AKP Ankara Milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasıyla ilgili olarak "Adil Öztürk şimdilik kayıp. Ama, Akıncı Üssü'nde darbe faaliyetini yürüten Kemal Batmaz, Harun Biniş, Nurettin Oruç ve Hakan Çelik hep birlikte müebbed yatacak, ya da anayasa değişirse, idam edilecekler" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Anayasa Komisyonu Başkanı, AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, idam cezası tartışmalarına ilişkin olarak "15 Temmuz için uygulanması mümkün gözükmüyor. İkinci bir darbe girişimi olursa uygulanabilir" demişti.
Başbakan Binali Yıldırım da, "Geriye doğru işlemeyecek sınırlı bir idam düzenlemesi yapılabilir" açıklamasında bulunmuştu.
Aydın Ünal'ın "Ne tesadüf" başlığıyla yayımlanan (10 Nisan 2017) yazısı şöyle:
Adil, Kemal, Nurettin ve Hakan birbirlerini hiç tanımıyorlar, bugüne kadar hiç tanışmamışlar. Sadece Harun, Kemal'i tanıyor. Bu 5'li, 16 Temmuz sabahında darbe girişiminin yönetildiği Akıncı Üssü'nün yakınlarında, arazide, polis ve jandarma tarafından gözaltına alınıyorlar. Akıncı Üssü İddianamesi'nde bu sanıkların ifadelerini okuyunca insan hayret ediyor. Birbirini “hiç tanımayan” bu 5'linin geçmişlerindeki “tesadüfler”, Yeşilçam filmlerindeki rastlantılara parmak ısırtıyor; katrilyonda bir bile rastlanmayacak kesişmelerle matematik bilimindeki olasılık teorilerini altüst ediyor. Adil'i hiç tanımayan Kemal, darbeden hemen önce, 11 Temmuz'da ABD'ye uçmuş. Tesadüfe bakın ki, Adil de aynı uçaktaymış. Kemal, hemen ertesi gün, 12 Temmuz'da ABD'den Türkiye'ye dönmüş; tesadüfe bakın ki, Adil de aynı uçakla Türkiye'ye dönmüş. Havalimanında çekilen görüntülerde Adil ve Kemal bankoda arka arkaya görünüyorlar. Tesadüf. Görüntülerde Adil ve Kemal ellerinde bavullarıyla yan yana yürüyorlar. Bu da tesadüf. Adil ve Kemal bazı görüntülerde aralarında konuşuyorlar. Tamamen tesadüf. 2012 yılından itibaren, Adil ve Kemal defalarca aynı uçakta ABD'ye gidip gelmişler; biri yurtdışındayken diğeri de hep yurtdışındaymış. Tabii ki tesadüf. Kemal'e ait telefonla, Adil'in telefonu 2010 yılından itibaren 925 kez aranmış. Tesadüf. Kemal'in telefonundan, Adil'in kayınbiraderi 1.100 kez aranmış. Bu da tesadüf. Adil'in eşi Aynur, Kemal'in yönetici olduğu işyerinde çalışmış. Tabii ki tesadüf. Harun, Hakan ve Nurettin de, Adil ve Kemal'le birlikte, aynı uçakla defalarca ABD'ye gidip gelmişler. Bütünüyle tesadüf. Bu 5'li Fetullah Gülen'i sadece haberlerden tanıyorlarmış. FETÖ'cü değillermiş. Ama 5'inin de FETÖ'nün okullarında, işyerlerinde üst düzey yöneticilik yapmış olmaları tamamen tesadüf. 5'inin de lise yıllarından itibaren FETÖ'nün evlerinde kalmış olmaları da elbette tesadüf. Telefonlarında bylock çıkmış olması, kendilerinin, eşlerinin ve yakınlarının 2014 sonrasında Bank Asya'ya yüklü miktarlarda paralar yatırmış olmaları kuşkusuz tesadüf. Eşlerinin FETÖ okullarında öğretmen olması, kardeşlerinin FETÖ'cü olması, akrabalarının çoğunun FETÖ'cü olması tesadüf. Kader ağlarını örmüş ve asıl tesadüfler silsilesi 15 Temmuz'da başlamış. Adil, 15 Temmuz'da Ankara'ya gelmiş; Kemal de aynı gün Ankara'ya gelmiş. Tesadüf. Adil, 16 Temmuz sabahında, yani bütün ülke, 80 milyon darbenin şokunu atlatmaya çalışırken sabah erkenden Kazan'a gitmiş. Kemal ve Harun da aynı sabah Kazan'a gitmişler. Tesadüf. Adil Kazan'a Keçiören'den bindiği ticari taksiyle gitmiş; Kemal ve Harun da Çayyolu'ndan bindikleri bir taksiyle Kazan'a gitmişler. Ne tesadüf! Adil, ülkenin kazan gibi kaynadığı bir anda Kazan'a arsa bakmaya gitmiş; Kemal'le Adil de Kazan'a arsa bakmaya gitmişler. Tamamen tesadüf. Nurettin de aynı sabah Kazan'a gitmiş. O arsa bakmaya gitmemiş, o gün sabah hayvancılıkla ilgili belgesel çekmek için Kazan'a gitmiş. Hakan ise Akıncı Üssü'ne 15 Temmuz akşamı gittiğini kabul ediyor. Bir öğrencisinin albay olan velisi, sosyal etkinlik için Hakan'ı Akıncı Üssü'ne çağırmış, üsse varır varmaz darbe faaliyeti başlamış, Hakan sabaha kadar üste kalmış, sonra kaçmış. Akıncı Üssü içinde bazılarının darbe faaliyetinin içinde bulunduklarını gösteren görüntüleri var. E tabii ki tesadüf. 5'i birden, aynı gün, aynı saatlerde, aynı yerde yakalanmışlar. Büyük tesadüf. Hep birlikte telefonlarını kaybetmeleri, silmeleri, telefon şifrelerini hatırlamıyor olmaları, kullandıkları telefon numaralarını hatırlamıyor olmaları da tesadüf. Bu rastlantılar zincirini bozan tek bir olay var: Adil, sorgusunun ardından hakimler tarafından şüpheli bir şekilde serbest bırakılmış, diğer 4'ü tutuklu kalmış. Hepsinin bu kadar rahat, bu kadar kolay, bu kadar pişkinlikle yalan söyleme yeteneğine sahip olmaları da tesadüf değil. Çünkü onlar Fetullahçı. Her Fetullahçı gibi kolay yalan söylemek için yetiştirilmişler. Adil Öztürk şimdilik kayıp. Ama, Akıncı Üssü'nde darbe faaliyetini yürüten Kemal Batmaz, Harun Biniş, Nurettin Oruç ve Hakan Çelik hep birlikte müebbed yatacak, ya da Anayasa değişirse, idam edilecekler. İşte bu da tesadüf!