AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, "OHAL tercih edilen bir yönetim biçimi değil. Biz arzu etmedik, illa bu ülkeyi OHAL ile yönetelim" dedi. Yazıcı, AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın 'FETÖ borsası' iddialarıyla ilgili de "Talihsiz bir açıklama, siyaset sorumluluk getirir. Kalkıp da borsadan bahsetmeden, bu söylemin sözcükleri, 'borsa' olarak nitelendirilmesi bu alanda mücadeleye zarar getirir. Bunları savcıya, genel başkana, partiye getirirsiniz ama bunu söyleme dönüştürmenin bizim siyaset tarzımızla bağlılığı yok" değerlendirmesinde bulundu.
Saadet Partisi ile ittifaka ilişkin olarak da konuşan Yazıcı, "Kapımız açık, kimseye kapımızı kapatmadık" dedi. Yazıcı, Cumhurbaşkanlığı seçim kanunu çalışmalarıyla ilgili, "Bir kişinin hem milletvekili adayı hem de Cumhurbaşkanı adayı olması bu işin doğasına uygun değil" ifadesini kullandı.
Habertürk TV Ankara Haber Müdürü Sibel Erdem'in sorularını yanıtlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, erken seçimle ilgili olarak "Gerekli kılacak sebep yok" dedi. Yazıcı'nın açıklamaları şöyle:
- Türkiye 2016 ve 2017'de çok önemli bir projeyi hayata geçirdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi modeline geçildi. En az 50+1 oy alınması şart. Nasıl sağlayacaksınız bunu. Türkiye'de siyasi ortamı, aktörleri, sosyolojik olarak birbirine yakın kümeleri bir yerde bütünleştirmeyi de zorunlu hale getiren bir sistem.
- Bir ittifak protokolü yok ama ittifakımız doğal. Düzenleme nesnel düzenlemedir. A partisi, b partisi yok.
-Kapımız açık, kimseye kapımızı kapatmadık. Yakınlık içinde olan partilere ittifak açıktır.
- Cumhurbaşkanlığı sistemi yepyeni bir sistem. Bu alanları yeni sisteme uyumlu hale getirecek bir düzenlemeye ihtiyaç var. 5 komisyon kuruldu. Bir kişinin hem milletvekili adayı hem de Cumhurbaşkanı adayı olması bu işin doğasına uygun değil. Cumhurbaşkanı seçim tamamlanınca kabinesini kuracak.
- Talihsiz bir açıklama, siyaset sorumluluk getirir. Kalkıp da borsadan bahsetmeden, bu söylemin sözcükleri, 'borsa' olarak nitelendirilmesi bu alanda mücadeleye zarar getirir. Bunları savcıya, genel başkana, partiye getirirsiniz ama bunu söyleme dönüştürmenin bizim siyaset tarzımızla bağlılığı yok.
- OHAL tercih edilen bir yönetim biçimi değil. Biz arzu etmedik, illa bu ülkeyi OHAL ile yönetelim. Koşullar getirdi. Travmatik ortamdan çıkışın olağan yönetim ile mümkünatı var mıydı? Bu koşullar kalktı mı hükümet değerlendirir.