AKP'nin başörtüsü ve aile kurumu ile ilgili Anayasa değişikliği için HDP'yi ziyaret etmesi, Ankara'da dikkatleri Cumhur İttifakı'na çevirdi. Başkentte ziyaretin MHP içerisinde rahatsızlık yarattığı konuşulurken MHP yetkilileri, bu iddialara temkinli yanıtlar veriyor. Ancak edinilen bilgilere göre MHP'nin bu konuda nasıl bir tavır alacağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM grup toplantısı konuşmasında belli olacak. Bahçeli'nin konuşmasında HDP'yi hedef alan mesajlar vereceği belirtiliyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü takılmasını güvence altına almayı öngören kanun teklifinin ardından Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu konuda Anayasa değişikliği çağrısında bulunmuştu. Erdoğan, 24'üncü maddede planlanan değişiklikle başörtüsü takılmasını anayasal güvence altına almak ve bu teklifi de referanduma götürmek istiyor. Ancak AKP, değişiklik teklifini referandum götürebilmek için TBMM'de muhalefetin de desteğine ihtiyaç duyuyor.
Anayasa'nın din ve vicdan özgürlüğünü düzenleyen 24'üncü maddesi ile aile kurumunu düzenleyen 41'inci maddesinde değişiklik isteyen AKP, destek için geçen hafta Meclis'te grubu bulunan tüm partileri ziyaret etti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığındaki AKP heyeti, bu çerçevede HDP'de grup başkanvekilleri Meral Danış Beştaş, Saruhan Oluç ve Parti Sözcüsü Ebru Günay'la görüştü.
Ancak Ankara kulislerinde AKP heyetinin HDP ziyaretinin MHP'de rahatsızlık yarattığı konuşuluyor. Parti yönetiminden bu konuda gelen açıklamalar ise temkinli. MHP yetkilileri, "parti yönetiminin görüşmenin Cumhur İttifakı adına yapılmadığı kanaatinde olduğunu" söylüyor. MHP'li yöneticiler, "Aynı ittifakta olsak da AK Parti başka, MHP başka. Dolayısıyla AK Parti'nin görüşmesi, ittifak adına değil AK Parti adına yapılmış bir görüşmedir" ifadelerini kullanıyor.
Bu konudaki net tavrın ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından ortaya konulacağı tahmin ediliyor. Bahçeli'nin Salı günü TBMM grup toplantısında özellikle HDP'yi hedef alan sert açıklamalar yapması bekleniyor.
AKP tabanında da HDP ile görüşmenin rahatsız yarattığına dair işaretler var. Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner, "HDP'yi hem TBMM çatısı altında olmaması gereken terör örgütünün siyasi partisi olarak suçlamak, hem de anayasa değişikliği için muhatap alıp görüşmek, AK Parti açısından sıkıntılı bir yeni durum" sözleriyle bu rahatsızlığa dikkat çekmişti.
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan'dan ise bu konuda dikkat çeken bir açıklama geldi. Gazeteci İsmail Saymaz'ın sorularını yanıtlayan Turan, "Görüşmeseydik, 'Başörtüsüyle ilgili değişiklikte samimi değilsiniz' derlerdi bize. 'Niye tüm gruplarla konuşmuyorsunuz? derlerdi" ifadelerini kullandı. Turan, ayrıca CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun "TSK'nın kimyasal silah kullandığı" iddiasını hatırlatarak "Ben Tanrıkulu ile de onun gibi düşünenlerle de HDP ile de görüşmem, görüşmek istemiyorum" dedi.
HDP'de ise tartışmalarla ilgili sessizlik hakim. HDP'li yöneticilerin Çarşamba günü bir araya gelecek Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına kadar bu konu ile ilgili konuşmama kararı aldığı öğrenildi. Buna karşın tartışmalarla ilgili DW Türkçe'nin sorusunu yanıtlayan HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, AKP'nin yalpaladığını savundu.
Erdoğan'ın oportünist bir siyaset ortaya koyduğunu ve seçimde kaybedeceğini gördüğünden dolayı da çeşitli hamleler yapmaya çalıştığını öne süren Paylan, "Ancak, ortağı MHP bu hamleleri yapmasına fren olacaktır" ifadesini kullandı. AKP içinde bu ziyareti olumlayan çok sayıda açıklama yapıldığını hatırlatan Paylan, "Buna karşı refleks de olacaktır. En büyük refleks de MHP'den gelecektir. Bu refleksi yumuşatmak için de Bülent Turan'a bu tip açıklamalar yaptırtıyorlar" diye konuştu.
Kürt Çalışmaları Merkezi Direktörü Reha Ruhavioğlu da tartışma yaratan bu ziyareti DW Türkçe'ye değerlendirdi. İktidarın HDP ile temasta muhalefete sınırlar çizdiğini ancak bu sınırları kendisinin aşmasında bir sorun görmediğine dikkat çeken Ruhavioğlu, bu durumun yeni bir gelişmeyi de beraberinde getireceğine dikkat çekti. Ruhavioğlu, "İktidar bundan sonra HDP ile ilişkiler nedeniyle muhalefete yönelik o kadar kolay suçlayıcı olamayacak" görüşünü dile getirdi.
Ruhavioğlu, AKP'nin anayasa değişikliği için referandum desteği bulamayacağını gördüğünü, bu yüzden de desteği bulamamanın suçlularını tespit etmek üzere bu ziyaretleri yaptığını öne sürdü. Bülent Turan'ın açıklamalarını da değerlendiren Ruhavioğlu, "'Gitmesek samimi değilsiniz derlerdi' diyor. 'Kendi iç tutarlılığımız için biz bunu yaptık' gibi bir şey söylüyor. Dolayısıyla buradan niyetin çok iyi olmadığını anlıyorum" ifadelerini kullandı.
Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Girasun da AKP'nin ideolojik esnekliğinin diğer partilere nazaran daha fazla olduğu görüşünü dile getirdi. "Bu tür hamlelerle ilgili parti tabanını ikna edeceğine dair özgüveni yüksek. AKP, hem çözüm sürecini başlatıp hem de sonrasında örgütle, farklı kesimleri hızlıca suçlayabiliyor" diyen Girasun, HDP açısından bakıldığında AKP'nin randevu teklifinin kabul edilmesinin HDP için bir kazanç olduğunu savundu. Girasun, "AK Parti'yi ikircikili duruma düşürüyor" tespitini yaptı.
Muhalefet için HDP ile temas etme meşruiyetinin sınırlarını AKP'nin belirlediğine dikkat çeken Girasun, sözlerini "Bu adımlardan ziyade muhalefetin AK Parti'nin söylem sınırlarının dışına çıkamamasını konuşmak lazım" şeklinde sürdürdü. Muhalefetin AKP'ye yönelik 'Siz suçlu diyordunuz, suçluyla niye görüşüyorsunuz' dilini kullanmasının kendileri açısından problem yaratacağını kaydeden Girasun, "Muhalefetin kendisine dair özgüveninin yüksek olması lazım. Kürt meselesi ile alakalı ne söylüyorsa kendi sınırları içinde söylemesi lazım" dedi.