AKP’de Cumhurbaşkanlığı ile ilgili yapılan istişare toplantısında söz alan 24 milletvekilinden 20’si Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Köşk’e çıkmasını istedi. Vekillere dağıtılan anket sonuçlarına göre Erdoğan Cumhurbaşkanlığı makamında isteniyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili ilk istişare toplantısını partide milletvekilleriyle yapan Başbakan Tayyip Erdoğan, bundan sonra izleyeceği yol haritasını açıkladı. Erdoğan, “Henüz kararımı vermedim. Bu aşamada isim telaffuz edilmesini de doğru bulmuyorum. Benli veya bensiz tufan olmaz. Önemli olan partinin kurumsal yapısıdır” dedi. Toplantıda konuşan 24 milletvekilinden 20’si ezici çoğunlukla Erdoğan’ın Köşk’e çıkmasını istedi.
AKP, genel merkezinde basına kapalı toplantıya bakanlar dahil, tüm milletvekillerinin cep telefonlarını dışarıda bırakarak girmesi sağlandı.Hürriyet'ten Nuray Babacan'ın haberine göre, “Cumhurbaşkanlığı Seçimi İstişare Toplantısı” vekillere anket dağıtılarak başladı. Ankette, ‘Cumhurbaşkanı olarak kimi görmek istersiniz?’, ‘3 dönem uygulaması hakkında ne düşünüyorsunuz?’ ve ‘Genel değerlendirmeleriniz nelerdir?’ soruları yöneltildi. Anket formunda cumhurbaşkanı aday adayı ismi yazmaları için 3 isimlik yer bırakıldı. Ancak önceden ankete katılanların isimlerinin de yer alması planlanırken anketin, isimsiz yapılmasına karar verildi, anketi isimli yazan vekiller kağıtlarını geri alarak yeniden doldurdular. Anket sonuçları ayrıca değerlendirilmek üzere toplandı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili ayrıntılı ilk değerlendirmesini burada yaptı. Erdoğan, şu ilginç saptamalarda bulundu:
Ağustos ayında ilk kez halk tarafından cumhurbaşkanı seçeceğiz. Bu konuda benim görüşlerimi merak ettiğinizi biliyorum. Ama henüz karar vermedim. Bu süreçte isimlerin telaffuz edilmesini de doğru bulmuyorum. İstişareler yapacağız. Parti kurumsal bir yapıdır. Şu giderse parti biter, bu gelirse parti biter şeklindeki değerlendirmeler doğru değil. Burada esas olan kişiler değil, kurumdur. Benli de bensiz de tufan olmaz.
Şahıslara göre değerlendirme yapılması doğru olmaz. Bu davamıza aykırı bir davranış olur. Çünkü, bu hareket şahıslara bağlı değildir. Ben bugün varım yarın yokum, ama benden önce de bu yürüyüş vardı benden sonra da olacak. Benden sonra da partide bir sıkıntı olmaz. Şahıslara bağlı değerlendirmeler yaparak, şu olursa sıkıntı olur, bu olmazsa sıkıntı olur gibi değerlendirmeler yanlıştır, bu yanlış bir algıdır. Ben görev adamıyım. Partim, arkadaşlarım, aziz milletim beni nerede görmek isterse orada olurum.
Danışmalarımızı sadece partililerle değil, STK’larla, toplum önderleriyle de yapacağız. Toplumsal uzlaşma ve konsensusa da bakacağız. Bu konuyu Cumhurbaşkanı’yla da konuştuk ve konuşacağız da. Bu partiyi kurarken istişareler yaptık. Herkese sorduk, görüş aldık. Şimdi sokaktaki çocuğa da soracağız. 2007’de cumhurbaşkanlığı adaylığında da görüşlere başvurmuştuk. Burada da aynı yolları izleyeceğiz. Sizin görüşünüz ne kadar değerliyse sokaktaki vatandaşın görüşü de benim için o kadar değerli.
Bazı arkadaşlar, ‘devlet adamları, siyaset adamları kolay yetişmiyor’ diyor. 3 dönem kuralının bu nedenle partiye zarar vereceği söyleniyor. Bu konuyu tartışmaya açmamızın nedeni bu. Partimizdeki 3 dönem kuralı arkadaşlarımız tarafından farklı farklı değerlendiriliyor. Bunu da müzakere ederiz.
Seçim sonuçlarını değerlendirip iyi analiz yapacağız. Genel olarak başarılı olmamıza rağmen bazı il ve ilçelerde beklediğimiz sonuçları alamadık. Daha önce kazandığımız bir yeri kaybettiysek, burada başarı yoktur. Başarısızlığın suçu bizdedir.
Paralel yapıyla mücadelemiz aynı biçimde devam edecek. Amacımız cadı avı değil. Ancak beraber çalıştığı amiri dururken, ablaların abilerin sözünü dinleyen, onlardan talimat alanlar varsa, bunlarla ilgili işlem yapacağız. Buna cadı avı diyorsanız, cadı avı yapacağız.
Başbakan Erdoğan, bazı milletvekillerinin Köşk’e çıkmaması yönünde görüş belirtmeleri üzerine, Cumhurbaşkanının ilk kez halk tarafından seçileceğini anımsatarak, “Sistem değişti, fetret dönemi olmaz, çünkü icra makamı orası” dedi. Cumhurbaşkanı olması halinde Anayasal yetkilerini kullanacağını da belirten Erdoğan, “Çok sayıda arkadaşımız var Başbakanlık yapacak. Bu 12-13 yılda çok sayıda kadro geldi” dedi. Erdoğan’ın konuşmasının ardından söz alan Grup Başkanvekili Nurettin Canikli de, “sistem değişikliği” sözlerine açıklık getirdi. Bu sistemde icranın başının Cumhurbaşkanı olacağına dikkat çeken Canikli, “1982 Anayasası’nın Cumhurbaşkanına verdiği yetkiler halk tarafından seçilecek Cumhurbaşkanının da yetkilerini kullanması için yeterlidir. Çünkü bu Anayasa ile 12 Eylül’de Kenan Evren’in kullanması için zaten geniş yetkiler verilmişti. Bu yetkiler halkın seçtiği Cumhurbaşkanı tarafından kullanıldığında partili Cumhurbaşkanı sonucunu doğurur. Bu yetkilerle Cumhurbaşkanlığı da yapılır Başbakanlık da” dedi.
AKP kulislerinde yapılan nabız yoklamalarında, ankete katılan milletvekillerinin büyük çoğunluğu Köşk’te Erdoğan’ı görmek istediğini söyledi. Küçük bir bölümü Erdoğan’ın Başbakan olarak kalması, Gül’ün Cumhurbaşkanlığına devamı niteliğinde “Gül” seçeneğini kullandı. Milletvekilleri 3’üncü bir isim söylemedi.
Söz alan 24 milletvekilinden 20’si, Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı olarak görmek istediğini dile getirdi. 4 milletvekili ise partinin ve ülkenin geleceği açısından, Erdoğan’ı partinin başında görmek istediğini söyledi. Bazı vekiller, “Gönlümüz Köşk’e çıkmanız gerektiğini, mantığımız partinin başında kalmanız gerektiğini söylüyor” dedi. Konuşan milletvekilleri, partinin tüzüğündeki 3 dönem görev yaptıktan sonra siyasete ara verme hükmünün Kuran ayeti olmadığını, bunun değiştirilmesi gerektiğini söylediler.
Toplantıdaki sürprizlerden biri de seçimlerde daraltılmış bölge uygulanması oldu. Konu, Erdoğan’ın, “Önümüzdeki seçimler için daraltılmış bölgeyi tartışmalıyız” sözleriyle gündeme geldi. Bu konuda partinin ön hazırlığı olduğu da ortaya çıktı. Buna göre, parti TBMM’nin haziran ayına kadar süren çalışma takvimi içerisinde “genel seçimlerde daraltılmış bölge düzenlemesini” teklif olarak gündeme getirecek. Değişikliğin, Meclis tatile girmeden çıkartılması ve 2015 Haziran ayında yapılması planlanan genel seçimlerde kullanılması planlanıyor.