Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Kelkitlioğlu, Türkiye-Yunanistan maçı öncesinde, Yunanistan milli marşının ıslıklanması ve Paris'te hayatını kaybedenler için gerçekleşen saygı duruşunda "şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganı atılmasını “Terör Paris’te olunca ayrı; Suruç’ta, Ankara’da olunca ayrı’, çifte standardını avazım çıktığı kadar ıslıklıyorum” sözleri ile destekledi.
Kelkitlioğlu yazısında, "Hiç kimse kusura bakmasın! Ankara Tren Garı önündeki saldırıdan sonra Konya’da oynanan maçtaki ıslıklamayı ne kadar kınıyorsam, İstanbul’da oynanan Türkiye-Yunanistan maçındaki saygı duruşu sırasındaki ıslıklamayı, o sırada atılan ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez’ sloganlarını o kadar destekliyorum" ifadelerini kullandı.
Murat Kelkitlioğlu Akşam gazetesinde “O ıslığı destekliyorum” başlığıyla yayımlanan (19 Kasım 2015) yazısı şöyle:
Hiç kimse kusura bakmasın! Ankara Tren Garı önündeki saldırıdan sonra Konya’da oynanan maçtaki ıslıklamayı ne kadar kınıyorsam, İstanbul’da oynanan Türkiye-Yunanistan maçındaki saygı duruşu sırasındaki ıslıklamayı, o sırada atılan ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez’ sloganlarını o kadar destekliyorum.
Yargılamadan, neden böyle düşündüğümü okuyun!
Kendine ‘insan’ diyen varlığın Fransa’da 100’den fazla insanın ölümüne neden olan terör saldırısına üzülmemesini, kınamamasını kabul dahi edemem. Terörün her türlüsüne, bütün terör örgütlerine lanet okuyorum. Masumları katledenlerin insanlıktan nasibini almamış olduklarını savunuyorum. Bu nedenle, Fransa’da hayatını kaybedenler için büyük bir üzüntü yaşadım.
Ancak, ‘terör Paris’te olunca ayrı Suruç’ta, Ankara’da olunca ayrı’, çifte standardını avazım çıktığı kadar ıslıklıyorum. Fransa’da 12 kişinin öldüğü Charlie Hebdo saldırısı sonrası dünya liderleri Paris’te toplanarak, omuz omuza ‘teröre lanet’ yürüyüşü düzenlerken, 34 kişinin hayatını kaybettiği Suruç ve 100’den fazla insanın öldüğü Ankara saldırısından sonra aynı liderlerin sessiz kalmasını, üç maymunu oynamasını kabullenemiyorum.
Paris’teki saldırıların ardından dünyadaki futbol maçlarının tamamında saygı duruşunda bulunulurken, kollara siyah bant takılırken, Suruç, Diyarbakır ve Ankara saldırısından sonra saygı duruşunda bulunulmamasına katlanamıyorum. Binlerce yiğit evladını PKK terörüne kurban vermiş bu ülkenin bir ferdi olarak, bugün terörle mücadele etmeye çalışan, ‘artık savaştayız’ açıklamasında bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın, Türkiye’nin terör örgütü olarak ilan ettiği PYD’lileri Elysee Sarayı’nda ağırlamasına isyan ediyorum.
Paris’te Pierre ölünce dünya ayağa kalkarken, Ankara’da Mehmet öldüğünde köşe bucak kaçanlara itiraz ediyorum. İşte Başakşehir Fatih Terim Stadı’ndaki ıslığın gerçek anlamı bu.
Yaklaşık 3 milyon Suriyeli mülteciye kucak açmış, onları ödedikleri vergilerle beslemiş bir ülkenin insanlarının,
Fransa’daki terör saldırısı sonrası hayatını kaybedenlerin anısına saygısızlık edeceği düşünülemez bile. O ıslık, yukarıda saymaya çalıştığım çifte standarda karşı bir isyandır.
Artık, yıllardır uluslararası sistemin Türkiye’ye dayatmaya çalıştığı komplekslerimizden sıyrılma zamanıdır. Ankara Tren Garı önünde hayatını kaybeden Mehmet de birinci sınıf insandır ve en azından kola takılacak bir siyah bandı hak eder.