İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Kendimden önce, bu seçimi almayı düşünüyorum. Bunu almazsak bir daha parlamenter sistem konuşamayız. Seçimler, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle devam edip gider” dedi. Bir komisyon kurduklarını söyleyen Akşener, "41 ilde seçimlere ayrı girilecek. Onun dışındaki illerde ortak liste yapalım istiyoruz" diye konuştu.
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek ve HaberTürk yazarı Sevilay Yılman'ın aktardığına göre, Akşener, 26 Ocak'ta ev sahipliği yapacağı Altılı Masa toplantısı ve cumhurbaşkanı adaylığı meselesi hakkında konuştu. “26 Ocak'ta aday belirleme yolunu, yöntemini konuşmaya başlayacağız” diyen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birbirinden farklı altı kişi var. Farklılıklara saygı duyuyoruz. Neticede seçim başkanlık sistemiyle yapılacak. Yani tek kişi seçimi olacak. Biz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmalarını tamamladık. Sandık güvenliği konusunda her sandığa insan koyabilecek durumdayız. Sandık güvenliği çalışması çok güzel gidiyor. Son olarak da adayı belirleyeceğiz ve masa muhtemelen bir ittifaka evirilecek.”
Akşener, “Biz bugüne kadar aday konusunu hiç konuşmamıştık. Bildiğiniz gibi bu hafta yapılacak toplantının ev sahibi biziz. Ve daha önce hiç gündemimize almadığımız Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusu bu toplantıda konuşulacak ve toplantı öncesi ziyaretlerimde diğer liderlere bunu ben teklif ettim. Artık Cumhurbaşkanlığı adayı konusunu konuşacağız” dedi
Son Altılı Masa toplantısında gözden kaçtığını düşündüğü bir noktaya da dikkati çeken Akşener, “Bir komisyon kurduk. 41 ilde seçimlere ayrı girilecek. Onun dışındaki illerde ortak liste yapalım istiyoruz” dedi.
Akşener, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ı neden bu kadar öne çıkardığına ilişkin soruya da şöyle yanıt verdi:
"Çünkü iki arkadaşımızın şahsında Millet İttifakı’nın tüm büyükşehir belediye başkanlarına dikkat çekmek istedim. Eğer biz 13. Cumhurbaşkanı Millet ittifakı ya da Altılı Masa’nın adayı olacak diyecek noktaya geldiysek bunu belediye seçimlerinde gösterdiğimiz ortak çabaya, birliğe ve azme borçluyuz. Onların başarısına da başarısızlığına da yaşadıkları zorluklara da ortağız. Elbette bu arkadaşlar CHP’nin listesinden girdiler seçimlere ama sonuçta biz parti olarak bütün gücümüzle ve emeğimizle kazanmaları için destek verdik. O başarıda Millet İttifakı’nın ortağı olarak payımız var ve biz ne olursa olsun hala arkalarında olduğunu göstermek istedik. Ekrem Bey’e zaten yapılanlar ortada ve ben Mansur Bey’in de benzer tehdit altında olduğunu düşünüyorum. Ha keza diğer tüm büyükşehir belediye başkanlarımızın. O yüzden o gün Saraçhane'ye giderken bütün liderleri aradım. Hepsine "gidelim" dedim. Kalabalık güçtür. Tayyip Bey cezaevine giderken ben de oradaydım. Bütün DYP oradaydı. Herkesin işi vardı. Ben gittim. Ekrem Bey, "Bekler misiniz? Kısa bir konuşma yapar mısınız?" dedi. Kabul ettim. Konuştuktan sonra otobüsten inmeyip Ekrem İmamoğlu'nun konuşmasını dinledim. Ben Meral Akşener olarak İYİ Parti Genel Başkanı olarak orada olmuş olsaydım konuşmamı yapıp inerdim. Hiyerarşi böyledir. Herkesin gözünden kaçan şey o oldu. Ben Ekrem İmamoğlu konuşurken yanında dikildim. Yalnız bırakmak istemedim. Ekrem Bey oranın öznesiydi. Ancak özne kalmadı. Sahiplenmemek kabahat olacakken sahiplenmek kabahat oldu. Bütünleşmeyi sağlayamadık."
Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden aday olması konusunda hukukçuların farklı düşündüğüne dikkati çekerek, “Muhalefet tarafından olan hukukçulardan bazıları da aday olabilir diyor ama neticede adaylığı konusunda bir soru işareti var. YSK'ya gidecekler, YSK'dan bir karar çıkacak” dedi.
Altılı Masa, ortak listeyle parlamentoda maksimum sandalyeyi yakalamayı hedefliyor. Akşener, 30 Ocak'ta açıklayacakları programın bir nevi hükümet programı olacağını belirterek, şunları söyledi:
“Aday da belli olduktan sonra onun da katkılarını alıp imzalayacağız ve yola çıkacağız. Kampanyada bunları vaat edeceğiz.
Parlamento sürecine nasıl geçilecek, cumhurbaşkanı yetkileri nasıl kullanacak, yol haritasında bunlar olacak. Seçim kazanıldıktan sonra resmi olarak olmasa da psikolojik olarak parlamenter sisteme geçilmiş gibi hareket edilecek. Bunların detaylarını perşembe günü yapılacak basın açıklamasına ekleyeceğiz.”
Kendisinin 1,5 yıl önce samimiyetle aday olmayacağını açıkladığını anımsatan Akşener, şöyle devam etti:
"Bir kere bakan olacak kişinin milletvekili olması söz konusu değil. Çünkü milletvekili olan kişinin kabinede yer alması için istifa etmesi gerekiyor. Bu kritik bir durum. Çünkü Meclis'te sandalye sayınızın da düşmemesi lazım. Bakın Tınaz Titiz’in çok değerli bir sözü var. Ben buna hayatım boyunca uymaya çalıştım. Derdi ki; OECD Ülkelerinin bizim gibi ülkeler için bir tespiti varmış.
1)Problemlerini asla doğru tespit edemezler. 2) Bu problemleri doğru tespit edemedikleri için doğru çözüm üretemezler. 3)Doğru çözüm üretemedikleri için kaynakları doğru kullanamazlar. 4) Doğru kaynak kullanamadıkları için de, bu kısmı bana ait; Ayvayı yerler! Ben buna inanıyorum. Kişisel olarak Japon Sistemine de inanırım. Küçük küçük somut adımlar ama kalıcı adımlar.
Hiç daha önce söylemediğim bir şeyi söyleyeyim. Ben 1,5 yıl önce Cumhurbaşkanı adayı olmayacağımı ilan ettim evet. Neden biliyor musunuz? Bugün daha rahat konuşmak için. Çünkü çok büyük endişelerim vardı. Birbirimize düşme, hayallerin dürtülmesi ile problemlerin olabileceğine dair endişelerim vardı. O yüzden bir kişinin en başında şahsi menfaat içermeyen bir niyeti olduğu anlaşılması gerekiyordu. Ve bu yüzden ben kendime böyle bir rol biçtim. Bu konuda da çok samimiyim. Başbakan olacağım dedim evet ama bunu da bir pazarlık olarak sunmadım ortaya. Partimi birinci parti yapmayı hedef olarak koydum. Parlamenter Sisteme geçildikten sonra yapılacak ilk seçimde partim birinci olursa Başbakanlık zaten hakkım. Olmazsa da zaten benim böyle bir talepte bulunma şansım yok. Yani hiç düşünmüyorum şu anda ben ne olmalıyım diye. Allah şahit ki, düşündüğüm tek şey bu seçimi almak. Ve benim üzerime düşen ne görev var ise yapmaya hazırım."
"Bu seçim, 1995 seçimlerine benzeyecek. Partiler, az farkla dizilecek. Biz birinci olmak istiyoruz. Kendimden önce, bu seçimi almayı düşünüyorum" diyen Akşener, "Son şansımız bu. Biz bu seçimi alamazsak Türkiye kaybeder. Bir daha parlamenter sistemi konuşma şansımız bile kalmayacak çünkü. Evet Türkiye ölmez, bitmez ama bu seçimde kazanmazsak partili cumhurbaşkanı sistemi değiştirilemez bir hal alır" ifadelerini kullandı.