. Hükümete yakın gazetelerden Sabah, Star, Akşam, Güneş ve Türkiye Gül’ün bu sözlerini sansürlerken, konuşmaların 21:00 sonrası yapılması nedeniyle Yeni Akit, Takvim, Yeni Şafak ve Milat, habere yer vermedi.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İstanbul Dostluk Derneği'nin düzenlediği iftar programına katıldı.
Burada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan önce kürsüye davet edilen Abdullah Gül, Türkiye’nin dış politikalarını eleştirerek, "Henüz Ortadoğu'da Filistin meselesi çözülmemişken, kalıcı barış sağlanmamışken, İslam ülkelerinin kendi kendini tüketiyor olması gerçekten çok acıdır. Bu bakımdan inanıyorum ki; Türkiye olarak bu ülkelere yardımcı olmak durumundayız. Bunun için de şüphesiz ki; hepsiyle ilişkimizi geliştirmeliyiz” dedi.
Gül, “Libya'dan Mısır'a kadar, Yemen'den bütün Körfez ülkelerine kadar, nasıl bir zamanlar onlara ilham olduysak, yeniden bu ülkelere ilham olucu, yol gösterici olacağı bir duruma gelmek gerekir. Bu anlamda açıkçası, Ortadoğu ve Arap politikalarımızı daha gerçekçi bir şekilde gözden geçirmenin de faydalı olacağı kanaatindeyim. Çünkü bölgede başka bir gelişme de söz konusu. Büyük bir kaos ortaya çıkarsa, bu kaosun içerisinden çıkacak, hiç tahmin etmediğimiz sürprizlerle karşı karşıya kalabiliriz" diye konuştu.
Abdullah Gül'ün konuşmasının ardından kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise ömrünü çelme takmaya adamış çevreler olduğunu ifade ederek, "Onları oldukları yerde bırakıp yolumuza devam ettik" dedi. Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şu şekilde:
"İhanet edenler, hırsına yenik düşenler, korkanlar, egolarının kurbanı olanlar çıktı. Onları oldukları yerde bırakıp yolumuza devam ettik. Ömrünü sadece çelme takmaya, engel çıkarmaya, bozgunculuğa adamış birçok çevre var. Aynı şekilde tüm umudunu darbeye, provokasyona, manipülasyona, iç ve dış vesayet odaklarının baskılarına bağlamış olanlar var. Yürümediler mi Yürüdüler. Cübbeleriyle yürüyenler oldu. Neticesi ne oldu Koskoca bir hiç ve onlar mahcup oldu, onlar mağlup oldu. Halkı arkasına alanlar, halkın çizdiği istikamette gidenler, hakka teslim olanlar galip oldu. Bizse bugüne kadar her ne yaptıksak işte bunlara rağmen yaptık.
"Son 12 yılda çok büyük işler başardık. Ülkeyi istikrara ve güvene kavuşturduk. Komşumuzda olan olaylar çok manidardır. Hatta onları örnek almak suretiyle hatta onları mitinglerine getirebilme anlayışıyla onlardan medet umanlar oldu. Devlet anlayışı bu değildir. Devlette devamlılık esastır. Kuru sıkı gönderme yapmakla bu işler olmuyor. Biz de IMF'ye 23 buçuk milyar dolar borçla devraldık bu ülkeyi sıfırladık ve biz IMF'ye borç verecek ülke konumuna geldik.
"Avrupa'da Nazi döneminden beri yaşanan en korkunç katliama Srebrenitsa'da şahit olduk. Barış gücü askerlerinin gözleri önünde Srebrenitsa'da 8 binden fazla Boşnak öldürüldü, kadınlara tecavüz edildi. O gün Bosnalı kardeşlerimiz hangi sıkıntıları yaşadıysa, daha fazlasını biz burada yaşadık. Bugün bizlere düşen tarihten ders alarak benzer dramlar yaşanmadan geleceği inşa etmektir."
Hükümete yakın gazetelerden Sabah, Star, Akşam, Güneş ve Türkiye Gül’ün bu sözlerini sansürlerken, konuşmaların 21:00 sonrası yapılması nedeniyle Yeni Akit, Takvim, Yeni Şafak ve Milat, habere yer vermedi.
Söz konusu gazetelerin birinci sayfalarında yalnızca Erdoğan’ın sözlerine yer verildi: