AKP’li Gölbaşı Belediye Başkanı Yusuf Özdemir’in oğlunun tutuksuz yargılanmasını sağlamaya çalıştığı iddia edilirken mağdur kız çocuğun yaşının büyütülmesi için girişimlerde bulunulduğu iddiaları gündemde. AKP’li Özdemir’in öğretmen olan oğlu Erdem Özdemir’in lise öğrencisi bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak suçundan tutuklanmasının ardından mağdur çocuğun ailesine baskı yapıldığı, çocuğun yaşının büyütülmeye çalışıldığı iddia edildi.
AKP'li belediye başkanın oğlu "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçundan tutuklandı!
Adıyaman'da Cumhuriyet yok sattı; "cinsel taciz haberi üzerine birisi gazeteyi toplattırdı" iddiası
Cumhuriyet'ten Dilek Şen'in haberine göre, Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde AKP’li Belediye Başkanı Yusuf Özdemir’in öğretmen olan oğlu Erdem Özdemir’in lise öğrencisi bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak suçundan tutuklanmasının ardından mağdur çocuğun ailesine baskı yapıldığı, çocuğun yaşının büyütülmeye çalışıldığı iddia edildi. Ankara Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka da haberi ve Cumhuriyet gazetesinin bayilerden topluca satın alınmasını TBMM gündemine taşıdı.
Tutuklamayla ilgili haberib ardından belediye yetkililerinin Cumhuriyet’in habere ve belgelere nasıl ulaşıldığını araştırdığı, bazı yerel gazetecilerin telefonla aranarak "Bu haber Cumhuriyet’e nasıl ulaştı, nasıl duydular" diye sorulduğu belirtildi. Yerel kaynaklar, suç üstü yapan polisin kim olduğunun da araştırıldığını iddia etti. Cumhuriyet'e ulaşan bir kaynak, "Olayla ilgili kimse haber yapamıyor. Konuyu yüksek sesle dahi konuşamıyor" dedi.
AKP’li Gölbaşı Belediye Başkanı Yusuf Özdemir’in oğlunun tutuksuz yargılanmasını sağlamaya çalıştığı iddia edilirken, mağdur kız çocuğun yaşının büyütülmesi için girişimlerde bulunulduğu iddiaları gündeme geldi. Gazetenin ulaştığı kaynaklar cinsel istismara maruz kalan çocuğun ailesine baskı yapıldığını iddia etti.
Haberin yayınlandığı salı günü gazetemiz Cumhuriyet’in bayilerden toplatılmasının ardından konuştuğumuz YAY-SAT Dağıtım Merkezi çalışanı, il genelindeki bayilerden ortama günde ortalama 30-40 gazetenin satılmayarak iade edildiğini fakat haberin yayınlandığı gün sadece Kahta ilçesinden 2 gazetenin iade edildiği söyleyerek "Sadece alıcıların kolaylıkla ulaşamadığı, ücra bir bayiden iki nüsha döndü" dedi. YAY SAT çalışanı, dün gazetenin bayilerde bulunabildiğini belirtti.
Nazlıaka TBMM gündemine taşıdı Ankara Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka da cinsel istismar olayı ve gazetemizin bayilerden toplatılmasını TBMM gündemine taşıdı. İçişleri Bakanı Süleylan Soylu’nun yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi veren Nazlıaka, çocuuklara yönelik cinsel istismar vakalarındaki artışa dikkat çekerek. geçtiğimiz yıl en az 417 kız çocuğunun cinsel istismara uğradığını, çocuklanın yüzde 53’ünün öğretmenleri, yüzde 7’siin okul çalışanları ve yüzde 7’sinin akrabaları tarafından istismar edildiğini vurguladı. İstismar davasında caydırıcı cezalar verilmemesinin toplumda endişe yarattığına dikkat çeken Nazlıaka, “Çocuklara ve kadınlara yönelik olarak gerçekleşen bu saldırılar partiler üstü olarak bir politikayla değerlendirilmeli ve çözüm konusunda siyasi irade üzerine düşeni yapmalıdır. Ancak basına yansıyan son haberler çocuk istismarı konusunda çocukların değil, kişilerin siyasi bekasının öncelikli olduğu izlenimini vermiştir” ifadelerini kullandı. "Bir çocuğun hayatını mı bir kişinin siyasi bekasını mı koruyorsunuz?" Nazlıaka, soru önergesinde İçişleri Bakanı Soylu’ya şu soruları yöneltti: “İstismar davalarında iktidarın gözettiği politikalar bir çocuğun hayatını mı yoksa bir kişinin siyasi bekasını mı korumaktadır? Adıyaman’da 90’a yakın bayinin en az 20’sinde Cumhuriyet Gazetesi satıldığı bilinmektedir. Haberin yazılı basında çıktığı günün ilk saatlerinde tüm Cumhuriyet gazeteleri tükenmiştir. Gazetelerin bir kişi tarafından toplu halde satın aldığı iddiaları doğru mudur? Belediye kanalıyla gerçekleştiği iddia edilen bu toplu satın alma işlemiyle ilgili bir soruşturma başlatılacak mı? İstismar suçunu itiraf eden bir öğretmenin haberini saklamak bakanlık politikalarınız içinde yer alıyor mu? Muhalif basına dönük bu tür saldırılara ne zaman son vereceksiniz?”