AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi ve İstanbul 1. Bölge Milletvekili adayı Prof. Dr. Osman Can, "HDP'nin parlamentoya girmesinde demokratik açıdan yarar var" derken, başkanlık sistemine toplumsal desteğin ise yüzde 43 - 45 seviyesinde olduğunu söyledi.
Osman Can, Genel Seçim öncesinde, Türkiye'nin gündemindeki önemli tartışma başlıklarını Sputnik için değerlendirdi.
Can, hükümet kanadından gelen ‘HDP'nin barajı aşmaması gerektiği' yönündeki açıklamaların aksine, HDP'nin barajı aşmasında demokratik açıdan yarar gördüğünü söyledi. "AK Parti adayı olarak, mecliste çoğunluğu sağlayabilecek imkan neyse, onun gerçekleşmesini isterim" diyen Can, yüzde 10 seçim barajının demokratik olmadığını belirtirken, Kürtler'in tamamının HDP'li olmadığına dikkat çekti ve şunları söyledi:
"Kürtler adına temsiliyetin sadece HDP'ye ait olduğu yanılgısından kurtulmamız gerekiyor. Ama Kürt siyasal hareketi olduğu doğrudur. Dolayısıyla siyasal bir hareket olduğu için de parlamentoda temsil edilmesinde yarar var. İster HDP barajın içinde olsun, ister dışında olsun. Bir an evvel bu sorunun çözülmesi gerekiyor."
Gezi Parkı protestolarının 2. yıl dönümüyle ilgili yorumunu da paylaşan Can, ‘Gezi bir darbe girişimiydi' şeklindeki komplo teorilerine itibar etmekten çok, krizi ortaya çıkaran kaynakların incelenmesi gerektiğini vurgularken, mevcut anayasal düzenin yarattığı sorunlara işaret etti. ‘Bir sokaktaki kaldırım taşlarına bile merkez karar verebiliyor' diyen Can, katı merkeziyetçiliğin uygulandığı bir düzende, krizlerin yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu ve toplumdaki ‘yabancılaşma efekti'nin devam ettiğini söyledi. Ontolojik (varoluşsal) bir mücadelenin sürmekte olduğunu da vurgulayan Can, yaşananların antidemokratik 12 Eylül Anayasası'ndan kaynaklandığını savundu.
AK Parti'nin seçim beyannamesinde imzası olan Osman Can, başkanlık sisteminin 8 Haziran'dan sonra daha sağlıklı bir ortamda tartışılacağını savunurken, bütün partilerin, ‘demokratik ve katılımcı bir anayasa' için çalışması gerektiğini ifade etti. "Başkanlık ikinci bir mesele" diyen Can, toplumda başkanlık sistemine yönelik çok net bir talep olmadığını, desteğin yüzde 43 — 45 seviyesinde olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Osman Can kimdir?
1992’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1993 yılında Erzincan Hukuk Fakültesi’nde Araştırma Görevlisi olarak göreve başladı. Almanya’nın Köln Üniversitesinde 1997 “Türk ve Alman Anayasa Hukukunda Cumhurbaşkanı” çalışmasıyla yüksek lisansını, 2000 yılında ise “Düşünce Özgürlüğünün Anayasal Sınırları” konulu karşılaştırmalı hukuk çalışmasıyla doktorasını tamamladı. 2001’de Erzincan Hukuk Fakültesinde Anayasa Hukuku alanında öğretim üyeliğine başladı.Temmuz 2002 tarihinde Anayasa Mahkemesine Raportör-Hâkim olarak atandı.
Kamuoyu Prof. Dr. Osman Can’ı 2008’de AK Parti’ye açılan kapatma davasının raportörü olarak tanıdı. Sonraki süreçte AK Parti’nin öne çıkan anayasa hukukçularından biri oldu. 2012’de partinin MKYK’sına girdi, 2015 seçimlerinde İstanbul 1. Bölge Milletvekili adayı gösterildi. Bu arada Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğretim üyeliğini yaptı. Can, Türkiye’yi Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu’nda temsil eden iki hukukçudan biri.