AKP MYK’nin Ahmet Davutoğlu, Ayhan Sefer Üstün, Selçuk Özdağ ve Abdullah Başçı’nın disipline sevk kararında “pelikan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Cumhur İttifakı eleştirisi ile twitter mesajları” parti tüzüğüne aykırı bulunarak ihraç gerekçesi sayıldı. Tebligatlarda, bu açıklamalarla parti tüzüğünün 117. maddesinin 7. bendine göre “Parti yöneticileri, üyeleri veya parti tüzel kişiliği hakkında basın yayın araçları ile kamuoyu önünde gerçek dışı haber yaymak, iftira, hakaret, karalama veya küçük düşürücü beyanlarda bulunmak” suçunun işlendiği ileri sürüldü.
Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın haberine göre Ayhan Sefer Üstün, gerekçeler arasında sayılan “partinin stratejik kararlarının paralel pelikan çetesi tarafından alındığı ve uygulandığı” açıklamasına benzer ifadelerin çok sayıda AKP’linin de kullandığını belirterek, eski milletvekili Aydın Ünal’ı örnek gösterdi. Üstün, “Onlara herhangi bir işlem yapılmadı. Aslında doğru olan bu tutumdur, işlem yapmamaktır” dedi. Davutoğlu’nun tebligatında da aynı gerekçenin yer aldığı bilgisini veren Üstün, “Pelikana dokunan yanıyor” diye konuştu.
Yeni sistemle ilgili eleştirilerin parti tüzüğüne aykırı bulunduğuna dikkat çeken Üstün, “Bir hukukçu ve siyasetçi olarak artık bir sistem eleştirisi de mi yapamayacağız? Kaldı ki, AK Parti ve hükümet de sistemin sağlıklı yürümediğini görmüş olacak ki Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında bir komisyon kurarak sistemin eksik yönlerini belirlemek ve çözüm önerilerinde bulunmak üzere çalışma başlattı. Şimdi benzer bir değerlendirme yapmış olmamız nasıl oluyor da parti tüzüğünü ihlal ediyor? Bir siyasetçi, hukukçu hükümet sistemlerini eleştiremez mi, bunun AK Parti’yi ilgilendiren yönü ne olabilir” görüşünü dile getirdi.
Davutoğlu’nun “Ümidini kaybedenin yarını olmaz, konuşmaktan korkmayın” açıklamasını Twitter’dan paylaşmasının da disipline sevk gerekçesi sayıldığını kaydeden Üstün, “Acaba MYK insanların konuşmasını istemiyor mu, suskunluğa bürünmesini mi talep ediyor? Acaba MYK üyeleri, eski totaliter rejimlerde olduğu gibi insanlığın kapalı kapılar ardında düşünmesini, ancak bunları üçüncü kişilerle paylaşmamasını mı salık veriyor? Acaba rejim değişti de bizim mi haberimiz yok” dedi.