Kocaeli’de oğluna pantolon alamamasının ardından babanın hayatına son verdiği iddiaları intihar vakalarına gözleri çevirdi. CHP ve HDP’nin cezaevinde çocuktan, atanamayan öğretmene kadar bir çok konu başlıkta verdiği Meclis araştırma önergeleri çoğunluk oylarıyla reddedildi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 24 ve 26. Yasama dönemlerinde çok sayıda intihar vakalarının sebeplerinin araştırılmasına ilişkin önergelerin gündeme alınmadığını, iç tüzüğün ilgili maddesi uyarınca Genel Kurul da okunup reddedilen önergeleri olduğuna dikkat çekti.
Öte yandan HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen de daha önce kabul edilen araştırma komisyonu önergeleri olmadığını hatırlatarak, “Tam tersi, bu tip haberleri yapan gazetecilerden tutuklanan var" dedi. Bilgen, "Adana Pozantı cezaevinde çocuk istismarıyla ilgili haber yapan, sorunu gündemleştirenler ilgili tutuklamalar var” ifadesini kullandı.
CHP’li Özgür Özel ve HDP’li Ayhan Bilgen’in T24’ün sorusuna değerlendirmeleri şöyle:
Özgür Özel: 24 ve 26. Yasama dönemlerinde çok sayıda intihar vakalarının sebeplerinin araştırılmasına ilişkin önergeler gündeme alınmadı, daha sonra iç tüzüğün ilgili maddesi uyarınca okunup reddedilen önergelerimiz oldu. Bu intihar meselesi hem kişisel bir psikolojik soruna işaret ettiği gibi toplamsal soruna da işaret ediyor. Elbette intihar vakaları her toplumda belli bir oranda oluyor ve toplumdan topluma göre de deşiyor. Ancak bir ülkede intihar vakalarında anlamlı artışların olması o ülkedeki genel sosyal politikalardaki eksikliğe ve genel politikaların kişiler üzerindeki olumsuz etkisine işaret ediyor. Azımsanmayacak bir artış var.
Ayhan Bilgen: Araştırma Komisyonu kurulmuş olan yok. Tam tersi, bu tip haberleri yapan gazetecilerden tutuklanan var, Adana Pozantı cezaevinde çocuk istismarıyla ilgili haber yapan oradaki görevlilerinin tayinleri, o raporu hazırlayan İHD Mersin Şubesi, sorunu gündemleştirenler ilgili tutuklama var. İntihar vakaları psikolojik boyutu olan ama psikolojik boyutu sorunla yüzleşmeyi engellemek için araçsallaştırılmaması gereken vakalardır. O psikolojiyi ortaya çıkaran ekonomik sorunlar, politikalar sorgulanmadıkça bu sadece bir kişisel mağduriyet düzeyinde algılanır. Dolayısıyla sebeplerle yüzleşmek toplumu bu noktayla götüren sorunları çözmeye dair bir irade ortaya koymak gerekir. Bu da önce sorunun doğru tespitini gerektirir. Konuyu örtmeye dair söylemler buna hizmet etmez aksine anlamaya çalışmak, bu sorunu hangi ciddi adımları atmayı gerektiriyorsa onun sorumluluğunu üzerinde hissetmek gerekir.
CHP’nin son yayınladığı rapora göre, 2013 yılında en az 15 işçi, 2014 yılında en az 25 işçi, 2015 yılında en az 59 işçi, 2016 yılında en az 90 işçi, 2017 yılında ise en az 89 işçi işyeri içinde (işyeri dışında ise işe bağlı olarak) intihar ederek yaşamını yitirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya’nın verdiği rakamlara göre, 2017 itibariyle atanamadığı için intihar eden öğretmen sayısı 42. CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi de, 2017 yılında düzenlendiği basın toplantısında, insanların içinde bulundukları sosyal ve ekonomik çıkmazlar nedeni ile hayatlarına kastettiklerine dikkat çekmiş ve son 5 yılda 60 bin 850 kişi intihar girişiminde bulunduğunu ve bu intiharların 16 bin 28’i ölümle sonuçlandığı verilerini açıklamıştı.
HDP’li Meral Danış Beştaş da, Meclis’e geçen yasama döneminde cezaevinde çocuk intiharlarına ilişkin verdiği önergede, Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2009 ve 2017 yılları arasında yaşları 12 ile 17 arasında değişen 17 çocuğun cezaevlerinde yaşamını yitirdiği, bu çocuklardan 9’unun ise intihar ederek yaşamını sonlandırdığına dikkat çekmişti.
2015 yılında en az 59 işçi, 2016 yılında en az 90 işçi, 2017 yılında ise en az 89 işçi işyeri içinde (işyeri dışında ise işe bağlı olarak) intihar ederek yaşamını yitirdi.
Öncelikle bir kavram karmaşası oluşturmaması açısından konuyu nasıl ele aldığımızı açıklamak gerekiyor. Yasalarımıza göre işyeri içinde gerçekleşen her intihar, nedeni ne olursa olsun ‘iş cinayeti’ kapsamındadır. Ancak bugüne kadar hukuken çalışma koşullarından kaynaklanan bir intihar diye tanımlanan ölüm olmamıştır. Bizler ise hem yasal mevzuata uyarak işyeri içinde (işe bağlı olan-olmayan) gerçekleşen hem de işyeri dışında salt işe bağlı intiharları da raporumuza aldık. Genel olarak da ‘işyeri intiharı’ kavramını kullandık. (Yoksa evde, işyeri dışında yüzlerce işçi intihar ediyor. Ancak çok az bir kısmının iş ile bağlantılı olduğunu saptayabildik) Buna göre; 2013 yılında 15 işçi, 2014 yılında 25 işçi, 2015 yılında ise 59 işçi işyeri içinde (işyeri dışında ise işe bağlı olarak) intihar ederek yaşamını yitirdi…
2015’te elimize ulaşan bilgilerin daha evvelki yıllara göre daha yoğun olduğunu gözönüne alsak bile yıllara göre güvencesizliğin derinleşmesine paralel olarak işyeri intiharlarında bir artış olmuştur.
Son üç yılda gerçekleşen 99 emekçi intiharının istihdam biçimlerine göre dağılımı ise şöyle:
49’u işçi ve 23’ü memur olmak üzere 72 ücretli çalışan,
11’i esnaf ve 3’ü çiftçi olmak üzere 14 kendi nam ve hesabına çalışan intihar etmiştir.
Yine ataması yapılmayan öğretmenler de dahil olmak üzere benzer koşullardaki 13 işsiz işçi intihar etmiştir…
Son üç yılda intihar eden emekçilerin çalıştıkları işkollarına ise şöyle;
23 emekçi ticaret/büro/eğitim işkolunda,
15 işçi savunma/güvenlik işkolunda,
11 işçi inşaat işkolunda,
8 işçi metal işkolunda,
7 işçi sağlık işkolunda,
5 emekçi tarım işkolunda,
5 işçi gıda işkolunda,
5 işçi konaklama/eğlence işkolunda,
2 işçi kimya işkolunda,
2 işçi taşımacılık işkolunda,
2 işçi tersane/gemi işkolunda,
2 işçi belediye/genel işler işkolunda,
1 işçi tekstil işkolunda,
1 işçi ağaç işkolunda,
1 işçi bankacılık işkolunda intihar etmiştir.
9 işçinin çalıştığı işkolunu yeterli bilgi olmadığı için belirleyemedik…
Son üç yıldaki intiharların nedenlerini ise beş bölüme ayırdık. Buna göre;
31 işçi borçları nedeniyle,
14 işçi mobbing nedeniyle,
11 işçi işsizlik nedeniyle,
8 işçi kişisel/özel nedenlerle intihar etmiştir.
35 işçinin neden intihar ettini ise yeterli bilgi olmadığı için bilmiyoruz…
Son üç yılda intihar eden işçilerin 7’si kadın ve 92’si erkek…
Son üç yılda yaş gruplarına göre intiharların dağılımı ise şöyle;
18-27 yaş arası 16 işçi,
28-50 yaş arası 70 işçi,
51 yaş ve üstünde 11 işçi intihar ederek yaşamını yitirdi.
Elimizde yeterli bilgi olmadığı için intihar eden 2 işçinin yaşını bilmiyoruz…
Son üç yılda intihar eden işçilerin şehirlere göre dağılımı ise şöyle;
11 ölüm Antalya’da;
9’ar ölüm Adana ve İzmir’de;
8 ölüm Kocaeli’nde;
7 ölüm İstanbul’da;
4’er ölüm Aydın, Bursa, Hatay ve Samsun’da;
3’er ölüm Balıkesir ve Kayseri’de;
2’şer ölüm Ankara, Bilecik, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır ve Muğla’da;
1’er ölüm ise Adıyaman, Aksaray, Düzce, Elazığ, Erzincan, Eskişehir, Giresun, Kars, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Manisa, Mardin, Mersin, Muş, Niğde, Sakarya, Siirt, Sinop ve Yalova’da…