AKP’li Selçuk Özdağ: CHP şeddeli diktatör arıyorsa geçmişine bakmalı

AKP’li Selçuk Özdağ: CHP şeddeli diktatör arıyorsa geçmişine bakmalı

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan'ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hakkında, "Erdoğan diktatörün şeddelisidir" sözlerine AKP Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ'dan tepki geldi. Özdağ, "Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım'ın da dediği gibi CHP şeddeli diktatör arıyorsa geçmişine bakacak. İstiklal mahkemelerine, kapı önüne konulan Darülfünun hocalarına, sintinenin dibindeki sosyalistlere, tabutluklarda ki Türkçülere, darbe şakşakçılığı yaptığı günlere bakacak. CHP böyle şeddeli eşşeklik yapanlarla bir yere varamaz, aksak eşşekle yüksek dağa çıkılmaz" dedi.

Özdağ, yazılı açıklamasında şunları söyledi:

 “Üslubu beyan ayniyle insandır. Destinin içinde ne varsa dışına da o sızar. Bu tür ifadeleri kabul etmemiz mümkün değil. Genel Başkanımız ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan seçimle gelen, 12 seçim kazanmış karizmatik bir liderdir. O nedenle CHP Parti Sözcüsünün bu ifadelerini kabul etmemiz mümkün değil. İfadeler tamamen iftiradır. “Diktatör” ifadesi Türkiye Cumhuriyeti’ne, Cumhurbaşkanlığı makamına ve milletimize hakarettir. “Faşist” demek ise çok daha büyük bir hakarettir. O nedenle Türkiye’nin içinde bulunduğu olağanüstü şartları bahane ederek Sayın Recep Tayyip Erdoğan hakkında “Demokrasi dışı davranışlar sergiliyor” demenin doğru olmadığını biliyoruz.

Aynı zamanda bu tür ifadeler çatışma ve kamplaşmalar doğurmakta, Türkiye’ye zarar vermektedir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan milletine sevdalı, devletini ve milletini çok iyi bilen ve tanıyan, Dünya konjonktürünü iyi okuyan, aynı zamanda da insan hak ve özgürlüklerine inanan, bütün olağanüstü şartlara rağmen Güçlü ve zengin Türkiye’yi inşa etmek için gayret gösteren bir lider.

Sayın Tezcan şunu bilsin ki; Eğer Sayın Erdoğan diktatör olsaydı bunları konuşamazdı, bu ifadeleri kullanmaya cesaret edemezdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul’a kadar elinde “Adalet” yazan bir pankartla yürüyemezdi. Hangi diktatörün ülkesinde kim parti kurabilmiş? Kim o diktatör karşısında seçim veya başka bir mücadele yapabilmiş ki?

Bugün Türkiye’de Adalet ve Kalkınma Partisi dışında Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, diğer siyasi partiler, odalar, dernekler var. İsteyen istediği yayın organını çıkarmakta serbest, hatta isteyen istediği şekilde de eleştiri ve tenkit yapabiliyor. Sözcü Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi, Yeni Çağ ve aynı paraleldeki yayın organlarının eleştirilerini bilmiyor muyuz? Diğer araçlarla yapılan eleştirileri bilmiyor muyuz? Biliyoruz tabiki. Bölücü, hakaret içeren bir üslup içermedikten sonra herkes istediğini rahat bir şekilde söyleyebiliyor ve yazabiliyor.

 O nedenle böyle bir ortamda bu tarz ifadeleri kabul etmemiz mümkün değil” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Sözcüsü Sayın Bülent Tezcan o ifadeleriyle aslında kendi seçmenine de hakaret ediyor. 2019 seçimlerine yaklaştığımız bu dönemde sarfettiği ifade kendi hareketlerini de zayıflatıyor.