"Beşli Masa ile Emek ve Özgürlük İttifakı, ayrımcılığa yer vermeyen bir anlayışla, ortak bir aday ve güç birliğiyle seçime girebilir ve Akşener'e rağmen daha ilk turda seçimi alabilir." Banu Güven DW Türkçe'de yazdı.Meral Akşener'in, Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını istemediği az çok biliniyordu da, kader seçimine iki aydan az bir zaman kala, böylesine yıkıcı bir tavırla masadan kalkacağını tahmin edebilen olmadı.Meral Akşener'e bel bağlayan ve inananlar, böylesine önemli bir dönemeçte Millet İttifakı'nın oturduğu masadan asla dönmemecesine kalkacağını tahmin edemedi. Kılıçdaroğlu'nun geniş bir mutabakat bulan adaylığını, "Türkiye ölüm ve sıtma arasında tercih yapmaya zorlanmıştır" şeklinde yorumlayacak kadar ileriye giden Akşener'in sandalyesi, bir daha yerine koyulmamak üzere masadan kaldırıldı. O sandalyeyle birlikte, Türkiye'nin daha katılımcı bir demokrasi olmasına yönelik önemli bir engel de Millet İttifakı'nın önünden kalkmış oldu.Masada kalan beş parti lideri, HDP'nin de içinde bulunduğu Emek ve Özgürlük İttifakı'yla asgari müştereklerde buluşmak, Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nde beraber hareket etmek konusunda daha rahat adım atar hale geldi. Millet İttifakı'yla Emek ve Özgürlük İttifakı'nın birleşmesinden, HDP'nin boşalan sandalyeye oturmasından değil, Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nin ilk turda alınabilmesi için ittifaklar arasında daha yapıcı bir iş birliğinden söz ediyorum."Sofra" genişleyecek mi?Gelecekte daha somut göreceğimiz bu iş birliğinin işaretlerini, hem Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Sofrayı genişleteceğiz" mesajında, hem de Beşli Masa'nın ilk toplantısından sonra yapılan açıklamada gördük. Bu açıklamadaki "85 milyon" vurgusuyla, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın, Akşener'in çıkışı üzerine yaptığı değerlendirmedeki sözlerinin örtüşen tarafları vardı. Sancar konuşmasında, "85 milyonun tamamına kazandıracak bir anlayışla hareket ediyoruz. Hep birlikte kazanmak için birliği, beraberliği artırmak ve en geniş demokrasi ittifakı yaklaşımımız yِönündeki politikalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz" demişti.Beşli Masa'dan çıkan açıklamada da, "Düne ve bugüne sıkışmadan, 'Yarının Türkiyesi'ni inşa ve ihya etmekte kararlıyız! Bizler, 85 milyon insanımızın hiçbir ferdini dışarda bırakmadan, hiç kimsenin kalbini kırmadan, güvenini boşa çıkarmadan yolumuza devam edeceğiz" ifadeleri vardı.Meral Akşener ve İYİ Parti'de kalan yöneticiler, "Kemal Kılıçdaroğlu bu seçimi kazanamaz" diyerek sürece zarar vermeye devam ediyor. Bu artık Kılıçdaroğlu'nun kazanamamasından endişe etmekten çok, kazanmasını istememek gibi. Ne var ki, sağ kapıdan çıkan Meral Akşener'in yerine, soldaki kapıdan sahneye girecek bir Emek ve Özgürlük İttifakı var. Mithat Sancar'ın, "HDP sorumluluklarının farkında" sözlerine de dikkat çekmek gerek. Kısacası demokrasinin yeniden inşası anlayışında birleşilirse, Akşener'in gidişinin memlekete zarardan çok yararı dokunacaktır.Akşener'in planı ne?Meral Akşener'e gelince. Tam olarak ne tasarlamıştır bilmiyorum, ama Millet İttifakı'nı zayıflatmak ve CHP'yi bölmek gibi sonuçları olacak bir denemeye bu kadar açık bir şekilde girişmesi iyi niyetle bağdaşmıyor. CHP adayını belirlemiş, büyükşehir belediye başkanları bu adaya desteğini sunmuş, masadaki diğer beş lider de Kılıçdaroğlu'nun adaylığını destekleyeceklerini söylemişken, Akşener'in Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na çağrıda bulunması, en hafif tabiriyle siyaseten "abesle iştigal" çünkü. Akşener bu tutumla kendi partisinde yol açacağı kopuşları ve uğrayacağı itibar kaybını hiç mi düşünmedi? Yılların siyasetçisi olarak bunları göze aldıysa eğer, planı ne? Kendisine biçtiği misyon ne?Konunun dönüp dolaşıp, her konunun uzmanı, TV kahramanı Ersan Şen'in adaylık hevesine bağlanması da, İYİ Parti açısından trajikomik bir durum. Ersan Şen'in, canlı yayında sesi titreyerek yaptığı "Aday olurum" açıklaması üzerine, Meral Akşener'in "İstişare edelim" mesajı göndermesi işi iyice absürt bir yere getirdi. Seçmenin bel bağladığı Altılı Masa'dan, Kılıçdaroğlu'nun kazanacak aday olmadığı iddiasıyla kalkan Meral Akşener, Ersan Şen'de Cumhurbaşkanı potansiyeli mi gördü? Seçime 10 kala, son derece değerli olan zamanını, "Ersan Şen ile istişare" yaparak mı geçirecek? İşin bu bölümü gerçekten komedi sınıfına giriyor.Beşli Masa ile Emek ve Özgürlük İttifakı daha geniş bir kitleyi kucaklayan ve ayrımcılığa yer vermeyen bir anlayışla ortak bir aday ve güç birliği içinde seçime girecek ve hatta belki de Akşener'e rağmen daha ilk turda seçimi alacak. Meral Akşener için bundan sonrası, muhalefet seçmeni nezdinde siyaseten tamir edilemeyecek bir itibar kaybı. Ama Akşener'in bunu dert etmediği ortada. Ona bel bağlayanlara sabır diliyor, önümüzdeki günlerde daha iyi haberlerle moral bulacaklarını umuyorum.