Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, kardeşi Yüzbaşı Ali Alkan'ın cenaze törenideki hükümete yönelik eleştirileri ile Türkiye gündemine damga vuran Yarbay Mehmet Alkan'la sözlerine ilişkin olarak, "Kimse kusura bakmasın… Söylediği sözlerin hiç birini saygı ile karşılamıyorum" dedi. "Şimdi kimse kalkıp bana 'İçi yanıyordu, ne yapsın?' demesin" diyen Pazarcı, "Yarbaylık görevine kadar yükselen bir insanın, komutanlarına, hele hele "Başkomutanı" olan Cumhurbaşkanı'na isyan edilmeyeceğini bilmesi gerekmez mi?" ifadelerini kullandı.
Pazarcı'nın Akşam'da "Yarbay Mehmet" başlığıyla yayımlanan (26 Ağustos 2015) yazısı şöyle:
Herkes konuşabilirdi, herkes tepki gösterebilirdi. Hatta acısını dışına vururken kastını aşan sözler bile söyleyebilirdi. Hepsini saygı ile karşılardım.
Yarbay Mehmet’e gelince… O olmadı işte! Hem de hiç olmadı! Sırtında üniforması ile cenazeye katılıp kameraların karşısında söylediği sözler, en basit ifade ile yakışık almadı. Çünkü, o bir asker! Sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde askerlik görevinin tanımı belli… 1)Kimse O’na zorla üniforma giydirmedi. Askerlik mesleğini kendisi seçti. Yarbay rütbesine kadar yükseldi. “Ben bu mesleği beğenmiyorum” deyip ayrılmadı; istifa etmedi. 2)Ülkesi ve milletini korumak için namus ve şerefi üzerine yemin etti. 3)O yeminde “gerektiğinde canımı seve seve feda edeceğim” ifadesi de var. 4)Yıllardır devleti tarafından bunun için istihdam ediliyor ve hayatını bu meslekten kazandığı para ile sürdürüyor. Ama O, yine kendisi gibi asker olan kardeşinin cenaze töreninde sert ifadeler kullanarak isyan ediyor. Hem de önüne geleni, başta Anayasa gereği “Baş Komutanı” olan Cumhurbaşkanı’nı suçluyor. Askerlik mantığı ile uyuşmayacak sözler sarf ediyor. Siyasi ifadeler kullanıyor. Var mı askerlikte böyle bir şey? Normal mi bu yaşananlar? Yarbaylık görevine kadar yükselen bir insanın, komutanlarına, hele hele Baş Kumandanına isyan edilmeyeceğini bilmesi gerekmez mi? Şimdi kimse kalkıp bana “İçi yanıyordu, ne yapsın?” demesin. Hepimizin acısı büyük. Elbette Yarbay Mehmet’in içi çok daha fazla yanıyor. Çünkü, O canından bir parça kaybetti. Üzüntüsü, hepimizin üzüntüsü. Acısı, topyekün bir milletin acısı. Üzüntüsünü saygı ile karşılıyorum. Şehidimizin önünde de minnetle eğiliyorum. Ama kimse kusura bakmasın… Söylediği sözlerin hiç birini saygı ile karşılamıyorum. Hatta, şehit kardeşine yapılan bir saygısızlık olarak görüyorum! * * * Yarbay Mehmet, cenaze törenine üniforması ile katıldı ve o üniformanın altında bazı sözler sarf etti… Ne dedi: -Buradaki vatan evladı daha 32 yaşında. Sevdiklerine doyamadı. Dünyaya doyamadı… Bakın, bunu bir er ya da erbaşın yakını söyleseydi, sesimi çıkarmazdım. “Ciğeri yanıyor, haklı” bile derdim. Ama Yarbay Mehmet’in kardeşi, bir asker! Baştan belirttiğim gibi görevinin tanımı belli! Yarbay Mehmet de asker olduğuna göre bunu biliyor olması lazım! Bitmiyor devam ediyor… Yarbay Mehmet bir de “Onun katili kim?” diye soruyor… Katilleri belli: Sadece Yarbay Mehmet’in şehit kardeşinin değil, daha pek çok şehidimizin katili bir terör örgütü. Ama Yarbay Mehmet, o terör örgütünü lanetleyen tek bir kelime bile etmiyor. Ne yapıyor? “Çözüm Süreci” diyor, “Saray’dan” bahsediyor, devlet büyüklerinin “korumalarını” gündeme getiriyor, vesaire, vesaire… Güvenlik güçlerinin terör ve teröristle mücadele azmini kıracak sözler sarf ediyor. Çok ilginçtir, o sözlere de kardeşini şehit eden terör örgütü sahip çıkarak, Yarbay Mehmet’i kahraman ilan ediyor. O da belli gazetelere demeçler verip sözlerinin arkasında duruyor. Olacak iş mi bu? Sırtında yarbay üniforması olan bir komutanın sergileyebileceği bir tavır mı? * * * Şimdi kimse kalkıp bana “Ama o içi yanan bir insan” gibi sözlerle ve demogoji yaparak cevap vermeye kalkmasın. Bunlar boş laflar, hepimizin içi yanıyor. O Yarbay da zaten “İçim yandı, söyledim” demiyor. Hala demeç verip kendisine tepki gösterenleri “Allah’a havale” ediyor! Ayrıca, o terör örgütünün katlettiği masum siviller de insan. Pusularda şehit düşürülen askerlerimiz de ağaç kovuğundan çıkmadı. Hepsi ana kuzusu. Ve bu ülkenin o teröristlerle savaşmak için yetiştirdiği, istihdam ettiği bir yarbayın, o terör örgütünün alkışlayacağı sözler söylemeye hakkı yok! Bu ülkenin Silahlı Kuvvetlerinin hiçbir mensubu terör örgütünün ekmeğine yağ sürecek sözler söyleyemez, tavırlar içine giremez. İlle de söylemek mi istiyor… O zaman üniformasını çıkarır, dilediği gibi konuşur. Mesele bu kadar basit.