İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 3 Kasım 2019'dan 24 Haziran 2018'e çekilen cumhurbaşkanlığı ve genel milletvekili seçimleriyle ilgili olarak partisinin izleyeceği yol haritasını açıkladı. Türkiye'nin yeni bir yönetime ihtiyacı olduğunu vurgulayan Akşener, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimi sonrası kapatılan Kuleli ve Işıklar askeri liselerini yeniden açacaklarını söyledi.
Akşener, cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda devletin devlet gibi çalışacağını, Yükseköğretim Kurulu'nu (YÖK) da tarihin karanlık sayfalarına göndereceklerini belirtti. "Biz de yollar, köprüler yapacağız" diyen Akşener, sözlerine "Ama o yolların, köprülerin sahibi müteahhitler değil, millet olacak. Bizim yaptığımız köprülerden, geçen de geçmeyen de para ödemek zorunda kalmayacak." diye devam etti.
Akşener, "gençlerin üzerine örtülen umutsuzluk örtüsünü bir an evvel kaldırmak zorunda olduklarını" vurguladı. İstanbul, Gazi ve İnönü üniversitelerinin de aralarında bulunduğu 13 üniversitenin bölünmesi suretiyle 20 yeni yükseköğretim kurumu kurulmasını düzenleyen tasarıya tepki gösteren Akşener, cumhurbaşkanı seçildiği gün bunu iptal edeceğini vaat etti.
"Acilen bir şey yapmak zorundayız" çağrısı yapan Akşener, sonrasında şunları kaydetti:
"Devleti yönetmek ayrı, gündelik politikaların peşine takılmak ayrı şeydir. Türkiye'nin son yıllardaki en büyük şanssızlığı bu noktada oldu. Devletin geleceği, gündelik iktidar hırslarına feda edildi. Son yıllarda kendisine yapılmış tüm yanlışlara rağmen Türkiye nasıl bir ülkedir hatırlatmak isterim. Türkiye, 1 verdiğinde 1000 vereceğiniz bir toprağa ve kültüre sahip bir ülkedir."
Ankara'da konuşan Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle:
"Engelleri aşmak istiyorsan önce insanı seveceksin. İnsanı seversen tüm dağlar düz olur. İnsanı seversen onu bizden sizden diye ayıramazsın" diyen Akşener, sözlerine şöyle devam ediyor:
"İnsanı seversen o acı çektiğinde evinde huzur içinde uyuyamazsın. Benim çocuğum diyemezsin bütün çocuklar bizim çocuğumuzdur.
"Benim evim benim çocuğum diyemezsin. Başını yastığa huzur içinde koyamazsın, koymamalısın. Aziz milletimiz adaylığa karar verirken düşündüğüm tek şey vardı. Son yıllarda insanla devlet arasındaki uçurumu ortadan kaldırmak. Bugün millet yeniden büyük bir değişime ihtiyaç duymaktadır. Milletim bana güvendi sadece 6 saat içinde 100.000 imza vererek milletine sahip çıktı.
"7 milyon 500.000 çocuk kışı üşüyerek, yeterli beslenemeden geçirdi. Gençlerimizin üzerine örtülen umutsuzluk örtüsünü kaldırmak zorundayız. Acilen bir şeyler yapmak zorundayız. 21. yüzyılın ilk çeyreğinde yeni dünyadaki yerimizi güçlendirmek zorundayız. "İyi de nasıl?" dediğinizi duyar gibiyim. Bugün sizinle Cumhurbaşkanı olduğumda izleyeceğim vizyonu paylaşacağım.
"Devleti yönetmek ayrı, gündelik politikaların peşine takılmak ayrı şeydir. Türkiye'nin son yıllardaki en büyük şanssızlığı bu noktada oldu. Devletin geleceği, gündelik iktidar hırslarına feda edildi. Son yıllarda kendisine yapılmış tüm yanlışlara rağmen Türkiye nasıl bir ülkedir hatırlatmak isterim. Türkiye, 1 verdiğinde 1000 vereceğiniz bir toprağa ve kültüre sahip bir ülkedir.
"Türkiye, düşmanın gücü ne olursa olsun üstesinden gelme gücüne sahiptir. Türkiye, uğruna ölünesi bir milletin ülkesidir. Türkiye uluslararası camiada ne olursa olsun üstün niteliklere sahip bir ülkedir. Bizler Gazi Mustafa Atatürk'ten bunu öğrendik. Kısaca, Türkiye, ayaklarından çekenler olmasa zirveye çıkacak bir ülkedir. Yeter ki siyaset insanları tarafından değil, devlet insanları tarafından yönetilsin. Benim ve arkadaşlarımın devlet yönetme vizyonu Türkiye'yi bahar güneşiyle buluşturma arzusudur.
Ülkemiz, yapay kamplara ayrılmıştır. Elbette bu farklılıklara saygı duyarak, güçlenen devlet anlayışına sahip olmalıyız. Biz bu nedenle bayram sofrasında buluşmakta arzı ediyoruz. Çünkü biz milletimizin koskocaman bir aile olduğuna inanıyoruz. Ve her ailede olduğu gibi, kadınlar hayatı önemdedir.
"Savaşmak gerektiğinde o savaşı kazanacak kadar güçlü olacağız. Ama her zaman tavrımızı ve terbiyemizi yaşatmak üzerine kurmamız gerektiğini düşünüyorum. Milletimizin yüzde 82'si geçmişe özlem duyuyor. Vahim olan gençler de böyle düşünüyor.
"Milletimizi bu yükü taşımaktan kurtarmak gerekiyor. Devlet devlet gibi çalışacak. Çiftlik ise devletin içinden çıkarılıp, ait olduğu o güzel yere bırakılmalıdır.
YÖK'ü tarihin karanlık sayfalarına göndermek bize nasip olacaktır. FETÖ'nün sızmasına göz yumulan Kuleli ve Işıklar liselerini yeniden açacağız.
"Elbette biz de köprüler, yollar, hastaneler yapacağız. Köprülerin sahibi müteahhitler değil millet olacak. Yaptığımız yolların ömrü 3-5 yıl olmayacak. Şehre nefes aldıran planlar hazır. İnsanımıza balık istifi muamelesi yapan hastaneler yapmayacağız. 700 üstü hastaneler sisteme çare değil. Daha küçük ölçekli daha ulaşılabilir, hastaneler yaparak hasta ve yollarda eza çekmelerini istemiyorum. Yeni fabrikalar açılmasını teşvik etmek, tarım hayvancılıkta yine dünyanın en iyileri arasında olmak için çalışacağız.
"Ülkeyi yönetenler milleti taşımalıdır. Aynı krizlere tekrar tekrar yakalanan bir devlet anlayışı olabilir mi? Hiçbir sorun onu üreten zihiniyet ile çözülemez. Değişim de bunun için lazım. Çocuklarımız taciz ediliyor, genç kızlarımız sokak ortasında öldürülüyor. Kadınlarımız şiddet görüyor, cinayetlere kurban gidiyor. Çünkü yönetim boşluğu var. Bu dünyayı birlikte paylaştığımız hayvanlar katlediliyor, yönetim boşluğu var. Biz bu yönetim boşluğunu doldurmaya geliyoruz, milletimize rahat bir nefes aldırmaya geliyoruz.
"Ne büyük bir devletmişiz ki hiç ama hiç yıkılmamayı başardık. Rant peşinde koşan siyaset simsarları… Bir tarafta geçim için koşuşturanlar… Diğer tarafta yandaş müteahhitler… Büyük usta ne diyordu: "Yakarsa dünyayı garipler yakar." Esasında Türkiye'yi de yakarsa mutfak yakar, geçim yakar. Türkiye'yi rant peşinde tüketenler böler. Azizi milletimiz, çocuklarımızın yetişmesini ailelerin yükü olmaktan çıkarmak zorundayız. Üşüyen çocuklarımız var. Çocuk üşürse devlet üşür, millet üşür. Dünyayı artık gençler taşıyor.
"Cumhurbaşkanı olduğum gün ekonomi, güveni hissedecek"
"Dünya Bankası’nın iş yapabilme sıralamasında Türkiye 190 ülke arasında 60’ıncı sırada yer alıyor. İş kurmak hem zor, hem pahalı. İlk 10’u hedefliyorsan iş yapmanın önündeki engellerini kaldırmak gerekiyor. Biz ekonomiyi siyasetçi değil, güven yönetir diyoruz. Ekonomiye duyulan güvensizliğin maliyeti millete ağır yük olarak geri dönüyor. Cumhurbaşkanı olduğum gün ekonomi bu güveni hissedecektir. Dünyanın en karmaşık vergi ve teşvik sistemleri Türkiye’de.
"Devlet öğrencinin harçlığından, yediği tosttan, kitabından vergi alır mı? Alıyor. Asgari ücretliden, benzinden vergi al, arabadan ÖTV al, bir de üzerinde yol ve tünel parası al. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem yok.
"Üniversiteleri her ne şekilde olursa olsun bölmek ülkenin geleceğine ihanettir. Cumhurbaşkanı olunca üniversitelerin bölünmesine dair kararı kaldıracağım."
Akşener'in konuşması 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganları ve alkışlarıyla sık sık bölündü.