Akşener: Bir kreşle çaresizliğin önündeki bir duvarı yıkıyorsunuz

Akşener: Bir kreşle çaresizliğin önündeki bir duvarı yıkıyorsunuz

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Bu, derin bir yoksulluğun sardığı ailelerin çocuklarına sabah kahvaltısı öğle yemeği, eğitim, öğretim demek. Dayısı olmadığı için mülakatta elenmiş öğretmenlerimize iş alanı demek… Bir kreşle çaresizliğin önünde bir duvarı yıkıyorsunuz. Bu, yoksulluğu, fırsat eşitliğini ortadan kaldıran, sosyal adaleti ortadan kaldıran bir durum” dedi.

Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 30 Kreşin Toplu Temel Atma Töreni’ne katıldı. 

Akşener şu ifadeleri kullandı: 

"Bugün güzel ve mutlu bir gün. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile, belediye başkanları, milletvekilleri, il başkanları ile güzel bir gün geçiriyoruz. Önce Beylikdüzü’nde bir karakol binasının ve içinde kız Kuran kursu bulunan müftülük binasının teslimini yaşadık. Her ne kadar bu şehri yöneten kurumlarımızın yöneticilerinin temsil edilmediği bir törense de milletimizin var olduğu milletin kurumlarına teslim edilen iki güzel binanın açılışını yaptık. Bu, derin bir yoksulluğun sardığı ailelerin çocuklarına sabah kahvaltısı öğle yemeği, eğitim, öğretim demek. Dayısı olmadığı için mülakatta elenmiş öğretmenlerimize iş alanı demek. Çocukların annelerinin ise, çocuklar oradayken kafaları rahat, kendilerini geliştirebilme ve para kazanabilme imkanını sağlamak demek. Bir kreşle çaresizliğin önünde bir duvarı yıkıyorsunuz. Bu, yoksulluğu, fırsat eşitliğini ortadan kaldıran, sosyal adaleti ortadan kaldıran bir durum. Okula dahi erişimin bulunmadığı, evden internet üzerinden eğitim yapıldığı bir dönemde tam 2 yılda, evlerde internet, tablet, bilgisayar olmadığı bir dönemi geçirdik. 24 aydır 79 ili gezmişim, oralarda karşılaştığım çocuklardan ve annelerden bana verilen bilgilerin gerçeği şu. İyi ki biz Millet İttifakı’nı canlandırmışız ve belediye seçimlerine girmişiz, iyi ki büyükşehir belediyelerini kazanma fırsatı bulmuşuz ve bazı acıların dindirilmesi fırsatını bulmuşuz. Bir siyasi başarının ötesinde bu 31 Mart’taki çalışmanın sonuçlarının Türkiye’de derin yoksullukla mücadele eden ailelerin, artı o ailelerdeki çocukların yaşadıkları fırsat eşitsizliğinin giderildiği bir tutum olması da çok hayırlı oldu.

"Belediyelerimizin yaptığı hizmetler örnek alınmalı"

 79 ilde gördüğüm ilçe belediyeleri Eğer Ak Partili insanlar tarafından kazanılmışsa o ilçelerde zenginler oluşmuş, ama ne zenginler, onlar sadece Ak Partili ama geri kalan ilçelerin kahir ekseriyeti fukara. O fukaralar her partili. Gıdası olmazsa iyi beslenemezse zekası gelişmiyor çocukların. 14-15-16 yaşında olup 11 yaşında görünen çocuklar var. Sarıldığımda kemiklerinin elime geldiği Türkiye ile karşı karşıyayız. Belediyelerimizin yaptığı hizmetlerin her biri aynı zamanda örnek alınması gerekilen hizmet biçimi… Milletin oyları ile seçilip milletin vergileriyle bu ücretler, imkanlar sağlandığı için sizin paralarınızın millete hizmet olarak dönmesinin neye tekabül ettiğin anlatmam mümkün değil. Anadolu’da karşılaştığım çocuklardan birinin tableti yok. Babamın cep telefonu vardı kırıldı. ‘Belediye dağıttı, arkadaşımın vardı tableti’ diyor. Ayakkabı boyacılığı yapan bir çocuktan bahsediyorum. ‘Arkadaşıma verdi, benim dayım yoktu bana vermedi’ diyor. Buna uygun bir kelime bulamıyorum. İşte sosyal belediyecilik anlayışının bir tezahürü.

2004-2005 yıllarındaydı Porto Alegre şehrinde küreselliğe karşı olanların toplantısı olurdu. O toplantıların en sonunda şu tartışılmıştı: Küresel köleler, küresel efendiler. Ulusal efendiler, ulusal köleler... Fırsat eşitliğini sağlayan bir başka şey de eğitim. Her birimiz eğitimin bize sağladığı fırsat eşitliğinin sonuçlarıyız. Hepimiz devlet okulunda okuduk. O beğenmedikleri Cumhuriyet’in bize bahşettiği fırsat eşitliğinden bahsediyorum. Ben bir deney yaptırdım aynı okulda aynı binada yaşayan ilkokul 4. sınıfta üç çocuğa kalbin nasıl çalıştığı anlatmaları için ödev verilmesini sağladım. İnterneti olan 22 dakikada yaptı. Evde ansiklopedi üzerinden ödevi yaptılar o 2 buçuk saat sürdü. Evde her ikisi de olmayan o çocuk da kütüphaneye gitti yarım günü gitti. İşte ulusal köleler ve ulusal efendiler. Siz ulusal köleliğin önüne geçecek bir iş görüyorsunuz, bunların artmasını diliyorum. Kemal Beyle birlikte bu sayının artıp artmadığını da kontrol edeceğiz. Bu çalışmalar milletimizin bizlere, Millet İttfakı'na yönelik oluşturulmaya çalışılan ön yargıları yıkacak. Bu çalışmaların neticesinde de kalpten inanıyorum 13. Cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın adayı olacak.” (ANKA)