AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Kırım'da bulunan Kerç Boğazı'nda alev alan iki geminin Türk şirketlere ait olabileceğini bildirdi. Rusya ile irtibat halinde bulunduklarını belirten Çelik "Sahiplerinin Türk olma ihtimali var. Bir gemide patlama olmuş, diğer gemi de bundan etkilenmiş. 31 mürettebattan 16'sının Türk olduğu değerlendiriyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Fazıl Say'ın konserin ardından kuliste yaptıkları görüşmeye ilişkin bilgi veren Çelik, Erdoğan'ın, Say'a, Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasının ardından "Truva'nın öcünü aldık" şeklinde bir beyanatı bulunduğunun iddia edildiğini hatırlattığını ifade etti.
MHP'nin aday tanıtım toplantı konusunda bir davet almadıklarını ancak davet gelmesi halinde üst düzey temsille katılacaklarını belirten Çelik, Akdeniz'de yaşanan mülteci faciaları konusunda ise "PKK'ya karşı sempati çağrısı yapanlar, mülteciler söz konusu olunca ses çıkarmıyorlar"
AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), sırasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle:
"Çifte standart ve samimiyetsizlik sona ermeli.
"Geçtiğimiz hafta 117 kişi hayatını kaybetti. Bu insanlara uygun göç yolları oluşturmak gerekir ve bu insanlarla aramızda köprü kurmak gerekir. Avrupa'da bazı ülkelerin bu insanların denizden göçe müdahale etmemekle büyük sorumluluğu vardır. Irkçı zihniyetler çok büyük sorumluluk sahibidir. Türkiye hattındaki vizyon sayesinde ölümler az düzeye inmiştir. Bu gün tekil rakamlara inmiştir ve bazen de sıfıra yaklaşmıştır. Televizyon ekranlarda gördüğümüz gibi bazı ülkelerde bu mazlum insanların botları batırılarak ölüme terk edilmesi vicdanları yaralayan bir şeydir. Akdeniz'de sadece mülteciler değil bütün insanlı boğuluyor.
"PKK'ya karşı sempati çağrısı yapanlar, mülteciler söz konusu olunca ses çıkarmıyorlar"
2018'de en çok insani yardım yapan ülke Türkiye olmuştur.
Mali'den karnesini cebinde taşıyarak Avrupa'ya gitmek isteyen çocuk, maalesef Akdeniz'in sularına gömüldü. Hayatını kaybeden mültecilerle ilgili otopsi çalışmasında bu çocuğun hayatını kaybettiği ortaya çıktı. Bir karikatürist bu çocuğu çizdi. Hayatını kaybetmiş ve balıklara resmini gösteriyordu. Bu resim bir utançtır. Bu insanlar insanlığımızın parçasıdır, bunları sahip çıkmak insanlığı yücelten bir şeydir. Türkiye, halkımız bu konuda bütün dünyanın vicdanı olabilecek bir sınav vererek bütün dünyanın vicdanı yerine geçmektedir. En çok yardım eden ülke Türkiye olmuştur, bununla gurur ve onur duyuyoruz.
Hafta sonu sayın Cumhurbaşkanımız Samsun ve Ordu'daydı. Orada AK Parti adaylarına, Cumhur İttifakı adaylarına büyük teveccüh ve coşku vardır. İnşallah seçimlere doğru doludizgin devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımız illeri ziyaret etmeye devam ediyorlar. Gerek AK Parti gerek ittifak adaylarına karşı giderek güçlenen teveccühün daha da genişlediğini görüyoruz.
Bir davet ulaştığı zaman bunun Cumhurbaşkanımız tarafından en güzel şekilde değerlendireceği açıktır. Bu formatlar MHP'nin takdirindedir. Biz kendi formatımızı uygularken kendi adaylarımızı açıklarken ittifak adayları varsa onları da açıklıyor. Kendileri büyükşehirleri açıklarken bizim ilçe adaylarımızı açıklamak isterlerse aynı şekilde memnuniyet verici olacaktır. Dediğim gibi takdir sayın Bahçeli ve MHP'li yetkililerindir. Davet olduğu takdirde arkadaşlarımız tabii ki orada bulunacaklardır.
Kelç boğazında iki gemi alev almış. Konuyu yakından takip ediyoruz. Rus yetkililerle irtibat halindeyiz. Sahiplerinin Türk olma ihtimali var. Bir gemide patlama olmuş, diğer gemi de bundan etkilenmiş. 31 mürettebattan 16'sının Türk olduğu değerlendiriyor. Rusya 10 arama kurtarma botunu bölgeye göndermiş. Biz de bu faaliyetlerle yakın koordinasyon içerisindeyiz. Kendi vatandaşlarımızla ilgili durumu yakından takip ettiğimizi belirtmek isterim.
Güzel bir konser oldu. Kara Toprak’tan İzmir Marşı’na, Truva Sonatı’na kadar çok güzel, çok yorucu bir icra ortaya kondu. Fazıl Say ile bir kez daha gurur duyduk.
Fazıl Say, karakterlerle, Helen’le, Aşil’le ilgili bilgi verdi. Bu sohbet kuliste de devam etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Say’a bir anektodu nakletti. Kurtuluş Savaşı’nda Yunanlıları kovduğumuzda Atatürk’ün “Truva’nın öcünü aldık” şeklinde bir beyanı olduğunu hatırlattı. Bu son derece önemli bir hatırlatmaydı.
Değerli tarihçimiz Murat Bardakçı'nın da bu konuda yazıları vardı. Cumhurbaşkanımızın bu Truva Savaşı ve Atatürk'ün bu benzetmesiyle birlikte aynı yaklaşımın hala sürdüğünü hatırlatması güzel bir benzetme oldu.
Katar'da ABD yetkilileri ile Taliban yetkilileri bir görüşme yapıyorlardı. Ne zaman Afganistan'da barış görüşmeleri sağlansa maalesef böyle bir şey ortaya çıkıyor. Bunu barış görüşmelerini baltalamaya yönelik bir saldırı olduğunu değerlendiriyoruz. 120 civarında hayatını kaybeden var. Afganistan'a başsağlığı diliyüoruz. Barış görüşmeleri devam etmelidir. Bu yoldan saptırma eylemlerine karşı bu süreç devam eder. ABD'li Senatör'ün Graham'ın Türkiye'ye ziyareti oldu. Kendisi bu olayları takip eden birisi. ABD'nin oradan çekilmesine karşı açıklamaları olmuştu. Türkiye'nin karşı karşıya olduğu güvenlik tehditlerinin giderilmesi gerektiğini söyledi. PKK ile YPG-PYD ilişkisine dair kendtisine videolar seyrettirilirdi. Bunlara ilk kez izlediğini söyledi. Bu konuda Türkiye'nin güvenlik değerlendirmesiyle herkesin sempatik olması gerekiyor.
YPG terör örgütünün DEAŞ'a karşı desteklenmesi Türkiye'ye karşı terör örgütünün lehine bir durumu ortaya çıkarıyor. Afganistan bu hale aynı mantıkla geldi. Geçmişte bazı terör örgütleri desteklendi ve sonra kontrol edilemez hale geldiler. Bu tablo hür dünyanın canını yakıyor en önemlisi de Afganistan, Suriye halkının canını yakıyor. Bundan kim sorumludur, bu politikalara imza atanlar sorumludur. Akdeniz'de bir Afganistan oluşturacak politikalardan uzak durmak gerekir. YPG-PYD'ye TIR'lar dolusu silah gönderirseniz, hele hele Türkiye Cumhuriyeti gibi NATO müttefikinize karşı olursanız bu dünyanın bütün değerlerine, denklemine uymayan bir tablo çıkartır.
Bu provokasyonları Ankara'dan baktığını başkalarının sisli, buzlu camda gördüğünü biz berrak bir şekilde, aynada görür gibi görüyoruz. Ne zaman halkın önü açılmaya çalışılsa bu provokasyonlar çıkıyor. Başkan Trump'un Suriye'den çekileceğini duyurmasının ardından 'çekilmeyin' diyenleri görüyoruz. Bu çekilmeyi geciktirmek ya da engellemek için birtakım engeller konulacağı açıktır. Cumhurbaşkanımızla ifade ettiler. Başkan Trump'ın kararından caydırmaya dönük, ya da bu kararı sömünlendirmeye yönelik çabalar olarak görüyoruz. Çekilme kararına kimler karşıdır? Kimlerin aleyhine olacaktır? Bunları altalta yazdığınızda olağan şüpheliler ortaya çıkıyor. Bunu görebilmek için derin bir istihbarata ihtiyaç yoktur.
Bu DEAŞ, PYD-YPG tarafından istismar edilmektedir. O bölgedeki çeşitli halkların birbiriyle karşı karşıya gelmesi gibi bir tablo çıkarıyor. Biz çekilmenin devam etmesini destekliyoruz. Güvenli bölgeden ilk aşamada YPG'nin çıkartılması sözkonusudur. Esas amaç Suriye'nin herhangi bir yerinde herhangi bir terör unsurunun kalmamasıdır. Suriye'de güvenli bölgeden sonra nihai olarak amaçlanan şey Suriye'nin terör ör gütlerinden arındırılmasıdır.