Grup toplantısında konuşan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Rahip Andrew Brunson'ın serbest bırakılmasına tepki gösterdi. Akşener, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yönelik olarak, "Yargımızın başına çuvalı bizzat sen geçirdin" dedi.
"Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar vatandaşın cebini yakıyor" diyerek vatandaşın şikâyetlerine değinen Erdoğan, "Faturalardaki yüksek artış, vatandaşı borç sarmalına sürüklüyor. Bu sıkıntılı dönemde öncelikli olarak yerli ve yabancıya güven sağlanmalı. Türkiye bunu hak etmiyor" dedi.
Akşener, ayrıca Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Türkiye'deki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na girdikten sonra kaybedilmesine tepki gösterdi. "Suudi Arabistan devlet değerlerimize açıkça saldırmış AKP’nin sessizliğini fırsat bilip Türkiye'nin aklıyla alay etmiştir" diyen AKşener, "Suud Türk’e karşı İngiliz atı olarak karşımıza çıkmıştır. Suud kutsal topraklarda ABD oyuncağı, Mısır’da darbeci, PKK’nın 100 milyon dolar bağışçısıdır. Asla karşılıksız bırakılmamalıdır. Sayın Erdoğan Sudi şımarıklığına geçit verme" ifadesini kullandı.
Öte yandan Akşener, Erdoğan'ın Atatürk'ün mirası olan CHP'nin İş Bankası hisselerinin Hazine'ye devredileceği açıklamalarını de gündemine aldı. Akşener, "Erdoğan'ın derdi İş Bankası değil, ona ekonomik krizi gündemden düşürecek sahte bir kriz lazım" dedi.
Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:
"Türkiye canımız pahasına koruyacağımız bir emanettir. Biz bu emanete talibiz. Türkiye bizim kaderimizdir. Razıyız ve gönüllüyüz. Vatandaşın her sorununu takip etmeye devam edeceğiz.
"Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar vatandaşın cebini yakıyor. Faturalardaki yüksek artış, vatandaşı borç sarmalına sürüklüyor. Bu sıkıntılı dönemde öncelikli olarak yerli ve yabancıya güven sağlanmalı. Türkiye bunu hak etmiyor. Emekliye, sabit ücretliye zam yapın diyoruz, ses yok. Elektrik faturasından TRT payını kaldırın diyoruz, ses yok."
"Ekonomik krizin öncü sarsıntıları bile vatandaşı buhranın içine itti. Herkesin izlediği bir TV programında Türkiye ile alay edilen programlar yayınlanıyor. Erdoğan’ın dolara endekslediği köprülere otoyollara zabıta mı gönderelim? Daha önce de ifade ettim, doğru teşhis tedavinin ilk adımıdır. 16 yıldır süren borçlanma ekonomisinin sonuna geldik. Türkiye’nin altına döşedikleri dinamitler borç parayla örtmüşlerdi. Şimdi o perdenin açıldığı zamana geldik.
Milletin yaşadığı sıkıntıya ancak damat kadar ciddiyetle yaklaşabilen bir iktidar var. Elektrik faturasından TRT payını kaldırın diyoruz ses yok. Adaleti tesis edin vatandaş adalete güvensin diyoruz ses yok. Bizi dinlemiyor ama ABD’nin her sözünü dinliyor yerine getiriyor.
Geçen hafta açıklanan cari açık rakamlarını yandaş medya yorumlamaktan aciz. Türkiye uzun bir aradan sonra cari açık vermedi. Borazanlar yeni ekonomik programın zaferi diye verdi. Şimdi sorarım size Eylül ayında açıklanan program nasıl oluyor da Ağustos rakamlarına etki ediyor?
Bir çuval un kaça para olmuş, Bir koli yumurta kaça? Onun umurunda değil. Gübreden mazottan, sütten, mamadan haberi yok.
“Her türlü felaketi seninle yaşadık. Daha kötüsü ne olabilir. Aklını başına devşir rızkı veren Allah’tır Allah. Damat ekonomik programdan sonra bir de enflasyonla mücadele planı açıkladı. Yeni bir internet sitemiz de oldu. Enflasyonu kimin hortlattığını öğrendik. Meğerse bunu yapan bakkalmış, marketmiş, esnafmış. Orada yazan bu. Bu Açıklanan enflasyonla değil, esnafla mücadele planı.
Seçimlere yatırım yapmayı bırak memleketin geleceğine yatırım yap. Gittiğiniz yol yol değil. İndirimde baskı için valilere genelge yolluyorsun. Esnaf yeni ürün alamaz hale gelecek. Raflar boşalacak ve 40 yıl aradan sonra kıtlıkla baş başa kalacağız.
"İn demekle iniyorsa hadi bakalım işsizliği indirin, faizleri indirin. Bir de o uçaklardan, arabalardan inin.
AKP ne oldum delisi olmuş. Kendisini iktidara taşıyanlara savaş açmıştır. Kameralar karşısında pazarcının başına çökenler bunu gösteriyor. Bir kez daha söylüyorum hırsızın, fırsatçın”ın, dolandırıcının cezasını kes ama esnaftan uzak dur. Asıl fırsatçı sensin Sayın Erdoğan.
"Saray’da yeni kurul oluşturuyor. Kim bunlar biri literatürde olmayan tanımlar üreten biri. Biri de jöleli bir arkadaş. Daha önce Telekom’un yönetimindeydi durum ortada. Orkestra şefi de damat, bakın bakalım buradan ne hayır çıkacak. Esnafları, odaları, vakıfları topla onlarla konuş onlara danış. Bu ülkeyi ancak bu ülkenin insanlarıyla çözebilirsin. İçimizdeki hayasızlar yüzünden bizi helak etme Allah'ım.
"Sarayın istediklerini değil 81 milyonun dertlerini konuşacağız. AKP ile CHP’nin halat çekme yarışına dönen seçim geleneğini boşuna çıkaracağız. Daha yeni başlıyoruz derken şak yapmıyorduk. Araştırmalar gösteriyor ki McKinsey, Doğu Türkistan gibi konularda İyi Parti ne diyorsa milletimiz de onu diyor. Siz üst aklın tuzağını bozdunuz. Korktuğu başına gelecek ne yapsan boş Sayın Erdoğan bizden kurtulamayacaksın."
"Bu ucube sistemi tanıtırken ne diyorlardı ekonomi şahlanacak. Peki sonuç ne oldu dolar uçtu, enflasyon uçtu, domates, yumurta, tuz uçtu, damat uçtu. Pişkinlikte sınırları yok. ‘Ajan demedim ajans dedim’ diyecek. Ne diyordu? 'Bu fakir burada oldukça o teröristi alamazsın' biz ne dedik o zaman 'Atma Recep'
"500 milyon dolarlık o fakire sesleniyorum. Türk devletinin itibarını papazın kaderine bağlamıştın. Papaz uçtu elbisesi kaldı. Bir zamanlar diyordun ya “papaz elbisesi bile giyerim” diye buyur giy artık.
"(Brunson'ın serbest bırakılması) Bu papaz ajan değilse niye içeri attınız? Eğer bu suçları işlediyse niye bıraktınız? "Bağımsız mahkemeler masalını geç Sayın Erdoğan. Yargımızın başına çuvalı bizzat sen geçirdin.
"12 Eylül’de duruşma başlamadan onu karşılayacak komite hazırdı zaten. Tanıklar nasıl olduysa bir anda fikir değiştirdi. Trump sana cevap veriyor “Yardımları için Erdoğan’a teşekkür ederim” diye. Kimi kandırıyorsunuz? Kimi aldın. Oradaki papazı alabildin mi? YPG’nin elindeki 2 istihbaratçımızı alabildin mi? Semi elin Amerika’sına dövdürmeyiz dik dur dedik. Sen ney yaptın yine boyun büktün. Türk milleti seni affetmeyecek. Bir kerecik sözünün arkasında dur da nazarlığın olsun."
"Her konuda ‘Eyyt’ diye başlıyor. Kimseyi bulamazsa gölgesiyle kavga ediyor. Belki de Suudi’lerin yaptığı yardımın hatırı vardır. Gazeteci Kaşıkçı’nın durumu için ne dedi? Sözcüsü 'Suudilerle ortak çalışacağız' dedi. Ne yapacaksınız? Kileri korumak için fareye mi nöbet yazacaksınız.
"Suudi Arabistan devlet değerlerimize açıkça saldırmış AKP’nin sessizliğini fırsat bilip Türkiye'nin aklıyla alay etmiştir. Suud Türk’e karşı İngiliz atı olarak karşımıza çıkmıştır. Suud kutsal topraklarda ABD oyuncağı, Mısır’da darbeci, PKK’nın 100 milyon dolar bağışçısıdır. Gazetecini daha önce ABD’de kaçırılmak istendiği ortaya çıkmıştır. Ama bu engellenmiş peki bizin istihbaratçılarımız nerededir?”
“Doğu Türkistan meselesi milletin bağrında yaradır. İnsanlar kamplara alınırken İyi Parti’den başka kimsenin sesi çıkmıyor. Suriye için arakan için göz yaşı döken Erdoğan’dan ses yok. Sayın Erdoğan Çin’den gelecek üç kuruşun peşinde misin? Doğu Türkistan tarihimizdir, şerefimizdir. Cihan sussa İYİ Parti susmayacaktır.
90 bin sayacın faturasının okunamadığı açıklanmıştır. Mesele faturalar değildir. Mesele gidememektir. Gidemediğin yer senin değildir. Böyle bir şey olmaz olamaz. Bu saçmalığa bir an önce son verilmelidir. Mehmetçiğin postalının değdiği yerde güller açar. Hain neredeyse oraya gidilmelidir."
“Borazanlar haber yapmasa ne yazar millet bizden haberdar. Sayın Erdoğan artık sadece bir ekran yüzüdür. Erdoğan’ın ağzında tek bir kelime var CHP, CHP, CHP şimdiden söylüyorum İYİ Parti bu oyuna düşmeyecek. Ya milletin sorunlarıyla ilgilenecekler ya da çekip gidecekler. Papaz uçuyor AKP’den ses yok. Af yasası konuşuluyor CHP’den ses yok.
Şimdi Sayın Erdoğan CHP üzerinden Cumhuriyetin kurucu iradesine saldırıyor ya ben bir şey hatırlatayım.
İsmet İnönü’nün elinde ABD bayrağı var dediği gün Amerikan 6. Filosu alkışlarla karşılanıyordu. Bayrak İnönü’yü Amerikancı yapıyorsa Erdoğan’ın ABD’den aldığı hizmet madalyası Tayip Erdoğan’ı neci yapar? Bu polemikler gündemi yormaktan başka bir işe yaramamaktadır.”