Bir gazetecinin, Afganistan'da kapsayıcı hükümet oluşturulmasına yönelik mesajlarını sorması üzerine Çelik, "Orada tabii ki demokratik seçim gözükmüyor. Fiili güç olan Taliban'ın açıkladığı şudur, bir konsey kurulacak ve bu konsey bakanlar kurulunu tespit edecek. Bizim burada arzumuz, orada çok sayıda etnik ve siyasi grup var. Biz, Afganistan'ı çok iyi biliyoruz, çok sayıda dini grup var. Bütün bunların kendileri için meşru gördüğü temsilcilerinin olduğu bir model istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, Afganistan'daki gelişmelerle ilgili soru üzerine, şöyle konuştu:
"Burada birbirleriyle çatışan DEAŞ terör örgütünün kolları var. Birbirleriyle çatışan yerel birtakım terör örgütleri, çok sayıda yapılar var. Dolayısıyla Birleşmiş Milletler tarafından hem meşru görülen yapılarla hem de fiili güçlerle görüşüyoruz. Tabii ki Taliban ile görüşeceğiz. Ne için görüşeceğiz? Afganistan'da kapsayıcı bir hükümet çıksın, Afgan halkı geçmişte yaşadığı zorlukları yaşamasın diye. Kadın haklarına saygı konusundaki mesajlarımızı söylüyoruz, kadınlara dönük bazı uygulamalardan kaygı duyduğumuzu ifade ediyoruz. Bunların olmaması gerektiğini söylüyoruz. Temel hak ve hürriyetler konusunda hassas ve dikkatli olunması, bundan geriye gidilmemesi gerektiğini, Afganistan'ın geçmişte yaşadığı acıların yaşanmaması gerektiğini söylüyoruz. Dolayısıyla burada Türkiye'nin ortaya koyduğu yaklaşım, Afganistan halkının meşru kabul edeceği bir hükümet modelinin çıkmasıdır."
Çelik, bir gazetecinin Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'nın işletilmesiyle ilgili sorusunu şöyle yanıtladı:
"Yapılan müzakereler çerçevesinde Taliban tarafından Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'nın askeri güvenliğinin sağlanması için değil, teknik olarak işletilmesi için Türkiye'den yardım talebi var. Makamlarımız, Büyükelçiliğimiz bunu değerlendiriyorlar. İki husus var; birisi havalimanının profesyonel olarak işletilmesi, diğeri ise askeri güvenliğinin sağlanması. Askeri güvenliğinin sağlanması konusundaki seçeneği biz devre dışı bıraktık ve kahraman askerlerimiz 20 yıllık bir misyonun ardından Türkiye'ye döndüler. Teknik personeller konusunda, müzakereler çerçevesinde bahsettiğim gibi güvenlikleri öncelikli olmak üzere oradaki güçler bunu meşru kabul eder ve talepte bulunurlarsa Afganistan'ın dünyayla ilişkisi kesilmesin, Afgan halkı dünyaya entegre olmaya devam etsin, açık bir toplum haline gelme yolunda kanalları açık kalsın diye Türkiye bu desteği vermeye hazırdır. Tabii ki personelimizin güvenliği öncelikli olmak üzere, diplomatik açıdan, güvenlik açısından ve diğer açılardan uygun bir tablonun ortaya çıkması halinde."
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, orman yangınlarından ve selden etkilenen bölgeleri "afet bölgesi" ilan ettiğini anımsatarak kararın yaraların sarılması konusunda çok hızlı bir mekanizmanın ortaya çıkması anlamına geldiğini aktardı.
Orman yangınlarından etkilenen bölgelerin imara açılacağı iddialarının sorulması üzerine Çelik, şunları kaydetti:
"Böyle bir şey söz konusu değil. Allah nasip ederse yıl sonuna kadar 252 milyon fidanı toprakla buluşturacağız. Ağaçlandırma konusunda, medeniyetimizin yeşil medeniyet olduğunu Cumhurbaşkanı'mız sık sık ifade ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı'mız ve Genel Başkanımız, MKYK toplantısındaki değerlendirmesinde, Anayasanın 169. Maddesi'nin ön gördüğü şekilde orman alanlarının korunması konusunda son derece hassas ve dikkatli olunacağını bir kere daha ifade etti. İl başkanlarımızla yaptığı teşkilat içi değerlendirmede de bunu sıkı şekilde takip etmeleri konusunda talimat verdi." (AA)