AKP’nin MHP ile birlikte çalıştığı ‘başkanlık sistemine’ ilişkin metinde kimi düzenlemeler yapıldığı belirtildi. 14 maddelik mini anayasa paketi üzerindeki revizyon çalışmasında dışarıdan atanan bakanlar için de Yüce Divan konuldu, milletvekilleri gibi yargılanmalarından vazgeçildi, büyükelçi atamaları da TBMM’nin onayına sunulacak, hükümetler, TBMM’den güvenoyu almayacak, Cumhurbaşkanı TBMM’yi feshederse, kendisinin de görev süresi sona erecek. Bu ‘dehşet dengesi’ olarak adlandırılıyor. Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin henüz üzerinde anlaşma sağlayamadığı konuların başında, ilk başkanlık seçiminin gerçekleşmesinin planlandığı 2019 yılında kadar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yetkilerinin ne olacağı bulunuyor. Ankara kulislerinden edinilen bilgilere göre, AKP 2019 öncesi kararname çıkarma yetkisinin cumhurbaşkanında olması gerektiğini savunurken MHP buna karşı çıkıyor.
Hürriyet'ten Nuray Babacan'ın kulis haberi şöyle:
MHP’nin önerileri doğrultusunda revize edilen anayasa değişikliği metninde, halen üzerinde tartışılan noktalar olsa da önemli başlıklarda karar verildi. Dışarıdan atanan bakanlar için de Yüce Divan konuldu, milletvekilleri gibi yargılanmalarından vazgeçildi. Büyükelçi atamaları da TBMM’nin onayına sunulacak. Hükümetler, TBMM’den güvenoyu almayacak. AK Parti’nin geçici hükümler hariç, 14 maddelik mini anayasa paketi üzerindeki revizyon çalışmasında, MHP’nin talepleri büyük ölçüde karşılanırken, halen tartışılan ‘oranlar’ bulunuyor. MHP, revize edilmiş metni inceledikten sonra, bu hafta düğmeye basılacak. Tam uzlaşma çıkarsa, metin doğrudan teklif olarak TBMM’ye verilecek. Tartışılan noktalar kalırsa, liderler bir araya gelerek, müdahale edecek. Tartışmalı noktaların da bulunduğu mutabakat maddeleri şöyle:
AK Parti’nin, Cumhurbaşkanı’nın Yüce Divan’a sevk konusunda üç aşamalı önerdiği oranlarda değişikliğe gidildi. AK Parti, Yüce Divan önergesi verilmesinin üye tam sayısının üçte biri, soruşturma komisyonu kurulmasının beşte üçü, Yüce Divan’a sevkin ise üçte iki oyla yapılmasını önerdi. AK Parti böylece, Cumhurbaşkanı’nın 413 oyla Yüce Divan’a sevk edilmesi sayısını 367’ye çekmiş oldu. Ancak MHP bunu da yüksek bulduğu için bu rakamlara ilişkin görüşmeler sürüyor.
AK Parti’nin önerisinde dışarıdan atanacak bakanlara Yüce Divan mekanizması öngörülmemişti. Bu bakanlar milletvekili dokunulmazlıklarına sahip olacak, milletvekilleri gibi yargılanacaklardı. Ancak MHP, buna itiraz etti, bakanlar için Yüce Divan mekanizması konulmasını istedi. AK Parti bunu kabul etti. Mevcut anayasadaki gibi işleyecek sistemde, Yüce Divana’ sevk oranlarının Cumhurbaşkanı’ndan daha düşük olması planlandı.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi en çok tartışılan konuyu oluşturdu. Bu kararnamelerin “hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması” veya “özlük hakların yeniden düzenlenmesi” amacıyla çıkartılamayacağına karar verildi. Bu kararnameler, uygulamadaki kanunlara aykırı olamayacak. Ancak yeniden yapılanma, teşkilatlanma gibi alanlar da dahil, kanunla düzenlenen alanlarda da kararname çıkartılabilecek. Cumhurbaşkanı kararnamesi, Anayasa Mahkemesi yoluyla denetlenecek.
Başkanlık sistemine, 2019’dan önce geçilmeyecek; bu nedenle erken seçim öngörülmüyor. Ancak mevcut Cumhurbaşkanı seçimlere kadar bu yetkilerden bazılarını kullanacak. Bakanlar Kurulu’na başkanlık edecek, bakanları görevden alabilecek, partisiyle bağını kuracak ve kararname çıkartabilecek. Kararname çıkarma yetkisinin 2019’dan önce verilmesi de tartışma konusu oldu. AK Parti, yapısal düzenlemeler için kararname çıkarma yetkisinin 2019’dan önce kullanılması gerektiğini savunuyor. MHP, 2019’dan önce hem mevcut hükümetin hem de Cumhurbaşkanı’nın kararname çıkarma yetkisi olmasına itiraz ediyor.
MHP, başkanlık sistemi hükümetinin TBMM’den güvenoyu almasını istedi. Hatta görüşmelerde bakanların ayrı ayrı güvenoyu alması da tartışıldı. Ancak AK Parti, yeni sistemde hükümetin TBMM’den güvenoyu almasına gerek olmadığını savunuyor. Hükümet güvenoyu almayacak, gensoru ile düşürülemeyecek. Denetim için sadece soruşturma ve araştırma mekanizmaları kullanılacak. MHP, bu konuda ikna edildi.
MHP, Cumhurbaşkanı’nın atama yetkilerine sınırlama istiyor. Bu yetkilerin TBMM ile paylaşılması ve buna ilişkin oranların Meclis lehine attırılmasını istiyor. AK Parti bu talebe sıcak yaklaştı. MHP’nin, ABD’de olduğu gibi büyükelçi atamalarının TBMM onayına sunulması önerisi kabul gördü. Cumhurbaşkanı’nın, HSYK, Anayasa Mahkemesi üyelerinin atanmasındaki yarı yarıya oranı da TBMM lehine değiştirilecek.
AK Parti’nin önerisinde olduğu gibi Cumhurbaşkanı TBMM’yi feshederse, kendisinin de görev süresi sona erecek. Bu ‘dehşet dengesi’ olarak adlandırılıyor. Bu durumda hem cumhurbaşkanlığı, hem parlamento seçimi birlikte yapılacak. AK Parti, seçimlerin aynı anda yapılmasından vazgeçmiyor.