AKP milletvekili Şirin Ünal'ın Ankara'daki evinde ölü bulunan Özbekistan vatandaşı Nadira Kadirova'nın avukatı Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı avukat Müjde Tozbey Erden, Kadirova’nın intiharının mutlak şüpheler içerdiğini belirterek, savcılığın hakikatın ortaya çıkartılması yapması gereken bir çok araştırmayı yapmadığını söyledi.
Bianet'ten Evrim Kepenek'in haberine göre, Erden, “Normalde bir kadın öldürüldüğünde savcılık adli tıp raporlarına göre intihar olup olmadığını açıklarken, Kadirova’nın intihar ettiğini Emniyet Müdürlüğü’nün açıklaması dahi en baştan şüpheleri arttırıyor” diye konuştu.
TIKLAYIN: Savcılık, AKP'li Şirin Ünal'ın evinde şüpheli şekilde ölen Kadirova’yı fuhuşla suçladı
Erden, “Nadira’nın intihar şekli, bir gece önce yakın arkadaşına ‘cinsel saldırıya’ uğradığına dair sözleri, Ankara Cumhuriyer Savcılığı’nın iki gün içerisinde otopsi ve Adli Tıp raporunu hızlıca aldırıp Nadira’nın cenazesini ülkesine göndermesi, bürokratik işlemlerin iki gün içinde halledilmesi, intihar ettiğine dair açıklamalar yapılması, Nadira’nın ölümünü şüpheli hale getiriyor" ifadesini kullandı.
TIKLAYIN - AKP milletvekilinin çalışanı, milletvekilinin silahıyla yaşamına son verdi
Erden şöyle konuştu:
"Nadira’nın ölümü üzerine açılan soruşturmada tüm delillerin toplanması ve gerekli araştırmaların yapılması yani hukukun yerine getirilmesi yeterli olacaktı. Delil araştırmalarının yapılmaması milletvekili Şirin Ünal’ın korunduğunu da göstermektedir.
Nadira’nın dahil, evdeki tüm yaşayanların ellerindeki ve giysilerinin üzerindeki swap yani kurşun artık örneklerinin alması, evde bulunan tüm çalışanlar dahil, ev sahipleri ile birlikte ifadelerinin alınması, Nadira’yı tanıyan ve bilen kimse olan, aynı evin içinde çalışan diğer Özbek kadına koruma sağlandığı garantisi verilerek, tanık olarak beyanlarının alınması, Nadira’nın bedeni üzerinde 'cinsel saldırıya' uğrayıp uğramadığının tespiti için sperm, dna vb. örneklerin araştırılmasının yapılması, Nadiranın arkadaşlarına ve kardeşine 'vebal alıyorsunuz' deyip, şikayetlerinden ve tanık beyanlarından vazgeçirmeye çalışan polisler hakkında işlem başlatılması gerekiyor.
Savcılık tarafından soruşturma yapılırken, yukarıda bahsettiğimiz araştırılmalar yapılmak yerine; tanıklara Nadira’nın fuhuş yapıp yapmadığı sorulmaktadır.
Nadira fuhuş yapıyorsa, bu kimseyi ilgilendirmez. Fuhuşun, Nadira’nın öldürülmesi ve cinsel saldırıya uğraması ile hiçbir ilgisi olamaz, kimseye de bu hakkı vermez. Ayrıca Nadira’nın arkadaşına 'abimin yüzüne nasıl bakacağım' deyip ağlaması da cinsel saldırıya, cinsel ilişkilere alışık olmadığının önemli bir kanıtı.
Nadira’nın fuhuş yapıp yapmadığını sormak, soruşturma sürecini Nadira açısından kirletmeye yönelik bir uğraştır.
Yapılmak istenmeyen soruşturmanın yönünü değiştirmek ve kendilerini haklı çıkarmaya dair uğraştır. Oysa ki Nadira kirletilemez. Biz Nadira’nın kirletirlenmesine izin vermeyeceğiz.
Biz bu şüpheli ölümün üstünün örtülmeye çalışıldığını düşünüyoruz. Şu ana kadar yapılanlar bize bunu düşündürüyor"