İki saat önce 10-15 öğrenci geldi. Bununla ilgisi yok. Batum'a gittiler ama bana öyle bir talep yok. 10 sene aralıksız en çok sevilen hoca seçildim. Böyle bir toplantı yine Mülkiye'de olsa yine giderim, her zaman giderim. Bu öğrencilere destek verenler memlekete hayırlı bir şey yapmıyorlar. 68 uçağı bu memleketin başına bela olmuştur. 5 bin gencimiz öldü. Benim yanımda ölen arkadaşımın cebinde 10 kuruş para çıktı. Bunlara hatırlatmak lazım. İki seçkin hoca gelmiş. Bunu dinleyin, siz fikrinizle çürütün. Yumurta atılır mı? Özgürlük sağlandı, oh ne güzel. Destekleyenler hükümet aleyhine bir şey çıkar mı diye bakıyor. O yıllardaki hedefin arkasında orduyu harekete geçirmek vardı. Bu çocukları öne sürerek niyet buysa yazık olur. Bunlara yazık ediyoruz. Ne oldu, asker kendi kabuğuna çekilinde konuyu yargıya havale etti. Şimdi kaldı sokak hareketleri. Bunun arkasındakini biliyorum. Bu yolla hükümet düşmez. CHP güya sahip çıkmış oluyor.
Başbakan'la görüştüm. Demin anlattığım bilgileri ona da verdim. Burada idarenin ciddi zaafı var dedim. Burada bilerek yapılan bir şeydir, ciddi ihmal : "İstanbul'da olan olaylar basında çok abartılı verildi. O olayın üzerine bu gelince biz bu olaylara rağmen karar verdik, gittik gibi oldu. Konu 35 gün önceydi, yeni değil. Bir kulüpten üç-dört öğrenci geldi. Öğrencilerden gelen talepleri reddetmem. Günü İstanbul olaylarının sonrasına denk geldi. Tam ateşe körükle gidelim gibi bir hava yok. Kimi yazarlar niye gitti diyor.
Batum'la yarım saat arayla konuşma yapılacak dendi. Ama öğrenciler bana geldiler bir gün önce. Haberler hoş değil, ne yapsak iptal mi etsek dediler. Ama bir şartla reddedebiliriz dedim. Batum derse ki, ben gelirim, ben de gelirim. Programın tamamının iptal edilirse gelmem dedim. Batum gelirim deyince, ben de gittim. Sayın Batum beklediğinin ötesinde bir tepkiyle karşılaştı. Fakat umduğunu görememiş oldu. Yumurtalar da sepet içerisinde bize saklandı. Öğrenciler alkışladı ardından yumurta yağmuru başlattı. Bazıları 70-80 diyor, çift sarıları sayınca bu sayı artar. Konuşma imkanı olmayınca biz mecburen salondan çıkmak durumunda kaldık. Bunun sınırı sepetteki yumurta biter, bitti hocam dersin. Ama ben seni konuşturmam dersen... Seni konuşturmam diyen Hacettepe'den gelmiş.
Salondan çıktım, yan odaya geçtim. Dekanı bağladılar, odamdayım dedi. Peki dedim aşağıda kıyamet kopuyor, ne olacak? Siz yoksunuz dedim. Nasıl bir hava bu? Gelseniz beni sakinleşirler. Onun içinde çoğu öğrenci değil dedi. O zaman senin fakülte yol geçen hanı dedim. Bu idarecilik anlayışı yanlış götüremezsin böyle. Ben gelince hiçbir öğretim üyesi yoktu. Sonuç olarak oradan ayrılmak durumunda kaldık. Bu yüzden rektör de dekan da istifa etsin dedim. Polise arama imkanı verilmiyor, özel güvenlik umrunda değil. Yumurta dışı ne var bildiğimiz yok. Bu ortam içinde yapılması gereken Batum ve benim direnme hakkımız olamaz. Dekanlık der ki, durum gergin bunu erteliyoruz. Bu kadar basit. İptal edilmemesi sanki bilerek gibi gözüküyor. Hem polise tedbir aldırılmıyor. Kafama naylon geçirecekmişim atın çocuklar. Ne güzel. Yumurta atanlara faşist diye bağırıyordu. Butam yumurtayı yiyen ben olsam insan olarak üzülürdüm diyor.vardır dedim. Kendisi de aynı kanaate vardı. İstifa çağrımı aynen devam ettiriyorum. Böyle idareciliği babam da yapar. Dekan bilerek başka bir tarihe ertelemiyor.
Yumurta bizim için en beyin çalıştıran bir besindir. Bizim üniversite yıllarında iki yumurta duruyordu. Gece 12 filandı. Bir vatandaş geldi memleketten. Onları kalk pişir yiyelim yatalım dedim. Sabah yiyeceğiz dedim. Sabaha bakarsın ölürüz dedi. Yumurta kıymetli.
Bu hükümetle hesaplaşmayı meydanda yapın. Halk evlerinin payı var. Bu oldukça az grubun organizesidir. Ahmet ordu burda, Hasan orda burada. Aynı adamlar. Otuz kişi mi üniversiteyi karıştıracak. Muhalefete söylüyorum öğrencileri tahrik etmeyin."