Gülsen Solaker
Ekonomide sonbaharda yaşanan türbülansın ardından gelen 20 Aralık kararlarının siyasete etkisi yavaş yavaş görülmeye başlandı. Son yapılan anketlere göre uzun zamandır ilk kez AKP’nin oylarında artış gözlemleniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 20 Aralık’ta düzenlenen kabine toplantısının ardından Yeni Ekonomi Modeli çatısı altında bir dizi önlem açıklamış ve enflasyonla mücadele için asgari ücretin yanı sıra memur ve emekli maaşlarında iyileştirmeler yapılmıştı.
Yeni ekonomi modelinin uygulamaya konmasının ardından AKP'nin yaptırdığı anket sonuçlarına göre partinin oylarında artış trendi görüldü. Parti kurmaylarına göre anketlerdeki ‘ekonomideki sorunların kim tarafından çözülebileceği' sorusuna karşılık seçmenler yine AKP ve Erdoğan’ın ismini verdi.
Buna benzer bir sonuç Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi'nin (TEAM) 12 büyük şehirde yaptığı son araştırmada da görüldü. Buna göre kararsızlar dağıtılmadan AKP'nin oyları Kasım ayına göre yüzde 4,3 puan artarak yüzde 32,1'e çıktı. Bu oyların yaklaşık 1 puanının MHP'den, kalanının da büyük oranda kararsızlardan geldiği belirtildi. Kararsızlar dağıtıldığında ise AKP’deki toparlanma ile birlikte Cumhur İttifakı’nın oy oranı yüzde 45,8 oluyor.
Araştırmayı yapan TEAM'in Koordinatörü Ulaş Tol, DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede AKP’nin önceye kıyasla ocak ayında desteğini yüzde 3,6 puan artırmış göründüğünü söyleyerek, Cumhur İttifakı’ndaki toparlanmayı ise yüzde 1,9 oranında açıklıyor.
Tol, Cumhur İttifakı’nın "kararsızlarda park etmiş” yani henüz muhalefete yönelmemiş ve AKP’ye yakın potansiyelinin aslında bu oranın çok daha üzerinde olduğuna dikkat çekerek, "Bunu gözetince ekonomik önlemlerin yarattığı psikolojik etkiye göre Cumhur İttifakı’nın yükselişinin oldukça sınırlı olduğunu söyleyebiliriz” diyor.
20 Aralık’ın bir deney imkanı sağladığını da söyleyen Tol, iktidarın önlemler, paketler ve/veya gündelik müdahalelerle, muhalefetin de karşılık vermediği durumlarda, özellikle kararsızlar bölgesinde park etmiş seçmeni geri getirebileceğini ve düşme yönündeki trendi tersine çevirebileceğinin görüldüğünü kaydediyor.
Tol, saptadıkları bir diğer hususu “Kararsızların önemli bir kısmı artık iktidarı desteklememek konusunda kararlı ama ne yapacağı konusunda kararsız olanlardan oluşuyor” sözleriyle özetliyor.
Peki, Cumhur İttifakı’nda moralleri yükselten bu oy artışı kalıcı mı?
Tol'a göre Cumhur İttifakı'nın yüzde 1,9’luk artışının kalıcılığına dair işaretler kuvvetli değil. Seçmen hala ekonomin kötü durumda olduğunu düşünüyor ve dolar kurunun gidişatı, enflasyon etkilerinin yansımalarının gözlemlenmeye başlaması ile bu kısmi artışın geri dönmesi daha muhtemel olabilir.
Metropoll Araştırma’dan Özer Sencar da son anketinde benzer artışı gözlemleyen ve bu artışın kalıcı olmayacağını düşünen isimlerden.
Sencar, AKP'nin oylarının aylardır aşağı doğru gittiğini belirterek, kendi anketlerindeki son sonuçları şöyle özetliyor:
"Geçen ay yüzde 23,9 kararsızlar dağıtılmadan oy miktarı, AKP’nin 20 senedir aldığı en düşük oy miktarıdır. Yani 23,9 ile dip yapmıştı. Bu ay bu oran yüzde 26,3’e yükseldi. Dolayısıyla 2,5 puanlık yaklaşık bir artış var. Bu geçen ayki ekonomik tedbirlerin veya vaat edilen zamların etkisidir, çok açık net.”
AKP'nin Ayasofya caminin ibadete açılması gibi olaylarla zaman zaman oylarında geçici artışlar yaşadığını ancak daha sonra düşüşün yine sürdüğünü söyleyen Sencar, “Bu ilk aylardaki zamlar insanları bir miktar rahatlatabilir. Ama ben şuna inanıyorum ve şimdiye kadarki tecrübelerime dayanarak söylüyorum, oylar en geç iki ay sonra bugünkü seviyelerine tekrar düşer” tahmininde bulunuyor.
AKP’deki bu toparlanmanın kalıcı olup olmayacağında gelecek aylardaki ekonomik şartlar kadar muhalefetin performansının da çok önemli olacağı belirtiliyor.
Siyaset Bilimci Seren Selvin Korkmaz, Erdoğan’ı “popülizmin kitabını yazan bir lider” olarak tanımlayarak, muhalefeti bekleyen riski şöyle açıklıyor:
"Popülist liderler krizi icra eden, krizi yaratan ama aynı zamanda da kendilerini ona çözüm sunan insanlar olarak konumluyorlar. Haliyle iktidar partisine oy veren seçmen, sorunun kaynağı her ne olursa olsun çözümü hala iktidar partisi olarak görüyorsa muhalefet açısından böyle bir risk var.”
Erdoğan’ın gerçekçi olsun ya da olmasın algıyı yönetecek türde, krize çözüm sunduğunu söyleyen her vaadinin AKP’ye geçen oyları kalıcı kılabileceğini belirten Korkmaz, "Bunun karşısında muhalefetin yer yer kimlik siyasetine sıkışması, pasif kalması veya çözümlerini bütüncül bir stratejiyle aktaramaması ise seçmenin Erdoğan’a kayışını kolaylaştırır” diyor.
Korkmaz'a göre muhalefetin önümüzdeki süreçte kendisini bekleyen önemli avantaj ve riskleri kullanıp kullanamayacağı bu geçişlerin kalıcı veya geçici olduğunu gösterecek.