CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Suriyelilere vatandaşlık verilmesi konusundaki referandum önerisine yanıt veren Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, "İyi bir fikir ama anayasa buna izin vermiyor" dedi.
AKP İstanbul Milletvekili ve Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, yeni anasayada AKP'nin başkanlık sisteminden vazgeçmediğini söyledi. Suriyelilere vatandaşlık verilmesi konusuna da değinen Şentop, "Suriyeli bütün mültecilere vatandaşlık verileceği konusunda bir algı var kamuoyunda bu doğru değil. Bu hem Türkiye hem Suriye'nin geleceği için doğru olmaz. Bu savaş ileride bitecek ve bu nedenle onları kendi memleketleri yerine Türkiye'de tutmak yanlış.
Suriyeli mülteciler arasında vasıflı olanlar var. Bunların doktoru, mühendisi var, birçok alanda kendisini ispat etmiş akademisyenler var. Bunların bir kısmı farklı alanlarda çalışıyorlar. Ama vatandaş olmadıkları zamanda çalışanlar imkanlardan yararlanıyor ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın getirdiği mesuliyetlerden muaflar. İçişleri bakanlığımız kayıt altına alma konusuyla ilgileniyor. Kayıt altına alınırken tahsil durumlarıyla vasıflarıyla ilgili bilgiler de giriliyor ama benim bir bilgim yok şahsen rakamlarla ilgili. Kemal Kılıçdaroğlu'nun Suriyelilerin vatandaşlığa alınması konusunda verdiği referandum önerisi aslında iyi bir fikir ama hukuki bir karşılığı yok bunun. Referandum sadece bizde anayasa değişikliği ile ilgili gidilen bir yol. Bunun dışında bir referandum yapma imkanımız yok. Bizde birçok konuda milletimizin görüşü alınması noktasında fikre sıcak bakarız. Şu an hukuken böyle bir şey mümkün değil. Ama böyle bir görüşü varsa sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni anayasa çalışmaları çerçevesinde bunların değerlendirilmesi mümkün olur" diye konuştu.
Başkanlık sisteminden vazgeçmediklerini ifade eden Şentop, şunları söyledi: "Bizim Türkiye için doğru bulduğumuz sistem başkanlık sistemidir. Fakat bu siyasette sadece bir sözü bir akademisyen gibi bir düşünce kuruluşu gibi veya bir yazar gibi bir görüşü dile getirmek yeterli değil. Bu işin millete götürülmeden önce meclis safhasında sayısal anlamda bir sıkıntı var. Dolayısıyla bizim çıkış noktamız ideal olan başkanlık ama şu andaki sisteminde sürdürülemez bir sistem olduğu kanaatimiz var.
Ekim 2007’de yapılan referandumla kabul edilen bir değişiklikle cumhurbaşkanı halk tarafından seçilir hale geldi ve 10 Ağustos 2014’te ilk defa Türkiye'de halk tarafından cumhurbaşkanı seçildi. Bununla birlikte bir ülkede cumhurbaşkanı halk tarafından seçiliyorsa orası artık yarı başkanlıktır şeklinde değerlendirme var. Fakat yetkileri, hükümetle ilişkileri, meclisle ilişkileri bakımından bir karmaşa var. Bu sürdürülebilir bir sistem değil. Dolayısıyla biz bu sistemi iyileştirecek her türlü adıma da açık olduğumuzu söylüyoruz. Ama bu başkanlık vazgeçtiğimiz anlamına gelmiyor. Daha sonra yine yeni anayasayla ilgili, başkanlıkla ilgili kararımızı sürdüreceğiz. En geç yapılacak olan seçimde ortaya çıkacak olan tabloda yeni anayasayı ve başkanlığı getirecek olan imkana da sahip olacağımızı da düşünüyoruz."