Türk sinema ve tiyatrosunun usta oyuncularından Metin Akpınar, "İki şeye çok üzülürüm. Birincisi Muhsin Ertuğrul’un bölge tiyatroları projesi olmadı. Diğeri de rahmetli Ecevit’in köy kalkınması. Terzi Fikri’ler, Ovacık daha çok olsaydı, başka bir ülke haline gelebilirdik" dedi.
Cumhuriyet'ten Aykut Küçükkaya'ya konuşan sanatçı Metin Akpınar, Müjdat Gezen'le birlikte konuk oldukları Halk TV'deki açıklamaları nedeniyle açılan soruşturmaya ilişkin yeni açıklamala yaptı.
Soruşturma başlatılmasının ardından halkın verdiği desteğin kendisini ayakta tuttuğunu belirten Akpınar, "78 yaşındayım. 60 senedir kamu yararına bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Televizyon programında söylediklerim benim düşüncelerim, bana silah zoruyla söyletmediler ama aşırı, abartılı, uç yorumlara gidilmesi benim kabahatim değil. Bu adam doğru söylüyor diye de yorumlanabilirdi. Uyarı görevi yapıyor, yararlanalım da denilebilirdi…. Bir de bizim toplumumuz sanatçının imgeyle, simgeyle, metaforla konuşmasına çok alışık değil. Daha sonra televizyon programlarında yorumları dinledim. Adam diyor ki; profesör, “bana gergedan dedi.” Ben sana niye gergedan diyeyim, o bir metafor. Ben gene umutsuz olmamaya çalışıyorum. Özgürlük ortamı kurulmalıdır, kurulacaktır. Yeter ki halk bunu istesin, özlesin. Hem sanat olarak sanatçıdan doğruyu iyiyi talep etsin, hem siyasi otoriteden doğruyu iyiyi talep eder hale gelsin" diye konuştu.
Akpınar, "Şu anda sanatçının beslenebileceği ortam var mı Türkiye’de?" sorusuna "Var, belki de daha fazla var. Eğer siz kültür seviyesi yüksek bir ortamda ilk yedi yaşınızı geçirmişseniz, temiz su, sağlıklı gıda tüketmişseniz, kültür ortamından yararlanmışsanız, beyniniz iyi gelişir ve siz iyi insan olursunuz. O gelişmiş iyi insan, her yerden beslenebilir. Sanatçı yapısı varsa, o yolu tercih ederse, oraya girebilir diye düşünüyorum. Akıl ve zeka yeterli ise toplumdan yararlanmak her zaman mümkündür… Otobüse, metrobüse binemez olunca, arabanız oluyor. Biraz kopuyorsunuz. Toplumun içinde yaşamak, onlarla beraber olmak, terini, kokusunu, mikrobunu falan yaşamak, insanı insan yapan unsurlar bunlar. Bence her ortamda sanatçı yetişir. Hatta çamurda daha iyi yetişir, orada bir zambak olurlar, yani kıymetleri de iyi olur" yanıtını verdi.
"Türkiye’nin geneline bakınca umutlu olmak olası değil..." diyen Akpınar, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu ülke Sinop’tan İskenderun’a bir hat çekilmiş, Doğu’su terk edilmiş bir ülke. Bütün yönetimler suçludur ama genelinde Batı’nın bize dayatması da Kalkınmada öncelikli bölgeler diye bir şey çıkardılar başımıza... Son yaşadığımız Arap Baharı’nın ilk denemesiydi. Kendi ürettiğini bize satmak amaçlı bir şey. Öyle olunca bölge kalkındı, İzmir, İstanbul, Adana, Konya... İstanbul ile Şırnak arasında gayri safi milli hasılada 100 senelik uçurum ve maddi uçurum. O zaman ya göç edecek ya da kendince başka çareler arayacak. O hale geldik. Bu çok yanlış bir olaydı. İki şeye çok üzülürüm. Birincisi Muhsin Ertuğrul’un bölge tiyatroları projesi olmadı. Diğeri de rahmetli Ecevit’in köy kalkınması. Terzi Fikri’ler, Ovacık daha çok olsaydı, başka bir ülke haline gelebilirdik"