Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, referandum sonuçlarının gelmeye başladığı ilk dakikadan son ana kadar ve sonrasında AKP Genel Merkezi'nde neler konuşulduğu yazdı. Yüksek gelen ilk rakamlarla ortaya çıkan zafer havasının sonradan oyların düşmesiyle yerini buruk bir havaya bıraktığını söyleyen Selvi, Başbakan Binali Yıldırım'ın "Arkadaşlar burukluğa, moral bozukluğuna gerek yok" dediğini aktardı. Sonucun kesinleşmesinin ardından toplanan MYK'da ise öz eleştiriler yapıldığını belirten Selvi, "Millet sandıkta önemli mesajlar verdi. Bu sonuçlar ışığında siyaset dilinde bir değişikliğe gidebiliriz. Ötekileştirici ve ayrıştırıcı bir dil yerine kucaklayıcı ve kapsayıcı bir dil kullanmalıyız" dendiğini ifade etti.
Selvi'nin "AK Parti'de ne konuşuluyor" başlığıyla yayımlanan (18 Nisan 2017) yazısı şöyle:
Referandum sonuçları geldikçe AK Parti Genel Merkezi’nde ilk başlardaki coşku yerini buruk bir havaya bırakmaya başlıyor.
Başbakan Binali Yıldırım, balkon konuşmasını yapmak üzere Genel Merkez’e geldiğinde bu havayı çok daha net bir şekilde görüyor. O nedenle gece yarısı genişletilmiş bir MYK toplantısı yapılıyor. Referandum sonuçları sıcağı sıcağına orada değerlendiriliyor. Toplantıya Başbakan Binali Yıldırım’ın, “Arkadaşlar burukluğa, moral bozukluğuna gerek yok” sözleri damgasını vuruyor.
Başbakan, hem moral veriyor hem de referandum sonuçlarına ilişkin değerlendirmeler yapıyor.
“Bu bir seçim değil, referandum. Referandumda 1 oy bile fazla olsa kazanılmıştır. Yüzde 50 artı 1 oy hayır çıksaydı, onlar kazanmış olacaktı. Hayır yüzde 50 artı 1 alsa zafer kutlamaları yapardı şimdi. Biz yüzde 51’in üzerinde oy alarak kazandık, biz niye moral bozukluğu yaşayalım? Bütün dünya bizimle uğraştı. O nedenle alınan bu sonuç bir başarıdır. İç tartışmalara fazla odaklanmayalım.”
Binali Yıldırım, “Arkadaşlar, karamsarlığa gerek yok. Neden? Çünkü biz kazandık” diye sözlerini bitiriyor. Başbakan’ın konuşması etkili oluyor.
Ama referandumun kazanılması, bazı aksaklıkların, yanlışların masaya yatırılmasına engel olmuyor.
MYK’da parmak basılan noktaları aktarmak istiyorum.
- Bu sonuçlardan bir ders çıkaralım. Millet sandıkta önemli mesajlar verdi. Bu sonuçlar ışığında siyaset dilinde bir değişikliğe gidebiliriz. Ötekileştirici ve ayrıştırıcı bir dil yerine kucaklayıcı ve kapsayıcı bir dil kullanmalıyız.
- Kürt seçmenin desteğini iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Kürt oylarında 10 puanlık bir artış var. Bunu dikkate almak durumundayız.
- İl başkanları ve belediye başkanları ile bir toplantı yapalım. Değerlendirmelerini alalım, onlara moral ve motivasyon sağlayalım.
- Büyük şehirlerdeki kaybımızı iyi değerlendirmemiz lazım. Büyük şehirlerdeki kaybımızı tespit etmek için ayrı bir çalışma yaptırmalıyız. Refah Partisi’nin iktidara yürüyüşü İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanması ile başlamıştı. Erdoğan’ı Türk siyasetine kazandıran yine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı oldu. O nedenle AK Parti açısından İstanbul, Ankara ve Antalya’da çıkan sonuçlar önemli anlamlar taşıyor. İzmir’in duruşu belli olduğu için çıkan sonuç bir sürpriz olarak görülmüyor ama diğerleri için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
Başbakan bu değerlendirmeleri dinledikten sonra hem parti olarak kendi değerlendirmelerini yapacaklarını söylüyor hem de araştırma kuruluşlarının sonuçlara ilişkin ayrıntılı çalışma yapacaklarını anlatıyor.
Başka değerlendirmeler de yapılıyor.
- Referandum kampanyasına damgasını vuran Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanları üzerinden yaşanan tartışma gündeme getiriliyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin son 48 saat içinde yaptığı çıkışın referanduma zarar verdiği belirtiliyor.
- MHP’nin referanduma katkısı gündeme geliyor. Beklenen desteğin alınamadığının altı çiziliyor. Ama bu konu üzerinde uzun boylu olarak durulmuyor. Seçim sonuçları üzerinde hazırlanacak olan raporda MHP etkisi ölçüleceği için oraya havale ediliyor.
- Ama kamuoyu araştırmaları üzerinde duruluyor. Bazı üyeler isim vermek suretiyle Adil Gür’ün yüzde 61 açıklamasını eleştiriyor. “Yüzde 60 gibi yüksek sonuçlar verilmesi teşkilatı yüksek beklentiye soktu. Referandumu kazanmamıza rağmen buruk bir sevincin yaşanmasının nedeni bu” deniliyor.
AK Parti referandumda ‘anlamlı bir evet’ çıkarmak için çalışıyordu. Anlamlı bir evet çıkmadı ama sandıktan anlamlı mesajlar çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kasım 2019’u unutmayın. Dün akşam bir işaret fişeği atıldı 2019’a” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajın alındığı işaretini verdi. AK Parti’deki gelişmeleri çok dikkatli bir şekilde izlemekte yarar var. Çünkü AK Parti bir kırılma anında. Ya bu sonuçlar üzerinden dersler çıkarıp yeni politikalara yönelecek ya da mesajı almayıp mevcut politikalarını sürdürecek. Bu tercih aynı zamanda 2019’un sonucunu da tayin edecek.