Yaklaşan yerel seçimler öncesinde AKP İstanbul İl Başkanlığı, Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonuyla ilgili bir kitapçık yayınladı. Kitapçıkta, “En önemli amaç Türkiye’nin mimarı olan Recep Tayyip Erdoğan’ı devre dışı bırakıp Recep Tayyip Erdoğan’sız bir Türkiye siyaseti dizaynıdır” sözlerine yer veriliyor.
Milliyet’te yer alan habere göre, “Herkes Bu Gerçekleri Bilmeli” adlı kitapçık, “Türkiye ne zaman şahlansa, karanlık lobilerde malum kampanya başlar” sözleriyle başlıyor. Kitapçıkta Gezi eylemleri ile 17 Aralık operasyonunun birbiriyle bağlantılı olduğu savunuluyor.
Başbakan Erdoğan’ın Ocak 2009’da Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda yaşanan “One Minute” çıkışıyla ilgili fotoğrafının iki sayfada kullanıldığı kitapçıkta, “En önemli amaç Türkiye’nin mimarı olan Recep Tayyip Erdoğan’ı devre dışı bırakıp Recep Tayyip Erdoğan’sız bir Türkiye siyaseti dizaynıdır” sözlerine yer veriliyor.
Kitapçıkta Gezi Parkı olaylarının hemen öncesinde; Japonya ile Türkiye arasında 22 milyar dolarlık yatırımla Sinop’ta nükleer santral kurulması için adım atıldığı, Merkez Bankası döviz rezervini 135 milyar dolara çıkarttığı, İstanbul’a 3. Havalimanı projesinin başlatıldığı, 3. köprünün temelinin atıldığı, IMF borcunun tamamen ödendiği, terörün durduğu vurgulanıyor.
Kitapçıkta, 17 Aralık’taki polis operasyonu da, “Gezi olayları nasıl ağaç, park, çevre kılıfına saklandıysa, 17 Aralık komplosu da yolsuzluk kılıfına saklanmak istendi” sözleriyle anlatılıyor.
Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonu ile ilgili kitapçıkta yer alan ifadelerden bazıları şöyle:
Türkiye ne zaman zincirlerinden kurtulup ayağa kalksa, bazı iç ve dış odaklar bundan rahatsızlık duyup düğmeye basar ve bildik oyunlarını sergiler.
Gezi olayları ve sözde yolsuzluk operasyonlarıda hep aynı oyunun parçası.
Bunun Amacı, Türkiyenin önünü kesmek, gelişmesini engellemek, Türkiyenin siyasi ve ekonomik iktidarını bozmaktır.
En önemli amaç Türkiyenin mimarı olan Recep Tayyip Erdoğan'ı devredışı bırakıp Recep Tayyip Erdoğan'sız bir türkiye siyaseti dizaynı'dır.
Dış ülkelerde Türkiye'nin güçlenmesinden kimlerin rahatsız olduğunu söylemeye gerek yok.
İçerde kimlerin rahatsız olduğuna gelince, Millet ve milletin değerleriyle kavgalı olan, ideolojik laf üretmek dışında bu ülke için hiç bir projesi olmayan, sandık yoluyla iktidara gelemdiği için sürekli puslu ortamlardan medet uman Siyasi partiler ve en başta CHP...
Milli iradeyi hazmetmeyen, AK Partiyle beraber eski güçlerini kaybetmiş bir takım biroktatçılar, Devletten ihale ve rant almaya alışmış medya patronları ve bu idolojinin içinde olan bazı STK, vakıf ve örgütlerdir. Milletimizin çevre duyarlılığı istismar edildi.
-2013 Cumhuriyet tarihimizin en parlak yılıydı. 2013 Mayıs ayıda Cumhuriyet tarihinin en parlak ayı'ydı.
-Japonya ile aramızda Sinopta Nükleer Santral kurulması için adımlar atıldı.
-Merkez Bankası döviz rezervimiz 135 milyar dolara ulaşarak rekor kırdı.
-İstanbulun 3. Ulislar arası Hava limanı ihalesi gerçekleştirildi.
-İstanbul Boğazına 3. köprünün temelleri atıldı.
-Turizm ve ekonomiye büyük katkı sağlayacak Kanal İstanbul projesi geldi.
-Ülkemizin IMF borcu ödendi ve o defter kapandı.
-Türkiye de son 30 yıldır tanık olunmayan huzur ve kardeşlik sağlandı. Terör durdu!
-Bu milletin vergileriyle alınan, halkın güvenliği için hizmet veren 103 polis aracı hasar gördü.
-Bu milletin parasıyla alınan 99 Belediye otobüsü yakıldı, harap edildi.
-Kaldırımlar söküldü, otobüs durakları kullanılmaz hale geldi.
-Trafik engellendi.
-İnsanların işlerine gitmeleri engellendi.
-Çevrecilik adına özel araçlara, metro istasyonlarına, binalara zararlar verildi.