AKP Sözcüsü Ömer Çelik: Emekli amirallerin bildirisi geçmişteki muhtıralarla aynı düzlemde değerlendirilmesi gerekir

AKP Sözcüsü Ömer Çelik: Emekli amirallerin bildirisi geçmişteki muhtıralarla aynı düzlemde değerlendirilmesi gerekir

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, 103 emekli amiralin bildirisine ilişkin olarak, "Emekli amirallerin bildirisi geçmişteki muhtıralarla aynı düzlemde değerlendirmesi gerekir" görüşünü savundu. 

HaberTürk TV yayınına katılan Çelik, "Dünyada gelişmiş demokrasiler için darbe tehlikesi var mıdır? ABD'de son senato baskınını düşünün. Bir demokraside kimin kazanacağına askerin tavrı bir dinamik olarak ortaya çıktı. Senato var, mahkeme var, kurumlar var ama Senato baskınıyla ilgili Trump'ın çağrısından sonra ABD demokrasi için de tansiyon sürdü. Bizde bu süreçler nasıl gerçekleşti? Burada önemli olan demokrasi ikliminin zehirlenmesi... Bunları masum görmemek lazım. 'Fikir hürriyetidir' diyenler tüm tarihi görmezden geliyor. Eline silah verilmiş insanların kendi halkına silah çevirmesinden daha ağır bir şey yoktur." düşüncesini dile getirdi.

Çelik şu ifadeleri kullandı: 

"Cumhurbaşkanımızın Ankara dışında olduğu bir günde gece yarısı bu yayınlanıyor, eski muhtıralarda olduğu gibi. AB liderlerinin ziyaretinden birkaç gün önce yine aynı şey oldu. Görmezden gelmemek gerekir. Bu bildiriye destek verenler için, demek ki kendi görüşleri yetmiyor ki bu bildiriye ihtiyaç olduğunu düşünüyorlar.

Emekli amiraller bu işi yapmasalardı orduya yapmış oldukları hizmetlerle anılacaklardı. Bunlar  bildiriyi yayımladıklarını ne manâyâ geleceklerini bilmiyorlar mıydı.

Bu işin dinamiğini kim oluşturmuştur, bu cumhuriyet savcısının yapacağı incelemedir. Bu işlerin dış bağlantısı da siyasi bağlantısı da oluyor. Geçmişten yaşadığım tecrübeler bana bunu gösterdi. İsim bazında veya sayı bazında bunlar sorumludur diyecek durumda değilim. Bu yargının bileceği iş. Buna hep beraber tavır koymamız lazım. Geçmişteki kötü örnekleri hatırlatarak aynı muhtıra dilini kullanarak bunun ne mânâya geleceğini biliyorlar. Hükümet buna cevap vermeseydi, muhtıra olacaktı. Başka kesimlerin katılmasını çağıracaklardı. Türkiye'nin iklimi zehirlenmiş hale gelecektir.

Bu insanların bu tartışmaları olmayacağını bilmemesi mümkün mü? Uğraştığımız meseleye bakın. Bu provokasyondur. Buna güçlü şekilde tavır konulmasaydı başka eklemlemeler de olur. Bu gayrimeşru, affedilmemesi gereken... Bu geçmişteki muhtıralarla aynı düzlemde değerlendirmesi gerekir. Bu bildiriler, darbe ortamlarının tetikleyicisidir. Geçmişte de bunları gördük. Hiçbir şekilde meşru görmediğimiz “Sarıklı amiral” diye bir fotoğraf çıkmış. Zaten bunun gereği yapılacak. Gereğini yapmanın prosedürleri var."