AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Ermenistan ile normalleşme görüşmelerine ilişkin olarak "İlk adım belki 2019'da kesilen Türkiye - Erivan charter uçuşları olabilir" ifadelerini kullandı. Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Kandil'i yıkacağız' sözlerine karşılık HDP'nin Kandil'i referans aldığını ve PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmediğini belirterek, "Bu iki yapı nasıl bir araya gelecek ve bir ittifak kuracak hepimiz merakla bakıyoruz. Bu şapkadan cin çıkmaz, buradan sadece cin çarpması çıkar. Cin mi çıkacak, cin çarpması mı olacak hep birlikte göreceğiz" dedi.
Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen MYK ve MKYK toplantısı devam ederken basın açıklaması yaptı. Toplantılarda ana gündemin iç ve dış siyasi gelişmelerle sosyal politikalar ve ekonomik gelişmeler olduğunu belirten Çelik, "Bugün büyük oranda ekonomi ile ilgili sunumlara ve ekonomi ile ilgili değerlendirmelere MKYK toplantımızı ayırıyoruz" ifadesini kullandı.
Ermenistan ile normalleşme sürecine değinen Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinin sağlanması çerçevesinde bir irade ortaya çıktı. Tabii Cumhurbaşkanımızın en büyük hassasiyeti Azerbaycan Türkü kardeşlerimizin bu normalleşme sürecine olumlu bakmasıdır. Türkiye hem bölge barışına katkı sağlamak, bölgedeki tansiyonu düşürmek ve her zamanki özgüveni ve iyi niyetini göstermek bakımından bu adımları atıyor. İlk adım belki 2019'da kesilen Türkiye- Erivan charter uçuşları olabilir. Özel temsilcilerin Moskova'da bir toplantıda bir araya gelmesi gündemde. Söylediğimiz ilkeler çerçevesinde Ermenistan'ın Azerbaycan'a karşı işgalci tavrından vazgeçmesi şartıyla bu normalleşme süreci gerçekleşebilir"
Çelik, "Savunmasız insanlara karşı bu zalimane davranışı göç rotasının da değişmesine yol açtı. İnsanlar daha tehlikeli, daha uzun mesafelerde daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kaldılar. Hiçbir şekilde göçmenlere yönelik yakalama yapmıyorlar, göçmenlere dönük botlarını şişleyerek zalimane bir tutum izliyor. Ülkemiz ise arama kurtarma sahasında 2 haftada 991 yakalama gerçekleştirdi. 526 kurtarma vakası yaşandı. Bunların hiçbirinde geri itme yoktur. İnsanların hayatını risk altına atma yoktur. İnsanları ölüme doğru iten bu gayri insani ve gayrimeşru hareketlerin hepsi Yunanistan sahasında gerçekleşmektedir. Ülkemizin sahasında böyle gerçekleşen bir şey yoktur" diye konuştu.
Çelik, Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan gerilime ilişkin "Rusya'nın Ukrayna'ya karşı taarruz gerçekleşeceğine dair çok sayıda gazete ve televizyon yayını ortaya çıktı. Böyle bir şeyin olmaması gerekir. Bölgede hiçbir şekilde istikrarsızlığın, çatışmanın hiç kimseye faydası olmayacaktır. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın çok yoğun temasları var. Sayın Cumhurbaşkanımız itidal çağrısında buluyor. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne verdiğimiz önemin altını çiziyor. Arabuluculuk dahil her türlü yardımın Türkiye tarafından ortaya koyulabileceğini ifade etmiştir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Gaziantep'e gerçekleştirdiği ziyareti anımsatan Ömer Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımız Gaziantep'te aynı anda bir caminin temel atmasını gerçekleştirdi ve bir cemevinin açılışını gerçekleştirdi. Ülkemizdeki mezhep çatışmalarına, Suriye'deki olaylara, ülkemizin içine dönük olarak bir takım fay hattı oluşturma çabalarına baktığımızda, Sayın Cumhurbaşkanımızın devletimizin başı olarak aynı anda caminin temel atma törenini gerçekleştirmesi ve bitmiş bir cemevinin açılışını gerçekleştirilmesi tüm bölgeye bir mesajdır" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun telefon dinlemeleriyle ilgili iddialarını değerlendiren Çelik, şu açıklamada bulundu:
"Benim hatırladığım kadarıyla Kılıçdaroğlu, buna benzer bir cümleyi 2018 yılında söyledi. Kendisinin ailesinin telefonun dinlendiğini söyledi. Daha sonra işte bu sene belediye başkanlarının telefonun dinlendiğini söylüyor. Daha sonra da kendi grup başkan vekilleri çıkmış MYK'mız dinleniyor diyor. 2018'den bu zamana işte 3 yıl bitti. Ne ortaya bir belge koyuyor, ne gidip savcılığa bir suç duyurusunda bulunuyor. Ne de herhangi bir şekilde, 'yani ben böyle bir şey söyledim ama bunu teyit edecek şu bilgilere ulaştım ya da bu söylediğimin doğru çıkmadığını gösteren şu bilgilere ulaştım' gibisinden bir şey söylemiyor. Şimdi bir partinin genel başkanının iyi kötü belli bir sınır içerisinde konuşması lazım. Belli bir meşruiyet alanı içerisinde konuşması lazım. Bütün bu söylediklerinin hiçbir şekilde bir zemini yok, hiçbir temeli yok."
Sözcü Çelik, CHP ve HDP'nin son görüşmesinin sorulması üzerine ise şöyle konuştu:
"Karşımızdaki ittifakın senaryosu her gün değişiyor. Şimdi 'Millet İttifakı'nın içinde yer almayız, ayrı bir ittifak kurarız' deniyor. Birtakım gariplikler var. Geçen de 7 madde yayınladı Sayın Kılıçdaroğlu. Bir sonraki cumhurbaşkanının kendi ittifaklarından olacağını söylüyor. Bu ittifakın cumhurbaşkanı olacak kişiye talimatlarda bulunuyor. CHP'nin seçilmiş ve meşru hükümetler üzerinde kendi kendine atfettiği denetleme, iktidarı kurma arzusu her zaman vardır. Seçilmiş iktidarın üzerinde denetleme iktidarı kurma arzusunun Türkiye'nin başına belalar açan, sıkıntılı süreçlere sokan çeşitli sonuçları olmuştur. 1960'dan beri bu konuda çok büyük acılar çekmiştir. Kendisi sandıktan çıkamayınca, sandıktan çıkana talimat veremeye çalışıyor. 'Bir sonraki cumhurbaşkanı bizim ittifakımızdan olacak' deyip, ondan sonra da o hayali cumhurbaşkanına talimat vermeye dönüştürdüler. Bu Türkiye'de ve dünya vesayet tarihi açısından yeni bir aşamaya tekabül ediyor. Olmayan bir cumhurbaşkanına talimat vermeye başladılar. Bir cumhurbaşkanı adayı çıkarsa o kişi Kılıçdaroğlu'nun bu talimatlarını nasıl taşıyacak."
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 'Kandil'i yıkacağız' sözlerine karşılık HDP'nin Kandil'i referans aldığını ve PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmediğini belirten Ömer Çelik, "Bu iki yapı nasıl bir araya gelecek ve bir ittifak kuracak hepimiz merakla bakıyoruz. Bu şapkadan cin çıkmaz. Buradan sadece cin çarpması çıkar. Cin mi çıkacak, cin çarpması mı olacak hep birlikte göreceğiz" dedi.
Gaziantep'te köpeklerin saldırısına uğrayarak ağır yaralanan Asiye Ateş hakkında da değerlendirmelerde bulunan Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımız, Asiye kızımızın durumunu yakından takip ediyor. Biraz evvel kendisinin son görüntülerini gördüğünü, hocalarımızla konuştuğunu, yakından takip ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanımız, görüntüleri görünce üzüldüğünü ifade etti. Hayvanların korunması, onların hepimiz için can yoldaşı olduğunu, herhangi eşya ya da mülk olmadığının altını çizdik. Cumhurbaşkanımızın sözlerinin arkasına da güçlü kanuni düzenlemeler koyduk. Devrim niteliğinde işler yaptık. Hayvanlar, bitkiler, doğa bizim rakibimiz değil can yoldaşımızdır. İnsan hayatını bütünleyen ekosistemin parçasıdır. Her cana hürmet etmek lazımdır" dedi.
Sokak hayvanları konusunda kendilerine çok sayıda şikayet geldiğini belirten Çelik, "Bu bir alan bunun düzenlenmesi lazım. İnsanlar bir tehlike ile karşı karşıya kalıyor. Cumhurbaşkanımızın yaklaşımının da iki boyutu var. Her yaştan insanımızın zarar görmemesini sağlamak, sokaktaki bu hayvanları sahipsiz bırakmamak. Cumhurbaşkanımızın açıklamasından sonra eleştirenlerin, 'sokak hayvanları sahipsiz değildir' diye bir tag açtıklarını gördüm. Biz sokak hayvanlarının sahipsiz olmadığını göstermeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Hayvan barınakları konusunda bütçesi yeterli olmayan belediyelere Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından destek sağlanması yönünde çalışmaları da olduğunu belirten Çelik, "Birileri bu talimatları yerine getirirken gördüğümüz bazı görüntülerde olduğu gibi zalimane bir yaklaşım içerisine giriyorsa o da suçtur, onun da gereğini yaparız. Bazı çok kötü, gerçekten hiçbir şekilde kabul edilemeyecek barınak türü düzenlemeler var. Burada bir canlının yaşaması mümkün değil. Barınak derken onları kast etmiyoruz. Yarından itibaren bununla ilgili çok iyi örnekleri olan belediyelerimizin ortaya koyduğu örnekler sosyal medya hesabından paylaşılacak. Bu konuyu bilek güreşi alanından çıkarmak lazım. Bu konuda her türlü görüşe açığız" dedi.