TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun son toplantısında, CHP’nin çatışmaların devam ettiği bölgeyle ilgili bir alt komisyon kurulmasına yönelik önerisine karşı çıkan ve "Bölgenin neredeyse üçte 2’sinin işgal altında olduğunu" söyleyen AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, deyince CHP’li Fikri Sağlar ile karşı karşıya geldi. Miroğlu’nun sözlerinin, "Bir ülkenin bir bölümüne gitmemiz mümkün değildir" anlamına geldiğini savunan Fikri Sağlar, AKP’li Miroğlu ve Mehmet Metiner tarafından, "Sözlerimizi çarpıtma" diye uyarıldı.
Orhan Miroğlu, ‘Bölgenin üçte ikisi işgal edildi’ derken bölgeye gidemediklerini kastetmediğini söyleyin uzun süren bir atışma yaşandı. Sonunda, “Bazen sinirlerimiz geriliyor. O bölgeyi de yirmi dört saat yaşıyoruz. Ağlıyoruz yani telefonlarla arandığımız zaman karşımızda ağladığımız mağdurlar oluyor” dedi ve Sağlar’dan da özür diledi. CHP’li Sağlar da özür diledi ve “Hepimizin bu ruh hâli bile oradaki var olan sıkıntıdan kaynaklanıyor. Türkiye’nin üzerinde bir kara bulut gibi oturmuş bir ruh hâli var” dedi.
Siyasi nezaketle sonuçlanan son toplantıdaki "bölgeye gidememe" atışması tutanaklara şöyle yansıdı:
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – O birkaç oldu yani, birkaç kez oldu. Bu koşullarda mı şimdi gideceğiz biz orada... Burada kamu güvenliğinin sağlanması gerekiyor. Kamu güvenliği sağlanmadan sizin tahayyül ettiğiniz ve insan hakları mücadelesi, buna dair geleneğe uygun bir araştırmanın yapılamayacağı kanaati var bende, bölge milletvekili olarak bu kanaat var ve bu işin hasbelkader otuz kırk yıldır da tanıklığını, mağduriyetini yaşamış bir insan olarak var ama içim de kıpır kıpır. Bir an önce, keşke, kamu güvenliği dediğimiz meselede Türkiye mesafe alsa ve biz Komisyon olarak gidip bu işleri yapsak, araştırsak. Bu çok makbul bir şey olurdu ama burada siyasi bir kullanım şeyi de seziyorum ben. Bu siyasi kullanımdan vazgeçelim. Bunun kimseye faydası olmaz. Yani, bölgenin neredeyse üçte 2’sinin işgal altında olmasının AK PARTİ’yi siyasi bakımdan sıkıştıracağı, sokağa çıkma ihlallerinin AK PARTİ’ye fatura edileceği, ya da işte, efendim, Lahey’e meselenin taşınması... Neyi taşıyoruz Lahey’e, neyi taşıyoruz ya, bunun bir konuşalım. Niye mesela bu İnsan Hakları Komisyonunda bunlar konuşulmuyor? Bu sadece AK PARTİ’nin meselesi değil. Özellikle, yani Cumhuriyet Halk Partili milletvekilli arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Yani, cumhuriyet konusundaki hassasiyetlerinizi biliyoruz ama şu an belki cumhuriyet tarihi dönemindeki en büyük handikabını yaşıyor o bölgede. Dolayısıyla, gelin, bu konuda iş birliği yapalım yani millî bir birlik yapalım, ulusal bir birlik yapalım.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) –Ama bir durum tespiti yapmak isterim. Burada tamamen siyasi partilerimizin iktidar-muhalefet münazaralarının dışında buradaki milletvekili arkadaşlarımız açıkça dediler ki bir ülkenin bir bölümüne gitmemiz mümkün değildir, can korkusu vardır, ölüm korkusu vardır. Bu, vahim bir tespittir. Üstelik de İktidar Partisi milletvekilleri bunu söyleyenler. Şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki milletvekilleri o bölgeye gidemiyorsa, gidilemeyeceği doğrultusunda burada kesin sözler söyleniyorsa, burada bir yönetim aczi vardır, itirafı vardır, ikrarı vardır. O zaman, oraya giden doktor, hemşire ya da memur, polis, görevlisi, niye gidiyor? Şimdi, bizim görevimiz zor koşulların altında can güvenliğimiz olmasa da bir bölgedeki var olan bu vahim olayı yerinde tespit etmektir. Oradaki hak ihlallerinin kimler tarafından getirilip… Bir terör örgütü var, silahlı mücadele ediyor. Ama bunun karşılığında da Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenlik güçleri tankla, topla o şehrin içerisinde karşı koyuyor. Öyleyse, sivil halk ne oluyor? Biz oraya gidemiyorsak orada bulunan insanlar nasıl yaşıyorlar? Hangi güvence altındalar? Bunların tespit edilmesinin sakıncası nedir? Oraya gidemeyeceği itirafında bulunan İktidar Partisi milletvekilleri, bunun görülmesini mi istememektedirler?
MEHMET METİNER (İstanbul) – Sözlerimizi bu kadar çok çarpıtmaya gerek yok Sayın Sağlar.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Sözlerinizi çarpıtmıyorum.
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Ya ben o anlamda söylemedim, orada ben...
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Bölgenin üçte 2’sinin işgal edildi, olaylardan bahsettik halkın yasını bile tutamadığını söyledik. Yoksa, biz gidemiyoruz demedim ki. Yoksa havaalanından binince gidiyoruz.
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Ama şimdi sanki biz gidemiyormuşuz gibi…
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Tutanaklardan Sayın Başkan çıkarır, tutanaklardan çıkarır. Bu tespitin…
“İşgal var.” dediniz üçte 2’si yazmışım buraya, “Üçte 2’si işgal altında.” dediniz. Daha da vahim bir şey bu. Daha da vahim bir şey bu. Niye İnsan Hakları Komisyonunun bunu görmesini istemiyorsunuz. Sizin söylediğinizi niye İnsan Hakları Komisyonunun görmesini istemiyorsunuz.
ORHAN MİROĞLU (Mardin) - Yapmayın Allahaşkına!
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Niye, Türkiye Büyük Millet Meclisinin el koymasını istemiyorsunuz? Bana bunu anlatın.
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Can güvenliğinin bile olduğu bir dönemde siz bölgeye gidiyor muydunuz?
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – A, amma yaptın ha! Amma yaptın! Ya, bırak, Orhan Bey, bırak bunları! Ya sizi de koru…
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Çok ayıp!
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Bak, ayıp, ayıp ama…
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Senden hiç beklemiyordum.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Ben de beklemiyordum senden.
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Biz sanki burada bölgeye gidemiyoruz…
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Ben de senden beklemiyordum Orhan Bey, ben de senden beklemiyordum!
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Tam bir üç kâğıtçılık, tam bir…
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Senin başına gelenlerin en fazla mücadele…
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Resmen üç kâğıtçılık…
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Siz üç kağıtçısınız, üç kağıtçısınız, yani resmen…
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Resmen üç kâğıtçılık…
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – İktidar Partisinin… Bakın buradaki insanlar…
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Ayıp ya, yapmayın!
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Yahu, üçte 2’sinin işgal altında olduğunu söyleyen siz değil misiniz?
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Evet, tamam işgal var tabii.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – “Orada can güvenliği yoktur.” diyen siz değil misiniz? Ben demedim bunları. Bunları söyleyen sizsiniz, siz. Beyefendi “Oraya gidemeyiz.” dedi.
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Siz, burada, bakın burada…
BAŞKAN – Orhan Bey…
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Şimdi, bakın arkadaşlar…
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Doğru yapmıyorsunuz. Sanki biz burada bölge milletvekili olarak oraya… Hayır gidiyorum ben, sizin istemediğiniz kadar gidiyorum.
BAŞKAN – Tamam, bu anlaşıldı. Orhan Bey, lütfen…
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Her zaman da gideceğim, orada doğdum, orada büyüdüm…
ZEYNEP ALTIOK (İzmir) – Tamam beraber gidelim.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Beraber gidelim.
ZEYNEP ALTIOK (İzmir) – Gidelim o zaman.
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Bu benim sorunum.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Beraber gidelim.
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Hiçbir zaman CHP’nin sorunu değil…
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Beraber gidelim…
ZEYNEP ALTIOK (İzmir) – Tamam olmasın, beraber gidelim.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Orhan Bey, beraber gidelim. Hakikaten sevdiğim bir arkadaşımsın, üzüldüm ama.
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Ben de sizi seviyorum ama…
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Beraber gidelim…
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Orhan Miroğlu diyor ki: “Bölgeye can güvenliği nedeniyle gidemiyoruz.” Bunu söylüyorsunuz, bunu söylüyorsunuz, ayıp ya!
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – E, biraz evvel demediniz mi ya? Demediniz mi, taziye bile yapamıyor… (Gürültüler)
BAŞKAN – Bütün mikrofonları kapattım. Müsaade eder misiniz lütfen? Böyle devam ederse toplantıyı kapatacağım. Lütfen müdahale etmeyin.
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Maalesef, ne yaparsak yapalım, bu mücadelede AK PARTİ tek başınadır. Bunu anlıyorum ben, her fırsatta…
ZEYNEP ALTIOK (İzmir) – E gidelim beraber. Yalnız başınıza kalmayın.
BAŞKAN – Tamam ama lütfen müdahale etmeyin. Hanımefendi, lütfen…
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Ne demek “Gidemiyoruz.” ya? 110 bin oy aldım ben Mardin’den. Nedir yani? (Gürültüler)
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Ben sizden özür diliyorum. Yani biraz şey oldu… Fikri Bey’den de özür diliyorum.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Ben de özür dilerim.
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Kusura bakmayın. Yani bu sizinle hudutlu değil, bunu çok iyi biliyorum ama yani şaşırdım. Yani bölgeye gitmeme gibi konulardan bahsetmeniz…
BAŞKAN – Tamam, ben teşekkür ediyorum.
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Bazen sinirlerimiz geriliyor. O bölgeyi de yirmi dört saat yaşıyoruz.
BAŞKAN – Tamam.
ORHAN MİROĞLU (Mardin) – Ağlıyoruz yani telefonlarla arandığımız zaman karşımızda ağladığımız mağdurlar oluyor.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) – Başkanım, bu ruh hâlimiz bile oradaki var olan, Orhan Bey de kabul edecektir, hepimizin bu ruh hâli bile oradaki var olan sıkıntıdan kaynaklanıyor. Türkiye’nin üzerinde bir kara bulut gibi oturmuş bir ruh hâli var. Hepimiz bundan dolayı müthiş gerginiz, psikolojik sıkıntılar içerisine doğru gidiyor bu. Toplum öyle. Yani biz belki gidip gitmemeyi tartışırken orada yaşayanlar var ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin orada yaşayanların yanında en azından, mücadele edenlerin yanında en azından, olabildiğini gösterebilmesi lazım. Onun için “Bu Komisyonu kuralım.” dedik.