Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı AKP'li Mehmet Sekmen, mezhepsel, etnik ve partizancılık gerekçesiyle ayrımcılığa uğradıkları iddiasıyla kendisine başvuran muhtarların sıkıntılarını konuşmak amacıyla kendisinden randevu talep eden CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan’a, “Ben 25 yıldır siyasetin içindeyim. Bu işleri bana öğretmeyin. O muhtarlar da şikayet edene kadar hizmet için oy verselerdi” dedi.
Kentteki muhtarların sorunlarını görüşmek için kendisinden randevu alan Selina Doğan’ı 35 dakika bekleten Mehmet Sekmen, “CHP’nin vekili olarak İstanbul’dan buraya boşuna gelmişsiniz. Biz Kürt, Laz, Türk ayrımı yapmadan hizmetlerimizi sunuyoruz. İki ay önce de muhtarların sorunlarını dinledim. Onlarla görüşmem gerekmiyor. Hizmet için oy verselerdi...” ifadelerini kullandı. Belediye meclis toplantı salonunda giderilemeyen sorunlarını belediye başkanı ile konuşmak için bekleyen muhtarlar ise “Bizim belediyede çapulculara yer yok” denilerek belediye binasının dışına çıkarıldı.
Verilen randevuya rağmen yarım saatten fazla süre bekletilen Selina Doğan, Mehmet Sekmenin ifadeleriyle ilgili şu açıklamayı yaptı:
"Hınıs ve Tekman’a bağlı bazı köylülerin muhtarları uzun süreden beri Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nden hizmet alamadıkları gerekçesiyle tarafıma başvuruyorlardı. Köylüler hizmet alamamalarının en önemli nedeninin mezhepsel, etnik ve partizancılık saiklerle yapılan bir ayrımcılık olduğuna inanıyorlardı.
"Ben de sorunları yerinde görmek ve bizzat Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’e iletmek üzere partimin bilgisi dahilinde Erzurum’a gitmeye karar verdim. Sayın başkandan bugün için randevu alarak Erzurum'a gittim.
"Randevu öncesi Erzurum İl Başkanlığımızda Hınıs ve Tekman ilçelerinden 15 köy muhtarımızla bir araya geldim. Muhtarlar içme suyu gibi en temel ihtiyaçlarının bile karşılanmadığını, kanalizasyon sistemlerinin olmadığını, çok sayıda hepatit A ve dizanteri hastalığı vakasıyla karşılaştıkları şikayetlerinde bulundular. Yolların asfalt olmaması, toplu taşıma araçlarının yetersiz olması gibi en temel sorunlarının giderilmesi için son 1.5 yıldır yaptıkları başvurularının sonuçsuz kaldığını ilettiler.
"Toplantının ardından belediyeye gittim. Muhtarlar başka bir odaya alındı ve benim de içinde bulunduğum dar bir heyet Belediye Başkanı Sekmen’in odasında beklemeye başladık. Sekmen, tam 35 dakika bekledikten sonra randevuya geldi.Ben daha tek bir cümle bile kurmadan “Ben herkese ve her yere eşit hizmet veriyorum. Din ve dil ayrımı yapmıyorum” dedi.
"Sekmen’e oldukça yumuşak bir üslupla şikayetler üzerine İstanbul’dan geldiğimi, temel sorunlar yaşandığını ve bunları paylaşmak istediğimi söyledim. Beden diliyle bile varlığımızdan rahatsız olduğunu saklama gereği duymayan Sekmen bunun üzerine “Ben onlarla defalarca görüştüm. Sorunları hemen hallolacak sorunlar değil. Sizin de CHP’nin bir vekili olarak buraya kadar gelmenize gerek yoktu” dedi.
Sadece İstanbul’un ve sadece CHP’lilerin milletvekili olmadığımı hatırlatmam üzerine Sekmen şu ifadeleri kullanmaktan çekinmemiştir: 'Ben 25 yıldır siyasetin içindeyim. Bu işleri bana öğretmeyin. O muhtarlar da şikayet edene kadar hizmet için oy verselerdi.'
"Tartışmanın büyümesi üzerine belediye binasından ayrıldık. Başka bir odada bekleyen muhtarlar da bizzat Kırsal Hizmetler Genel Sekreter Yardımcısı'nın “Bizim burası çapulcuların belediyesi değil. Siz bizim aracımızı yakarsanız biz de size hizmet götürmeyiz” sözlerine maruz kalarak güvenlik güçleri tarafından belediyeden dışarı çıkarıldılar.
"Bu yaşadığımız olay bile Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığının hizmet icrasında nasıl bir ayrımcılık yapıldığını çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Üstelik bu ayrımcılık siyasal,mezhep ve etnik farklılar üzerinden yapılıyor. Büyükşehir Belediyesi yoğunlukla Alevi ve Kürt köylerinin bulunduğu güney bölgesi ilçe köylerine hizmet götürmüyor ve bunu da hiçbir çekince duymadan dile getiriyor.
"Ben, Sayın Sekmen’e de söylediğim gibi sadece İstanbul’un değil sadece CHP’lilerin değil Türkiye’de yaşayan herkesin ve kendisinin de milletvekiliyim. Bundan sonra da böyle olmaya devam edeceğim. Her türlü ayrımcılığın karşısında olacağım.
"Bir milletvekiline bile görevinin gerektirdiği objektif davranma sorumluluğundan ayrılarak kendilerine oy verenlere hizmet götüreceğini söyleyen ve bunu saklama gereği bile duymayan bir belediye başkanının kendisine oy vermeyen vatandaşlara nasıl davrandığını tahmin etmek hiç de zor değil. Belediye başkanın bu davranışının görevini kötüye kullanma olduğunu bile bile sergilemesi dehşet vericidir. Vekil olarak tarafıma yapılan nezaketsizlik de cabası."