CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Adalet yürüyüşünün’ Kocaeli ayağında ‘hükümete yakın ülkücü bir gurup tarafından saldırı düzenleneceği’ açıklamalarına hükümetten sonra AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner de değerlendirdi.
Provokasyonu gündeme getiren kişinin Kılıçdaroğlu olduğunu iddia eden Metiner, “Kılıçdaroğlu’nu kim yürütüyorsa, provokasyonu da onlar tezgahlıyor demektir. Aynı güç odakları hem Kılıçdaroğlu’nu yürütüyorlar hem de ona yönelik bir provokasyonu organize ediyorlar” dedi.
Metiner, “İstanbul fethedilmeye mi gidiyor, ne adına?” diye sordu.
Metiner T24’ün, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun ‘casusluk’ iddiasıyla tutuklanmasının ardından Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü'nün’ son durağı öncesinde olası provokasyon ihtimalleri ve yürüyüşe OHAL yasaları uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin sorularını şöyle değerlendirdi:
Provokasyonu söyleyen Kılıçdaroğlu’nun kendisi. Kim kendi kulağına üflediyse provokasyonun kimlerden geleceğini bilir. Bir yanda provokasyon diyor bir yanda provokasyona müsait bir ortam oluşturuyor bunu anlamak mümkün değil. Kılıçdaroğlu’nu kim yürütüyorsa, provokasyonu da onlar tezgahlıyor demektir. Aynı güç odakları hem Kılıçdaroğlu’nu yürütüyorlar hem de ona yönelik bir provokasyonu organize ediyorlar.
Duyarlı olması gerektiren Kılıçdaroğlu bunun farkında değil. Devlet elbette ki güvenlik riskini değerlendirecektir bunun için ne tür kararlar vereceğini bilemiyorum. Ama devletin istihbarat biriminin elindeki bilgiler her birimizin elindeki bilgilerden çok daha fazla, dolasıyla bir güvenlik riski varsa, bir provokasyon riski varsa devlet, hükümet yapılması gerekeni yapar. Sayın Kılıçdaroğlu, İstanbul’u fethetmeye mi gidiyor, sanki İstanbul’a yaklaştık, yaklaşıyoruz, tamam İstanbul fethedilmeye mi gidiyor, ne adına gidiyor.
Eli kanlı bir provokasyon ihtimalinden söz eden kendisi o zaman çıksın bu provokasyonu nasıl başa çıkaracağını da açıklasın. Devlet gerekli güvenliği alsın diyorsa elbette devlet güvenliği alacaktır. Ama devlet gerekli güvenliği aldığında da gene veryansın edecekse o zaman devlet aradan çekilsin nasıl kim nasıl provokasyon yaparsa yapsın mı diyeceğiz yani. Bir yandan devlet provokasyonları önlesin diyeceksiniz bir yanda gerekli tedbirleri aldığında ‘OHAL’ ‘Faşizm’ yürüyüşümüzü engelleyemeyeceksiniz ‘ gibi yaygaralar koparacaksınız.
Kılıçdaroğlu’nun kime hizmet ettiği, bu yürüyüşün kime ettiği apaçık ortada. Şunu çok net söylemek istiyorum Kılıçdaroğlu’nu yürüten kişiler aynı zamanda bu provokasyonun da arkasında olan güçlerdir. Onlar için Kılıçdaroğlu’nun canın, yürüyüşe katılan vatandaşların canının hiçbir kıymeti yok. Yeter ki; Türkiye’nin içi karışsın, yeter ki kaos çıksın savaş çıksın, yeter ki Türkiye kazanımları tümüyle kaybedecek yeri bir sürece girsin. Kılıçdaroğlu, ne yazık ki böyle bir kaos senaryosunun dış güçler tarafından kotarılmış kaos senaryosunun figüranı olarak yürümeye devam ediyor