AKP Sözcüsü Çelik: Biden'ın 'seçim' diye kullandığı kelime 'darbe' anlamına geliyor

AKP Sözcüsü Çelik: Biden'ın 'seçim' diye kullandığı kelime 'darbe' anlamına geliyor

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, ABD Başkan adayı Joe Biden'ın Türkiye siyasetiyle ilgili söylediği sözlere ilişkin konuşurken, Türkiye'ye geldiğinde verdiği mesaj farklıydı. Yaptığı açıklama diplomatik nezaketten çok uzak. Bu mesele zihniyeti göstermesi açısından önemli. 'Seçim' diye kullandığı kelime 'darbe' anlamına geliyor. Kendisi de bunu fark ettiği için özellikle 'darbe değil seçim' ifadesini kullanıyor. Önemli olan darbeyle ilgili bir söz ortaya çıktığı zaman, hedef alan her söz milletimizin iradesine karşı husumet besleyen bir tavırdır. Bu tavır ortaya konulurken cümleye bir ama eklendiğinde o cümle boşa çıkar. Esas sorulması gereken soru şudur, bu röportaj çıktıktan sonra ben muhalefetle işbirliği yapacağım dediği halde niçin sizin bazı aktörleriniz 'Erdoğan seçimle ya da başka şekilde gidecek' diyerekten bir takım cümleler kurdular. Siyasi tarihimize baktığımızda CHP'nin arkasında olmadığı bir darbe girişimi var mıdır?" ifadelerini kullandı. 

Partisinin MYK toplantısının ardından basın açıklaması yapan Çelik, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme tartışmalarına ilişkin de, "AK Parti, Türkiye'nin en güçlü kadın siyasi hareketidir. AK Parti kıyafeti, ideolojisi ne olursa olsun kadınların kamusal alana çıkışını özgürleştirmiştir.  Bütün kadın örgütlerinin görüşlerine açığız. Kadını koruma ve aileyi koruma dengesinden vazgeçmeyeceğiz, kadını da aileyi korumayı da terk etmeyeceğiz. Arkadaşlarımız çalışmalarını tamamlıyor, Cumhurbaşkanımıza sunulduğunda karar verilecektir" açıklamasını yaptı. 

“Onun ‘müdahale edeceğiz’ şeklindeki sözünden kaygı duyacak halimiz yok”

ABD Başkan Adayı Joe Biden’ın Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili 7 ay önce söylediği sözlere ilişkin konuşan Çelik, “Bu yaptığı açıklama diplomatik nezaketten ve devlet adamlığı misyonundan tamamen uzak. Aslında Türkiye’ye geldiği zaman verdiği mesajlar çok daha farklıydı” diye konuştu.

Demokratların Amerika’da Rusya’nın seçimlere müdahale ettiğini söylediğini ve Başkan Trump’a yönelik bir propaganda yürüttüklerini savunan Çelik, ”Rusya’nın seçimlere müdahalesi gibi bir konudan dolayı eleştirenler çıkmışlar şimdi Türkiye’deki seçimlere müdahale etmekten, demokratik süreçlere müdahale etmekten bahsediyorlar. NATO müttefiki olan bir ülkeye müdahale etmekten bahsediyor. Onun ‘müdahale edeceğiz’ şeklindeki sözünden kaygı duyacak halimiz yok. Türkiye’ye kimse müdahale edemez. Kimse demokrasimizi çalamaz, kimse siyasi sistemimize müdahale edemez” şeklinde konuştu.

“‘Ama’ diyerek bu cümleleri kurduktan sonra sizin darbe karşıtlığınıza kimse inanmaz”

'Biden’ın açıklamasının 15 Temmuz darbe girişimindeki yalpalamasının ne manaya geldiğini göstermesi bakımından önemli olduğunu' söyleyen Çelik, CHP’den gelen eleştirilere cevap verdi. Çelik, “7 ay önce yapılmış bir röportajdan bahsederek ‘buna niye şimdi cevap veriliyor’ gibisinden bir takım yaklaşımlar ortaya koyuluyor, esas sorulması gereken soru şudur; bu röportaj çıktıktan sonra ‘ben muhalefetle işbirliği yapacağım’ dediği halde niçin sizin bazı aktörleriniz ‘Erdoğan seçimle ya da başka şekilde gidecek’ diyerek bir takım cümleler kurdular? Cevap vermeme anlamına gelen cevap verenler oldu, ‘kınıyoruz’ gibi bir cümle söyledikten sonra ‘ama’ diyerek ‘bu açıklamalar Erdoğan’ın işine yarıyor’ gibisinden bir yaklaşım ortaya koyuldu. ‘Ama’ diyerek bu cümleleri kurduktan sonra sizin darbe karşıtlığınıza kimse inanmaz. CHP sözcüsü çıkmış, milletin oyları ile seçilmiş Türkiye’nin meşru Cumhurbaşkanını Amerikan seçimlerinde meze olmakla suçluyor. Ben Türk siyasi hayatında şimdiye kadar, bunun kadar kurulmuş ahlaksız bir cümle duymadım” ifadelerini kullandı.

“Bir takım kriz dilencileri olduğunu görüyoruz”

Ekonomi ile ilgili yapılan tartışmalara değinen Ömer Çelik, “Bir takım kriz dilencileri olduğunu görüyoruz. Türkiye’deki siyasi denklemin değişmesi ya da kendilerine siyasi bir alan açılması için kriz dilenciliği yapan, Türkiye’nin saldırıya uğramasını, ekonomik kriz çıkmasını ve Türk siyasi hayatının alt üst olmasını isteyerek buradan kendisine yol açabileceğine dair tasavvuru olan bir damar var. Bu damar çok tehlikelidir” dedi.

“Türkiye ve Kıbrıs Türk’ü düşmanlığından vazgeçin”

Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere değinen ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi ile Fransa arasında imzalanan anlaşma korsan bir anlaşma olduğunu savunan Çelik, “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türklerini temsil etme yeteneğine sahip bir yapı değil, Bu anlaşma baştan itibaren korsan bir anlaşmadır. Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin böyle bir anlaşma imzalama hakkı yoktur. Fransa Doğu Akdeniz’de provokatif bir rol üstlenmektedir. Yunanlılar ve Rumlar, siz Türkiye ile anlaşmadan, bu bölgede fiili bir durum oluşturacağınızı sanıyorsanız yüzde 100 yanılıyorsunuz. Fransız da bu bölgedeki istikrar ve dengeyi umursamaz, diğer yardıma çağırdıklarınız da umursamaz. Bu bölgede barış olacaksa bunu biz yapacağız. Yunanlılar ve Rumlar; sizin kodlarınıza yazılmış Türkiye ve Kıbrıs Türk’ü düşmanlığından vazgeçin. Bu bölgede istikrar ve refah istiyorsanız masada görebileceğiniz en güvenilir ortak, sözünde duracak irade Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetidir” diye konuştu.

“Oynadığınız bu oyun bir Yunan tragedyasına dönüşebilir”

Yunanistan’ın tamamen yanlış bir oyun peşinde koştuğunu, boyunu aşan işler yaptığını savunan Çelik, “Yunanistan’ı da uyarıyoruz, oynadığınız bu oyun bir Yunan tragedyasına dönüşebilir. Bunun da sorumlusu biz olmayız. Diplomasi adı altında orada oynadığınız Yunan tiyatrosuna izin vermeyiz” şeklinde konuştu.

Yunanistan’ın asimilasyoncu bir devlet politikası uygulayarak Batı Trakya’daki Türk okullarını kapatmaya kalktığını belirten Çelik, “Bu utanç verici bir yaklaşımdır. AB’nin herkese sükunet telkin ederken Yunanistan’ın Lozan Barış Antlaşmasına aykırı ve azınlıkların hakkını hiçe sayan yaklaşımına karşı da sesini yükseltmesi gerekiyor. Batır Trakya’daki Türk azınlık yalnız değildir, bu haksızlığa göz yummayacağız” ifadelerini kullandı.

“AK Parti Türkiye’nin en güçlü kadın siyasi hareketidir”

İstanbul Sözleşmesi ile ilgili AKP'nin yapacağı çalışmanın ne durumda olduğunun sorulması üzerine Çelik, ”Onunla ilgili çalışma devam ediyor. Kadını korumak ve güçlendirmekle ilgili yaklaşımla aileyi korumak arasında biz bir çelişki görmüyoruz. Biz AK Parti olarak bu konuda devrimci adımlar gerçekleştirmiş bir siyasi hareketiz. Aynı zamanda AK Parti Türkiye’nin en güçlü kadın siyasi hareketidir. Bütün kadın örgütlerindeki arkadaşlarımızın görüşlerine açığız. Bizi üzen şey kadınlarımıza dönük hakaret dili kullanılmasıdır, medeni bir toplum olmanın ilk maddelerinden biri kadına dönük dilin tamamen saygıyla kuşanmış olmasıdır. Saygısızlığın izahı olmaz” dedi.