AKP'li Milletvekilleri: Hediye almazsak Avrupalıların gözünde "yolsuzluktan korkuyorlar" imajı çizebiliriz

AKP'li Milletvekilleri: Hediye almazsak Avrupalıların gözünde "yolsuzluktan korkuyorlar" imajı çizebiliriz

TBMM Anayasa Komisyonu, Siyasi Etik Yasa Teklifi’ni alt komisyona sevk etti. AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop başkanlığında toplanan Komisyon, AKP'ki vekillerin imzasını taşıyan "Siyasi Etik Yasa Teklifi"ni ele aldı. Şentop, toplantıyı açarken yaptığı konuşmada, Parlamento üyelerine yönelik etik davranış kodlarının çok eskiye dayandığını belirterek, halen Avrupa Parlamentosunun da içinde olduğu 21 parlamentoda etik davranış kodları bulunduğunu, ancak düzenlemelerin ülkeden ülkeye değişiklik gösterdiğine işaret etti. Uluslararası ilişkilerde verilen hediyelere karşı olduğunu söyleyen CHP, düzenlemede böyle bir maddeyi istemezken 14 yıldır tek başına iktidar olan AKP’nin yaşadığı ‘zorluklar’ da sürpriz oldu. AB Uyum Komisyonu Başkanı AKP Şanlıurfa Milletvekili Kasım Gülpınar, “Avrupalının da bir hediye kültürü var” dedi. AKP Aksaray Milletvekili Cengin Aydoğdu ise, “ Uluslararası temaslarda veya Türkiye içinde nezaket dairesinde verilen hediyeleri alalım mı almayalım mı? Almayabiliriz, bu da bir usuldür” dedi ve “Türkler yolsuzluktan korktukları için hiçbir nezaket hediyelerini almıyorlar diye bir imaj çizebiliriz” diye konuştu.

TBMM AB Uyum Komisyonu, uluslararası alanda verilen hediyelerin değer tespitini şöyle tartıştı:

NURETTİN DEMİR ( CHP- Muğla) –Yani, bana bir saat geldi ya da kravat geldi, değeri 50 dolar mı 750 bin lira mı? Kim değerlendirecek arkadaşlar? Yani bence hediye alamaz, almamalı diye karar vermek lazım. Zaten o vicdan sahibi bir insansa gelen bir hediyeyi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığa verir, değerlendirilir, uygun bir ortak amaçta değerlendirilir veyahut da saklanır. Ben de aynı şekilde düşünüyorum çünkü değerlendirmeyi nasıl yapacaksınız? Bu koyduğunuz değeri kim değerlendirecek, nasıl değerlendirecek?

ALİ ŞEKER ( CHP-İstanbul) – Yani, burada belirlenen kıstas, 13 bin liraya kadar bir kıstas, asgari ücretin 10 katına kadar bir kıstas. Bu çok yüksek bir rakam, bir. Az önce arkadaşlarımızın da dediği gibi, bir kol saati bana göre bin liralık bir şey diye gördüğüm bir saat 780 bin lira da çıkabiliyor. Yani, burada faturası olmadığına göre hediyenin de bunu değerlendirmek mümkün değil. Etik kurallar çerçevesinde bu tür hediyelerin kabul edilmemesi doğru olacaktır diye düşünüyorum.

ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU ( AKP- Erzurum) – Sayın Başkanım, söylediğiniz şeyin aslında çok da iktisadi karşılığı yok çünkü her malın fiyatı vardır yani size gelen hediyenin fiyatını da öğrenebilmenizin en güzel yolu piyasadaki rayiç bedelini öğrenmektir, bu kadar basit.

 RECAİ BERBER ( AKP-Manisa) – Yani, tabii ki elbette burada bir sembolik değerden bahsediyoruz bence. Yani o hediyenin manevi değeri kesinlikle maddi değerinin çok çok üzerinde olması lazım. Yoksa, gerçekten, bir nezaket ziyaretine gidiyorsunuz ama dediğiniz gibi birkaç yüz bin dolarlık bir hediye… Böyle bir şey olamaz ki bunun yani hatıra değerinin çok üzerinde bir maddi değeri var artık; bu tartışılmaz bir şey. Dolayısıyla, bence burada, çerçeveyi netleştirelim denirse netleştirelim ama külliyen yasaklayım; bu bize uymaz yani olmayacak şeyi yapmış oluruz diye düşünüyorum.

BAŞKAN (Kasım Gülpınar)  –Bbakın, hep Avrupa’dan bahsediyoruz, çok basit bir örnek: Bana, geçen sene, Fransa Dostluk Grubu Başkanı olarak Fransa Senato Başkanı bir kravat hediye etti. Bakın, burada, belki, marka telaffuzu çok düzgün olmaz ama kravatı bir çevirdim Hermes. Gittim, piyasadan baktım, araştırdım, nedir bu? 300 euro. Şimdi, ben bunu almıyorum desem olur mu yani koskoca Fransa Senato Başkanı size o ağırlamanın belki karşılığı, o nezaketin karşılığı olarak bir kravat etti ama basının önünde. Bunu basın irdelerse basın beni 300 euroluk kravat aldı diye eğer manşetlere çıkaracaksa o da basının bileceği iş ama burada gizli saklı bir iş yürütülmüyor veya bunu engellemek mümkün değil. Avrupalının da bu kültürü var. Siz çok iyi biliyorsunuz Avrupa’yı. Avrupalının da bu hediye verme, hediye alma kültürü var. Buraya gelen büyükelçiler, mesela, hepsi eli dolu geliyor.

Yine, aynı şekilde, geçen Hollanda Büyükelçisi yine bir kravat getirdi bana mesela, o kadar pahalı olmamakla. Yani, yapıyorlar bunları. Bu genel bir kültür. Zaten burada açık ve net yazılmış: “Protokol gereği.” Öbür şeylere hiç girmeyelim. Bence değeri kim tespit edecek, nasıl olacak falan?

CENGİZ AYDOĞDU (AKP_Aksaray) –Burada tartıştığımız şey, sizlerin kastettiği zaten yasak. O, bu kanun kapsamında olamaz. Burada tartıştığımız şey: Uluslararası temaslarda veya Türkiye içinde nezaket dairesinde verilen hediyeleri alalım mı almayalım mı? Bunu tartışıyoruz, bunun netleşmesi lazım. Almayabiliriz, bu da bir usuldür.

Türkler yolsuzluktan korktukları için hiçbir nezaket hediyelerini almıyorlar diye bir imaj çizebiliriz. Bunun bir mahzuru yok. Ama, tartıştığımızı siz de biliyorsunuz, biz de biliyoruz, herkes biliyor. Bu kanunu eline alan herkes de bilir. Yasaklanan, istemediğimiz, çirkin görülen, yolsuzluk kabilinden olan, haddi aşan hediyeler zaten bu kanunların kapsamı olamaz. Onları biliyoruz yani. Yazsak da yazmasak da onlar olacaksak da olur. O başka bir şey. Efendim, burada önergeler kabul edildiği için ve söz aldığım için söylüyorum: Öncelikle, kanunun isminin değiştirilmesi gerekiyor. Siyasi etik gibi çok büyük, geniş kapsamlı bir kanun yerine milletvekillerinin davranış kuralları filan gibi, milletvekillerin adabımuaşereti veya milletvekillerinin nizamı gibi başka bir şey koyabiliriz. Çünkü, kapsam sadece milletvekilleri ama isim siyasi etik gibi çok geniş bir şey.