T24 Haber Merkezi
Kadın cinayetlerinin hız kesmediği Türkiye'de, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesine ilişkin kapsamlı ulusal bir politika öngören İstanbul Sözleşmesi'nin AKP tarafından tartışılmaya açılmasıyla başlayan süreçte gözler, bugün yapılacak Merkez Yürütme Kurulu toplantısında..
Daha önce ertelenen MYK'nın bugünkü toplantısında İstanbul Sözleşmesi'nin de gündeme gelmesi bekleniyor.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP'nin 19. yıldönümü etkinliğindeki "İnsani ve insan onurunu yücelten, aileyi merkeze alan, toplum dokumuza uygun, özgü metinler çıkarmaya ziyadesiyle sahip olduğumuza inanıyorum. Tercüme metinler yerine artık kendi çerçevemizi kendimiz belirlememiz gerekiyor" sözlerinin ardından MYK'dan İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin ne tür bir karar çıkacağı merak ediliyor.
Tam adı "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi" olan ve Meclis onayından geçerek 2014 yılında yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi'nin"Cinsel yönelim" ifadesinin yer aldığı 4. maddesinde değişikliğe gidileceği haberlere yansıdı.
Farklı kadın çevrelerinden siyasi partilere, sendikalardan işveren örgütlerine kadar toplumun her kesiminden "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" mesajı verilirken, AKP MYK'sında görüşülmesi beklenen İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin Kadınlar Birlikte Güçlü sosyal medyada "Karar kadınların" etiketiyle kampanya başlattı.
"Bugün AKP MYK, İstanbul Sözleşmesi'ni konuşacak. Konuşacak bir şey yok çünkü sözleşme ile ilgili son sözü söyledik. Karar kadınların. İstanbul Sözleşmesi uygulanmalı, şerhsiz ve hemen" ifadelerinin kullanıldığı kampanyada "Her 1000 şiddet failinden 992'si hiçbir ceza almadan hayatına devam ediyor" denildi.
Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye'nin çekilmesine yada maddelerde değişiklik yapılmasına itirazlarını şöyle dile getirdi.
"#KararKadınların diyoruz. Kayıtlı işsiz kadınların sayısı, 2014 - 2019 arasında yüzde 52 artarak 1 milyon 755 bin oldu. Her 3 kadından 2’si çalışmıyor. 2019’da ev içi bakım hizmetleri nedeniyle 500 bin kadın işinden ayrıldı, 12 milyon kadın ise çalışma hayatına katılamadı.
Din, dil, ırk, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim gibi herhangi bir ayrım gözetmeden, bulunduğu ülkenin vatandaşı, mülteci veya göçmen olup olmadığına bakılmaksızın herkesi şiddetten korumayı ve desteklemeyi hedefleyen İstanbul Sözleşmesi hakkında #KararKadınların.
Sözleşmenin 4. maddesi hükümlerinin hiçbir ayrımcılık yapılmadan uygulanmasını şart koşuyor yani şiddete uğrayan kişinin cinsiyet kimliği veya cinsel yöneliminin, bir insan hakkı olan şiddetsiz yaşama hakkının korunmasına engel olamayacağını vurguluyor. #KararKadınların
2014 - 2019 verilerine göre kadınlara yönelik ekonomik ayrımcılığa karşı hiçbir önlem alınmadı, bu dönemde kadın işsizliği son derece yükseldi. Bu yüzden İstanbul Sözleşmesi uygulansın diyoruz.
Yeterli sayıda sığınak ve danışma merkezi ya da acil durum hattı açılsın istiyoruz.
Destek mekanizmalarına ulaşması güçleştirilen göçmen ve mülteci kadınların uğradıkları şiddet meşrulaştırıldı, erkekler tarafından öldürüldüklerinde ise davaların üstü kapatılmaya çalışıldı. Tüm bu yaşananlara rağmen İstanbul Sözleşmesi uygulanmıyor.
Her 1000 şiddet failinden 992'si hiçbir ceza almadan hayatına devam ediyor.
Sesimiz duyulsun! Türkiye'de şiddete uğrayan 100 kadından sadece 7'si bunu polise bildiriyor. Bildirilen ihbarların en az yüzde 42'sinde kadınlar şiddet failleriyle barıştırılıyor ya da işlem yapılmıyor.
Savcılık toplam şiddet vakalarının yalnızca yüzde 4'ünde devreye giriyor. Bunların da sadece yüzde 21'i mahkumiyet kararıyla sonuçlanıyor. Yani her 1000 şiddet failinden sadece 8'i mahkum oluyor. #KararKadınların, cezasızlık ve failleri aklayan ceza indirimleri son bulsun!
"Yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz. Bedenimiz bizim, emeğimiz bizim, karar da bizim. Haklarımız tartışmaya açık değil.
AKP MYK bugün de İstanbul Sözleşmesi’ni konuşacakmış. Konuşacak bir şey yok çünkü sözleşme ile ilgili son sözü söyledik:#KararKadınların. İstanbul Sözleşmesi uygulanmalı, şerhsiz ve hemen."
İstanbul Sözleşmesi 4. madde Taraflar bu Sözleşme hükümlerinin, özellikle de mağdurların haklarını korumaya yöneliktedbirlerin, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya başka tür görüş, ulusalveya sosyal köken, bir ulusal azınlıkla bağlantılı olma, mülk, doğum, cinsel yönelim,toplumsal cinsiyet kimliği, sağlık durumu, engellilik, medeni hal, göçmen veya mültecistatüsü veya başka bir statü gibi, herhangi bir temele dayalı olarak ayrımcılık yapılmaksızınuygulanmasını temin edeceklerdir.
|