AKP neden toplumu kucaklayamaz?

AKP neden toplumu kucaklayamaz?

Taylan Büyükşahin

@tbuyuksahin

 

Ne kadar çok insan tanımlamaları duyuyoruz değil mi?

Şucu, bucu…

Ailemizden başlarız duymaya. Sonra mahallede, okulda, işyerinde…

Sınıflandırdığımız yetmez, bir de onları öcü gibi ötekileştiririz…

Neler yok ki ötekileştirmediğimiz…

90 yılda öyle şeyler sığdırdık ki öteki dağarcığımıza…

‘Komünist’le başladı bu sınıflandırma. 1950’lerde birbirini yiyen Demokrat Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi bile, komünistler söz konusu olunca can ciğer kuzu sarması oluyorlardı.  

Aslında ortada nesnel büyük bir komünist yapılanma yoktu. Ancak “Sosyal devlet,  adalet, eşitlik, demokrasi ve antiemperyalizm” diyenler tek bir torbaya doldurulup ötekileştirilmeliydi.

Bunu da komünizmle başardılar.

Sovyet Rusya yıkılana kadar da bu komünist takıntısı sürdü gitti.

Komünist dışında öteki sınıflarda yer alanlar kimi zaman Ermeni oldu, kimi zaman Rum, kimi zaman da Kürt…

Yobazları unutmayalım... Onlar, devletin istediği şekilde Sünni-İslam inancına sahip olmadıkları için yobaz-irticacı olmayı çoktan hak ediyorlardı.

Aleviler zaten Kızılbaş komünistti!  

Şimdi de karşımıza ‘Ulusalcı’ çıktı.

ODTÜ’de öğrencilerin Başbakan Erdoğan’ı protesto etmelerinden sonra yaşanan olaylar hakkında konuşan AKP’li Hüseyin Çelik şu tespiti yaptı:

"flah olmaz ulusalcıla"

Hüseyin Çelik’in ardından Bülent Arınç da “Doğu Perinçek bugün dışarıda olsaydı, ODTÜ'ye gelseydi, onu alkışlarla karşılarlar, belli bir yere oturturlardı” şeklinde konuştu.

Algı ve ötekileştirme şu:

‘Ulusalcı demek zaten İşçi Partisi demek. İşçi Partisi de Ergenekon demek. Bu yüzden protesto edenler terörist.’

Bu kadar basit…

Zaten ötekileştirme basitliktir, çiğliktir…

Ötekileştirme nefret doğurur.

Laikçi diyorlar… Ergenekoncu, Balyozcu, terörist yapıyorlar… 

Turgut Özal’ın naaşı Adli Tıp’ta incelenirken Bugün gazetesi zehir bulundu diye manşet atmıştı. AKP’li Mustafa Elitaş da hemen “Ergenekon Özal’ı zehirledi”demişti.

Sonrası malum…

Bir de ateistleri var günümüz ötekileştiricilerinin…

Neyse…

Ergenekon davası ile birlikte ulusalcıların darbeci, terörist olarak lanse edilme süreci başladı. Bunu yapan da özellikle 90’lı yıllarda kendilerine yobaz-irticacı denilen kesim.

Kim kimi ötekileştirirse artık.

Demokrasi lafını ağzından düşürmeyen AKP’lilerin bu ötekileştirmede öncülük yapmaları, onların toplumu kucaklayamayacaklarının en önemli göstergesi.

Devlet gücünü elinde bulunduranlar, diğerlerini ötekileştirdiği için Kürtler isyan etti… PKK, o yüzden 1993-1994 doğumlu askerleri öldürünce bir zafer hipnozu içerisinde yaşıyor…

Aynı hipnozu yaşayan iktidardaki muhafazakârlar da bugün zalime dönüştü… Unuttular kendilerinin irticacı diye mahkemelerde süründüklerini, dışlandıklarını, ordudan atıldıklarını. Bu nedenle şimdi içinde vicdan ve hukuk olmayan dünyanın en büyük adalet saraylarını kuruyorlar.

Bülent Arınç’ın bir zafer edasıyla imam hatip mezunlarına “Satanist olanlar, memleketi soyup soyanlar, yolsuzluk yapanlar imam hatiplerden yetişmedi”demesi bir rastlantı değil.

Ötekileştirmenin yarattığı nefretin sonucu…

“Ben iyiyim, sen kötüsün” zihniyeti…

Bu algıyla yaşayanlar insanları kucaklayamaz, birlik ve beraberlik kuramaz…

Olmuyor da zaten… Günden güne kamplaşmalar, gerginlikler artıyor.

Yapılan ötekileştirilmelerin üzerinde o an durmadığımız için bu ötekileştirme geleneği nesilden nesile geçiyor. Ötekileştirmeyi yapan kişiler gücünü kaybettikten sonra bunun yanlış olduğunu anlatıyoruz birbirimize.

Neden çok geç olmadan AKP’lilere bunun yanlış olduğunu söylemiyoruz? Balkon konuşmalarının içinin boş olduğunu gördük çünkü…