AKP Sözcüsü Ömer Çelik, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 'memleket masası' çağrısına ilişkin, "Millet İttifakı'nda darbeci sözler ediliyor. Seçilmiş Cumhurbaşkanlığı sisteme antidemokratik saray rejimi diyenlerle hangi zeminde bir araya geleceksiniz? Bu ancak fantezi olarak kalır" ifadelerini kullandı.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Eski HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener arasındaki 'fikir sorma' tartışmasına ilişkin soruyu da yanıtlayan Çelik, "Millet İttifakı kimlerden oluşuyor bunu söyleyecekler. HDP siz bizi zikretmeseniz de ittifak halindesiniz diyor. Diğer taraf da öyle bir şey yok diyor. Yerel seçimlerde ittifak olduğu görüldü ama daha sonra biri diğerini terörle suçluyor" dedi.
Çelik, son dönemde gündeme gelen darbe tartışmalarına ilişkin, "CHP'den bir takim antidemokratik dalga geldi. Türkiye'nin gündeminde darbe yok" dedi.
Çelik'in açıklamasından öne çıkanlar şu şekilde:
Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla hayata geçen şehir hastaneleri başta olmak üzere iktidarımızın ilk günden bu yana sağlık alanında gerçekleştirilen devrimler, güçlü altyapı, hastalara müdahale, hastaların misafir edildiği ortamlar, yoğun bakım açısından ne kadar hazırlıklı olduğumuzu göstermektedir.
Koronavirüs hayatla ilgili, ekonomi, politikalarla ilgili kabulleri altüst edeceği gözüküyor. Neoliberal küreselleşmenin bundan sonra nasıl bir şekil alacağı, daha insana dayalı bir küreselleşmenin nasıl olacağı tartışmalar büyük bir ivme ile güçleniyor. Küresel adalet ve sağlık güçleniyor. DSÖ Başkanı bir aşı bulunduğu zaman bunun herkese eşit dağıtılacağı önemli konulardan biri olacak.
Şehir hastaneleri başta olmak üzere iktidarımızın ilk günden bugüne kadar sağlık alanında gerçekleştirdiğimiz devrimler ve güçlü altyapı ne kadar hazırlıklı olduğumuzu göstermektedir.
Türkiye kendi ulusal mücadelesine devam ederken, küresel mücadeleye de destek veriyor. 76 ülkeye destek verilmiştir. Filistin halkına da 5 milyon dolarlık bir yardım gönderilmiştir.
Küresel adalet talebi özellikle sağlık konusunda güçleniyor. Türkiye aynı şekilde kendi ulusal mücadelesini verirken, küresel adalet talebine karşılık verecek en yüksek performansı da destekliyor.
Bir takim antidemokratik dalga yükselmişti, bu dalga yeniden yükseldi. CHP'den geldi maalesef. Hükümet seçimle ya da başka şekilde gidecek diyerek, anti demokratik iddialarda bulunarak konuşanlara, yöneticilerinden bir uyarı gelmedi. Tam tersi destek açıklamaları geldi.
Hükümetin memleket meselesi tartışılmasın diye darbe tartışması açtığı söylendi. Memleket meselelerini konuşmaya mecali olmayanlar, bu konuyu açanlar onlar. Halbuki kendileri açtılar.
Sürekli olarak bu tartışmayı açarak olmayan bir gündemi Türkiye'nin gündemi haline getiriyorlar. Seçim dışı yollarla hükümet götürmekten bahsederek aynı düşüncelerine devam edip, TSK'ya da iftiralar atıyorlar. 'Görevden alın' diyerek kaos siyaseti yapıyorlar.
Türkiye'nin bir darbe gündemi yoktur ancak herkesin bildiği bir siyasi odağın iflah olmaz bir darbe gündemi vardır.
Libya'da darbeci Hafter Trablus'a saldırmaya devam ediyor. BM yetkilisi açık şekilde insanlık suçu olarak değerlendirmek gerektiğini söyledi. Mayıs'ta atılan roketler Trablus'daki elçiliğimizin çok yakınına düştü. Bunu en sert şekilde kınadık. 1 Mayıs'tan itibaren yapılan saldırılarda 15'den fazla kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Hafter savaş suçu işlemektedir. Misyonlarımız hedef alınırsa Hafter meşru hedefimiz olur. Herkes yapıp ettiklerine dikkat etsin. Türk misyonlarının hedef alınması demek kendilerini bizim için meşru hedef haline getirmek demektir.
Suriye'de Anayasa çalışmaları devam edecekse İdlib bölgesinde kalıcı ateşkesin sağlanması buna en büyük katkıyı verecektir.
Tedbirlere devam etmemiz gerekiyor. Sosyal mesafe kurallarına uymayan, maske takmayan vatandaşlarımızı görüyoruz. Mesele geçmiş değil. Bundan sonrasında tedbirlere ne kadar uyarsak, ne kadar titiz olursak, kuralları ihlal etmezsek daha güçlü normalleşme süreçlerine devam edeceğiz. Umutlu olmamız gerekir. Dünyanın girdiği türbülanstan Türkiye olarak insanımızın hakettiği şekilde güçlü bir şekilde çıkacağız. İnşallah her zaman olduğu gibi omuz omuza verip bu dönemi de karşılayacağız.
(Sırrı Süreyya Önder-Meral Akşener tartışamsı) Biz tartışmayı izliyoruz buna benzer başka tartışmalar da oldu. Siyasi partilerin görevi toplumsal talepleri siyasi temsile çevirmektir. Siyasi partilerin şeffaflık ve dürüstlüğü en önemli şeydir. Cumhur İttifakı'nın kimlerden oluştuğunu ona verdiğimiz gücü aleni bir şekilde söylüyoruz ama Millet İttifakı'nın bileşenleri saydıkça flulaşmaya başlıyor. Sayılar değişmeye başlıyor. Göreceli bir durum söz konusu. Millet İttifakı kimlerden oluşuyor, bunu söyleyecekler. Burada mahcubiyetle karışık gizli bir ittifak söz konusu. HDP siz bizi zikretmeseniz de ittifak halindesiniz diyor. Biz yokmuşuz gibi davranmanız siyasi kurallara uygun değil diyor. Diğer taraf da öyle bir şey yok diyor. Bir gizemlilik, dolaylı cümle kurma, imalarla kendini anlatma çabası var. Millet İttifakın unsurları arasındaki ilişki kimlerden oluşuyor? Yerel seçimlerde ittifak olduğu görüldü. Ama daha sonra biri diğerini terörle suçluyor. Yanar döner, gizemli bir yaklaşım... Kamuoyundan, vatandaştan bilgi saklanıyor. Günlere göre konulara göre değişen denklemlerin sebebini biz de merak ediyoruz.
(Meral Akşener'in memleket masası çağrısı) Masanın etrafında buluşalım dendiğinde asgari nezaket gerekiyor. Millet ittifakı içnide darbeci sözlerde bulunuyorlar. Karşı karşıya gelince ne konuşacaksınız?
Cumhurbaşkanlığı seçiminde saray rejimi diyerek, antidemokratik gayrimeşru gibi denerek neyi konuşacaksınız? En ufak rejim tartışmasını siyasi tartışmaya getirenlerle neyi tartışacaksınız. Karşı taraf demokratik rejim altında Yassıada rejimine gönderme yapıyor. Bütün bunlara bakınca bir masayı nasıl kuracaksınız? Masanın ayağını kesenler, saray rejimi diyenler, seçilmiş cumhurbaşkanlığı seçimine antidemokratik diyenlerle hangi zeminde bir araya geleceksiniz. Bunu gündeme almak için bir sebep yok. Ortada olmak için TC Anayasası'nın esas olduğunu söylüyoruz. Karşımızdakiler bunun meşruiyetini tartışmaya açmaya çalışıyor. Bunlarla masa etrafına gelip neyi konuşacaksınız?
Millet İttifakı'nın arasındaki anlaşmazlıklardan da kaynaklı bir sorun bu... Son 6 aydır millet iradesini gayrimeşru saymaya çalışan bir anlayış var. Son 1 haftadır darbecilik yapan Cumhuriyet Halk Partisi ile hangi masa etrafında oturacaksınız? Bu masadan bahsetmek fantezi olarak kalır. Gündemimizde yok. Bunlar düşünülmeli. Memlekette milletin onay verdiği hükümeti Cumhurbaşkanlığı sistemine Saray rejimi diyor. İflah olmaz antidemokratik yaklaşımlarını sürdürmeye çalışıyorlar Masanın ayaklarını kesen muhataplarla neyi konuşacaksınız?
TIKLAYIN - Meral Akşener'den Sırrı Süreyya Önder'in "Seçim döneminde fikrimizi sordular" sözlerine yanıt