AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik'in "Kılıçdaroğlu Oslo belgelerini açıklamazsa istifa etsin" sözlerinin ardından CHP Sözcüsü Haluk Koç CNN Türk canlı yayınında protokol metnini gösterdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Teke Tek yayınındaki "Oslo belgelerini gördüm" iddiasının ardından parti sözcülerinin karşılıklı açıklamalar geldi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik'in "Açıklayamazsa istifa etsin" çıkışına CHP Parti Sözcüsü Haluk Koç, Habertürk TV canlı yayınında yanıt verdi:
"İstifa diye bir müessesenin gerçerli olabileceği aklına gelmiş, bu önemli bir gelişme. Oslo ile ilgili Eylül 2012 tarihinde CHP Sözcüsü olarak daha önce basına sızan kayıtlar dışında bir mutabakat metnini bir basın toplantısı ile açıklamıştım. AKP cenahından bu konuda hiçbir şey gelmedi. O masada garantör olarak ingiltere, PKK adına bir temsilci oturuyor ve devlet adına görevlendirenler de orada. 11 maddede Türkiye'deki eğitim sisteminden anayasal düzene kadar, kamu görevlilerin atanmasına kadar, KCK yapılanmasının gözetimine kadar her şey madde madde ifade edilmiştir. Masanın altında şantaj, pusu her şey var. imralı boyutu ayrı bir olay. Bir tarafta 'Benim başkanlık arzum gerçekleşene kadar sizden şunları istiyorum' diğer tarafta 'Ben de ev hapsinden tutup koşullarımın iyileştirilmesini istiyorum' gibi kişesel çıkarların üzerine kurulmuş bir masa."
Daha sonra bağlandığı CNN Türk yayınında protokol metnini gösteren Haluk Koç, Ömer Çelik'e Ankara patlaması üzerinden istifa hatırlatması yaparak şunları söyledi:
Kürt kardeşlerimize çok açık çağrıda bulunduk. Eşit yurttaş olacağız ama terör örgütünün vesayetinden sizlerin çıkmanız gerekiyor demiştik. Şimdi illegal, hukuk devleti kuralları dolanılarak bir devlet bir terör örgütünün muhataplığına savunulmuştur.
Burada o zaman MİT Müsteşarı olarak görev yapan kişi, “Nasıl olsa orası özerk bölge olacak” diye söz verdi. Burada 9 madde içerisinde Türkiye’nin anayasal düzeni, kamu düzeni bir illegal terör örgütüyle masada tartışılır durumda. Bizim itirazımız bunadır. Bir terör örgütüyle ne şartlar görüşülür, ancak dışarıdan silah bıraktırma koşuluyla görüşülür.
Haluk Koç, CNN Türk canlı yayınında gösterdiği mutabakat metnindeki maddeleri 18 Ekim 2012'de açıklamıştı.
O metinde mutabakata varılan 9 madde şöyleydi:
Metinde tarafların 9 madde üzerinde mutabakata vardığı belirtilerek, bu maddeler şöyle sıralandı; -Taraflar, süregelen Oslo ve İmralı süreci bağlamında, Kürt sorununun çözümü konusundaki kararlılıklarını koruduklarını bir kez daha belirtmişlerdir. -Taraflar, bu güne kadar Oslo ve İmralı süreçlerinde vurgulanan Kürt sorununun kalıcı çözümüne yönelik temasların sürdürülmesi ve yürütülecek çalışmaların Anayasal ve yasal çerçevede sonuçlandırılmasının esas alınmasının gerekliliği konusunda varılan mutabakatları teyit ederler. -Taraflar, 10 Mayıs 2011 de İmralı’da yapılan görüşmede Sayın Öcalan tarafından sunulan, ’Türkiye’de Temel Toplumsal Sorunların Demokratik Çözüm İlkeleri Taslağı’, ’Türkiye’de Devlet ve Toplum İlişkilerinde Adil Barış İlkeleri Taslağı’ ve ’Kürt Sorununun Demokratik Çözüm ve Adil Barışı İçin Eylem Planı Öneri Taslağı’ adı altındaki taslaklar konusunda, en geç Haziranın ilk haftasına kadar görüş ve önerilerini sunarlar. Kürt tarafı, sözü edilen taslakları memnuniyetle karşılar, prensip ve ilkesel olarak kabul eder. -Taraflar, aynı süre içinde yukarıda adı geçen taslaklarda zikredilen Anayasa Konseyi, Barış Konseyi, Hakikat ve Adalet Komisyonu için isim düzeyinde çalışma yaparlar ve netleştirdikleri isim önerilerini sunarlar. -Türk tarafı, seçimlerden sonra en kısa zamanda örgütü temsilen iki kişinin sayın Öcalan’ı ziyaret etmesi, yukarıda adı geçen konsey ve komisyonlar kurulduktan sonra, birer alt komisyonlarının da sayın Öcalan’la ilişkilendirilmesini taahhüt eder. -Kürt halkının siyasi ve legal temsilcileri, basın yayın organları ve çalışanlarına yönelik uygulanan baskı, tutuklama ve çalışmalarını engelleme vb. yönelimlere son verilmesi ve KCK adı altında gerçekleşen siyasi operasyonlarda tutuklananların serbest bırakılması, sürecin yumuşatılması ve çözüm yönünde ilerlemesi için önemli bir adım olacaktır. Bu çerçevede Türk tarafı ilk adım olarak Newroz ve sonrasında tutuklanan Kürt siyasetçileri bırakmayı taahhüt eder. -Taraflar, seçimlerin güvenli bir ortamda geçmesi ve ortamın normalleşmesi için, en üst düzeyde kamuoyuna açık çağrı yapacaklardır. -Kürt sorununun nihai çözümünün, ancak çatışmasızlık zemininde gerçekleşebileceğinden hareketle tüm askeri, siyasi ve diplomatik operasyonların ve eylemlerin durdurulması ve uygun tedbirlerin karşılıklı geliştirilmesi esastır. Bu çerçevede taraflar, 15 Hazirana 2011’e kadar her türlü operasyon ve askeri eylemlerini durdururlar. -Taraflar, müzakereleri derinleştirmek ve gündemdeki konuları tartışmak üzere hazırlıklarını yaparak 2011 Haziran ayının ikinci yarısında bir araya gelmeyi kararlaştırmışlardır."