AKP'li İyimaya: Uzlaşma olmasa da sonbaharda, en geç 2017'de anayasa referandumu var

AKP'li İyimaya: Uzlaşma olmasa da sonbaharda, en geç 2017'de anayasa referandumu var

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı, Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi ve AKP Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak "TBMM Uzlaşma Komisyonu’nda yeni anayasa için, partiler arasında uzlaşma sağlansa da sağlanmasa da sonbaharda, en geç 2017 ilkbaharında Türkiye referanduma gidecek" diye konuştu.

Yeni Yüzyıl gazetesinden Seda Şimşek'e konuşan Ahmet İyimaya, "Tankları idare eden 5 kişinin anayasa yapabileceğini kabul edip, bunu milletten esirgemek, kabulü imkânsız bir çelişkidir" dedi.

Seda Şimşek'in Yeni Yüzyıl gazetesinin bugünkü (1 Şubat 2016) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, yönetimde çift başlılığa işaret ederek, yeni anayasada başkanlık sistemine neden geçilmesi gerektiğini anlatıyor.

Oysa, Türkiye’de yönetimde çift başlılık değil, en az üç başlılık hâkim. Üçüncü baş, vesayet... Her ne kadar 13 yıllık AK Parti iktidarında geriletildiği ifade ediliyor olsa da, bu gerileme nasıl bir gerilemedir, vesayet, nereye gerilemiştir, gerilemiş midir yoksa çekilmiş midir bilemiyorum. Bu üçüncü başın içinde kaç baş olduğu hakkında da rivayet muhtelif!

Gerilemişse de, bu durum, vesayetin varlığını devam ettirdiği, yok olmadığı anlamına gelir ki, o sebeple kapalı kapılar ardında, “iç savaş senaryoları” eşliğinde, hâlâ insanlar “darbe”den bahsedebilmektedir. Ankara’nın sisli, soğuk bir pazar sabahında, saat 06:29’da telefonum çaldı. Akşam, sabah konuşmak üzere TBMM Adalet Komisyonu Başkanı, AK Parti’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndaki üç üyesinden birisi olan Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya ile sözleşmiştik. Tansu Çillerli günleri yaşamış olanlar bilir, aslında işte o günlerden kalma bir alışkanlık bizimkisi…

Her sabah 06:00’da kahvaltıyı yapmış, gazeteleri okumuş olarak güne başlamak. Çünkü saat 06:00 itibariyle her an telefon çalabilir ve Tansu Hanım telefonun diğer ucundan gündemle ilgili konuşmaya başlayabilir.

Hazırlıklı olmak lazım!

“Ben değişmemişim ama İyimaya da hiç değişmemiş” diye geçirdim içimden. Telefonun diğer ucunda, “Senin için sabah artık 8’de mi başlıyor?” diye soruyor, İyimaya. Onca sene Ankara’nın siyasi koridorlarında birbirimizi ne kadar da iyi tanımışız, bizim gibiler için sabah yıllardır hiç 8’de başlamamıştı. “PROTEZ ANAYASA” Sabah çoktan olmuştu ve biz yeni anayasayı konuşmaya başlamıştık bile! Ben sordum, İyimaya anlattı: - Ne yapacaksınız yeni anayasa ile ilgili? - Şu anda yürürlükte olan anayasa, yürürlüğe girdiği gün yaşlanmıştır. Anayasaların mimarı millet olur, oysa o anayasanın mimarı darbe ruhudur. Anayasalar, milletin iradesini yansıtır, o anayasanın iradesi ise bir kriz ve vesayet iradesidir. Ayrıca, anayasa, ayağı, kolu, neredeyse bütün organları değiştirilmiş protez bir anayasadır. Türk milletinin kaderi protez anayasa ile yaşamak değildir. Yeni anayasa ihtiyacı, mevcut anayasanın hiçbir ihtiyaca cevap vermemesinden de dayanak almaktadır. Anayasa, aynasında milletin kendisini seyrettiği bir yankıdır. Bu anayasada millet kendisini göremiyor. Ayrıca, bu anayasa yöneten demokrasiyi değil, güçler ataletini veya çatışmasını getirmektedir. Artık yeni anayasa, en az oksijen kadar ertelenemez bir ihtiyaçtır.

İLK DÖRT MADDE -CHP ve MHP’nin ilk dört madde şartı var.

-Anayasanın ilk dört maddesindeki değerler, esasen bu maddelerden de önce var olan, temel milli değerlerdir. Türkiye’de vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne inanan hiç kimsenin bu maddelerle sorunu yoktur.

TARİHSEL AYIP

Nasıl yapılacak bu yeni anayasa? Tankları idare eden 5 kişinin anayasa yapabileceğini kabul edip, bunu milletten esirgemek, kabulü imkânsız bir çelişkidir.

Milleti temsil eden parmaklar, milletin onayı ile tamamlanacak bir anayasa projesini üretebilir, üretmelidir. Siyaset kurumu, tarihsel ayıbını artık sırtından savurmalıdır. Anayasanın özünde uzlaşabilen kurucu iktidar, anayasanın görüşülme ve kabul usulünü de inşa etmeye muktedirdir. Gerçekleşmesi halinde uzlaşma, süprapozitif (hukuk üstü) bir normdur. Teşekkül eden bu norm, kendisini yürürlük dünyasına aktaracak usulü (taşıyıcı arabayı) imal etme gücünü taşır. Yeter ki, bu proje, halk oylamasıyla aziz milletin kabulüne mazhar olsun. Tank için meşru görülen, temsili parmağa yasaklanırsa, siyasetin önüne aşılamaz bir bariyer örülmüş olunur. Eninde sonunda, aziz milletimiz anayasasını yapacak ve gelecek nesillere sahih bir anayasa armağan edecektir. Somut örnekte kurucu iktidar kim? -Asli kurucu iktidar millettir, milletin kendisine anayasa yapma gücünü verdiği siyaset kurumunun bütünüdür

Parlamenter sistem yok ki

-Gelelim, başkanlık sistemine… Parlamenter sistemle alınıp verilemeyen ne? -Şu ana kadar, yürürlükte olmuş, yürürlükten kalkmış hiçbir anayasamız, saf bir hükümet sistemini benimsememiştir. Yeni anayasanın, hükümet sistemi belirsizliğini gidermesi gerektiği kesindir. Türkiye’nin hükümet sisteminde yaşadığı pratik sorunlar gözetildiğinde, akıl ve basiret başkanlık sistemini işaret ediyor. Uzlaşma Komisyonu kuşkusuz bu konuyu da bütün boyutlarıyla ele alacaktır, almalıdır. Yürürlükteki anayasamız, gerek kuruluş dönemi gerekse şu dönem itibariyle parlamenter sisteme dayalı değildir. Sistemin üçte biri vesayete, üçte biri parlamenter sisteme, üçte biri de başkanlık sistemine yaslanmaktadır.

Esasen şu anda, gerek halk tarafından seçim ve gerekse Cumhurbaşkanlığı yetkisini kullanan Cumhurbaşkanımız’ın modele kattığı renk itibariyle başkanlık sisteminin cari olduğunu görmekteyiz. Bu konuda nihai çözüm ve takdir, mutabakatın sağlanması halinde uzlaşma komisyonunun ve anayasa koyucunundur, yani milletindir.

 Dinlediklerimden elde ettiğim sonuç

İyimaya’nın bütün bu anlattıklarından çıkardığım sonuç şu: Elbette, “siyasette 24 saat bile çok uzun bir süredir” şerhini düşerek, TBMM Uzlaşma Komisyonu’nda yeni anayasa için, partiler arasında uzlaşma sağlansa da sağlanmasa da sonbaharda, en geç 2017 ilkbaharında Türkiye referanduma gidecek. Şimdiden hayırlı olsun!